HABERTÜRK-Kıdem Tazminatı Fonu İşvereni Üzer
28 Mayıs 2009
İşveren yetişmiş elemanla birikmiş parayı kaptıracak
Fakat kıdem tazminatı fonunun sadece işçiler için sıkıntı yaratacağını söylemek doğru olmaz. Sanmayın ki işverenler bu işten çok karlı çıkacak. Kıdem tazminatı fonu işverenleri de üzecek.
Fonun işverenleri nasıl vuracağını üç ana başlıkta toplamak mümkün.
1-İşçiyi işyerinde tutamazlar
Dün demiştik ki kıdem tazminatının fonksiyonlarından, özelliklerinden birisi de, işçinin işyerine ve işverene bağlılığının ödülüdür. Yani işçi işyerine ve işverene ne kadar uzun süre bağlı kalırsa o kadar çok kıdem tazminatı alacaktır. İşte, kıdem tazminatı bugünkü özelliklerini kaybederse yani kıdem tazminatı fonu kurulduktan sonra artık işçinin işyerine ve işverene bağlılığı özelliği sona erecektir. Bu durumda da işçilerin işyerleri arasında gidip gelmesi yani İŞÇİ DEVRİ hızlanacaktır. O kadar hızlanacaktır bazen bir işçi bir günde 3 veya 4 defa işyeri değiştirecektir.
Kıdemini düşünen işçi işini bırakmaz
Bir işyerinde aylık 1000 lira ile 5 yıldan beri çalışan bir işçiye karşı fabrikadan 100-200 lira daha fazla ücret verildiğinde işçi 5 yıllık kıdemini yakmamak adına gitmemektedir. Ancak, 100 lira fazla ücret veren işyerine gittiği takdirde kıdeminin yanmayacağını bilen işçi çok sık işyeri değiştirecektir. Bu durumda işverenler nitelikli işçilerini çok daha rahat kaybedeceklerdir. Kaybeden de daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler olacaktır.
2-İşverenlerin sermayeleri de fona aktarılacaktır
“Kıdem Tazminatı Fonu”nu çok işçi çalıştıran işverenler ile bu işverenlerin işçileri istemiyor ama az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri istiyor. Yani büyük işverenler istemiyor ama küçük işverenler istiyor.
Tıpkı, 506 Sayılı Kanun’un Geçici 20 inci Maddesi gereğince bazı özel banka ve borsaların çalışanları için SSK’ya prim ödemek yerine, kendilerinin emeklilik sandıkları kurması gibi çok işçi çalıştıran işverenler, kurulacak “Kıdem Tazminatı Fonu”na prim ödemek yerine bu primleri kendileri kullanmak, gerektiğinde kendi sandıklarından ve fonlarından kredi kullanabilmek istiyorlar. Küçük işverenler ise kıdem tazminatı yükü arttıkça ödeme sıkıntısına düşmemek için fona taraftarlar.
Ayrıca fon kurulursa halen SSK ve İşsizlik Sigortasına ödenen primlerden başka bir de her ay yüzde 4 oranında kıdem tazminatı fonuna işveren ödeme yapacaklar. Yani devlete ödedikleri rakam artacak, devletin kasasına giren rakam da yükselecek.
Şu anda işyerinde çalışan işçileri için kıdem tazminatı karşılığı ayıran ve ayırdığı bu fonu da sermayesiymiş gibi kullanabilen işveren kıdem tazminatı fonunun kurulmasından sonra her ay belli oranda primi, devlete ödeyeceği için kendi kullandığı fonu, devlete kullan diye verecektir. Mesela, 100 işçisi olan bir fabrika aylık 200 bin lira brüt ücrete göre 8 bin lira her ay fona gönderecektir ama fon olmasaydı bu ayırdığı parayı kendisi kullanabilmektedir.
Soru:Kıdeme ayrılan para işverenin mi yoksa işçiden borç mu alındı?
TİSK gibi bir işveren örgütü kıdem tazminatı yükünün işverenlerin sırtında çok yük oluşturduğunu ve bazı küçük ve orta ölçekli işletmeler için sermayelerin sıfırlanması riski ile karşı karşıya geleceklerini iddia ederek, kıdem tazminatının tamamen kaldırılmasını fon bile kurulmamasını istemektedirler. Ancak, dün ifade etmiştim kıdem tazminatı bir şekilde “Ücretin sonraya bırakılmış halidir” öyleyse, şirketlere yük olarak gösterilen kıdem tazminatları gerçek anlamda, işverenin sonraya bıraktığı ücrettir ve işçiden işverenine borçtur. Bu nedenle yük ise tıpkı bankadan alınan kredi gibidir.
3-Fonu işveren değil devlet kullanacak
İşverenlere, mevcut vergi ve prim ödemeleri dışında yeni bir ödeme daha getirecek ve halen kendilerince kullanılan (özel) fonun devlet tarafından kullanılması sonucunu getirecektir. “Kıdem Tazminatı Fonu” çok işçi çalıştıran işverenler ile az işçi çalıştıranlar işverenlerin taraf olduğu ve devletinde yeni bir kaynak gözüyle bakarak talepkar olduğu bir DEV FON’u ortaya çıkaracaktır. Kıdem tazminatı fonunu da devlet 10 yıl boyunca tepe tepe kullanacaktır.
Bakalım kim daha baskın çıkacak?
Yıllık İzin Hakkı
Bir çalışanımız 6 yıl çalışıp işyerimizden, Aralık 2006 tarihinde askerlik nedeniyle ayrılmıştır. Ayrılırken kıdem tazminatını almıştır. Askerlik dönüşü Haziran 2008 tarihinde yeniden işyerinde çalışmaya başlamıştır. Kıdem tazminatını alması nedeniyle izin hakları sıfırlanmış mıdır? Haziran 2008 tarihi itibariyle yeni başlayan bir personel gibi bir yıllık çalışma karşılığında 14 gün mü, 21 gün mü yıllık ücretli izin hakkı kullandıracağız. Bu konu hakkında bilgilendirir misiniz? İsmi Saklı
Sayın okurum, bu konuyu bire bir açıklayan yasal bir düzenleme olmamakla birlikte yasal düzenlemelerden anlaşılan ve yargıtayın yerleşmiş görüşlerine göre yıllık izin hakkı kıdem ile paralellik arzetmelidir. Kıdeminin karşılığı olan parayı alan işçinin yıllık izin hakkı da kıdemsiz işçiler gibi olacaktır yani bu işçiye bir yılın sonunda 14 işgünü izin vereceksiniz 21 gün değil.