HABERTÜRK-Kıdem ve ihbar hesabında ücretsiz izin süresi dikkate alınmaz– Urfa’da da Ali Tezel var—Askerde sağlık yardımı

15 Nisan 2010

Kıdem ve ihbar hesabında ücretsiz izin süresi dikkate alınmaz


 


Çalışanın ücretsiz izinde geçirdiği süreler kıdem ve ihbar için gereken hesaplamalarda dikkate alınmayacağı gibi son bir yıl içindeki ücret dışı ödemelerin bir günlüğü hesabına da dahil edilmez.


 


Ali bey, çalışanlarımızdan bir hanım doğum sonrasında 6 ay ücretsiz izin kullandı. Bu süreyi kıdem hesabında dikkate alacak mıyız? Ayrıca, son bir yıl içinde aylık dışında çalışma sürelerine göre ikramiye ve prim de ödedik. Bu işçi için son bir yıl içindeki ücret dışı ödemelerin bir günlüğünü hesaplarken 365’e mi yoksa 180’e mi böleceğiz. İsmi Saklı


 


 


***Ücret dışı ödemeler normalde 365’e bölünür


—Sayın okurum, eski 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesi gereğince ödenen kıdem tazminatında son brüt ücret ile son bir yıl içinde ücret dışında ödenmiş para ve para ile ölçülmesi mukabil bütün ödemelerin dahil edilmesi gerekir. Konuyla ilgili örnek olarak verebileceğimiz Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesi’nin 2007/8406 esas ve 2007/34928 karar ve 22.11.2007 tarihli kararına göre;Kıdem tazminatına esas ücreti belirlerken, son bir yıl içinde ödenen ikramiye miktarı belirlenerek 365‘e bölünmeli, bulunan miktar günlük ücrete eklenerek son giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Bilirkişinin bu esasa aykırı şekilde yaptığı hesaplamaya değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”.


 


 


 


—Öte yandan yeni 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17 inci maddesine göre ödenen ihbar tazminatının ödenmesinde son net ücret ile son bir yıl içinde ödenmiş para ve para ile ölçülebilir diğer ödemelerin de dahil edilmesi gerekir.


Konuyla ilgili örnek Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesinin 2007/41150 esas ve 2009/6661 karar ve 12.03.2009 tarihli kararına göre, “…İhbar tazminatının miktarı “bildirim süresine ait ücret” olarak Kanunda belirlenmiştir. Buna göre ihbar tazminatı, yasadan doğan götürü tazminat olarak nitelendirilebilir. Bu niteliği itibarıyla BK. 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. İhbar tazminatının hesabında Kanunun 32. maddesinde yazılı olan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler de dikkate alınır. Ücret dışında kalan parasal hakların bir yılda yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi suretiyle bir günlük ücrete eklenmesi gereken tutar belirlenir.”.


 


 


***Ücretsiz izinler süreye dahil edilemez


İşçinin çalışmadan geçirdiği ücretsiz izin süreleri, grev ve lokavtta geçen süreleri kıdem tazminatına esas süreye eklenemeyeceği gibi son bir yıl içinde ücretsiz izin alınmışsa bu durumda işçinin son bir yıl içinde aldığı ücret dışı (ikramiye-prim gibi) ödemelerin bir günlük tutarını bulmak için de 365’e bölünemez. Konuyla ilgili yine Konuyla ilgili örnek Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesinin 2007/13411 esas ve 2008/5579 karar ve 21.03.2008 tarihli kararına göre; “…İşçinin iş sözleşmesinin askıda olduğu süreler de, kıdem süresinden sayılmamalıdır. Örneğin ücretsiz izinde geçen süreler kıdem tazminatına esas süre bakımından dikkate alınmaz…”  hükmü gereğince, işçinize ödenen ikramiye ve primler çalışma süresine göre ödeniyorsa, ücret dışı ödemeleri işçinin son bir yıl içinde çalışmadığı (ücretsiz izinli olduğu) süreleri düşerek kalan günlere bölüp bir günlük tutarını bulmalısınız.


Mesela, çalışanınızın son net ücret 1500 lira ise ve çalışma süresine göre son bir yıl içinde 5000 lira ikramiye ödenmişse, 1500 lira net ücrete ilave edeceğiniz ücret dışı ödemeleri geçmiş bir yılda kaç günlük çalışması varsa o rakama bölüp 30 ile çarpacaksınız. Mesela son bir yılda 180 günlük ücretsiz izin süresi varsa 5000 lirayı 185’e bölüp, bulduğunuz 27 lirayı da 30 ile çarpıp 810 lira olarak 1500 liraya ilave edeceksiniz.


Konuyla ilgili örnek Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesinin 2004/27343 esas, 2005/15958 karar ve 09.05.2005 tarihli kararına göre; Davacı işçinin istemi ile gerçekleşen ücretsiz izin ve çalışılmayan bu sürenin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması ve bu süre için ikramiye alacağının hesaplanması hatalıdır.”.


 


 


Urfa’nın da Ali Tezel’i var


Ülkemizde eksik olan sosyal güvenlik ve çalışma hayatı hakları bilincini yükseltmek için Sosyal Güvenlik Müşavirleri Derneği’nin de katkılarıyla bugüne kadar 200 kişiden fazla katılımcıya “Sosyal Güvenlik Uzmanlık Sertifikası” verdik. İstanbul’da gerçekleştirilen 7 haftalık eğitime Urfa’dan katılan Ahmet Koyuncu, Urfa’da kendi hemşehrilerine hizmet vermek adına geçen hafta sonu Müşavirlik bürosu açtı ve açılışa da ben de katıldım. Ayrıca, Sosyal Güvenlik Müşavirleri Derneği’nin de Urfa temsilciliğini de üstlenen Koyuncu’ya başarılar diliyorum.


 


 


Askerdeki sigortalının eşine ve çocuklarına sağlık yardımı devam eder


Hocam biliyorum çok yoğunsunuz. Kim bilir günde kaç kişi size mail atıyor. Bir şeyler soruyor iş yoğunluğu arasında  bu kadar kişiye cevap vermek kolay bir şey değildir.


Eğer kusura bakmasanız bende size bir soru soracaktım.  SSK giriş tarihim 05.09.1999 ve toplam ödenen primim  1013 gün. En son çalıştığım işyerine 11.06.2008 tarihinde girdim. aynı gün SSK girişim oldu. 19.08.2009 tarihinde askere gittiğimden istifa ettiğimden aynı gün itibariyle de SSK çıkışım yapıldı. Askerden dönüşte 08.03.2010 tarihinde tekrar işe başladım. aynı gün SSK girişim de oldu ama  3. ay bildirgesi henüz verilmedi. 2008 yılında toplam prim ödeme gün sayım:339, 2009 yılında toplam prim ödeme gün sayım:144. Ancak,  2009 yılı 3. ve 4. aylarda raporluydum. Yine 2009 yılının temmuz ayından 24 günüm var. Çünkü 25 Temmuzdan itibaren yine raporluydum. İstifa ettiğim tarih olan 19.08.2009 tarihine kadar raporum devam ettiğinden o dönemlere ait prim ödemem yok. O yüzden 2009 yılının 19.08.2009 tarihine kadar 144 günüm vardır. Sebebi de raporlardır. Hocam bu kadar kelime kalabalığını şunun için yaptım. Ben ve rahatsız bir oğlum var. Bizler sağlıktan ne zaman faydalanabiliriz. Aralık sonu yada Ocak başı gibiydi ben askerdeyken 10 aylık oğluma SSK’sı doldu diye bakmamışlar. Ben ne zaman bu sağlıktan faydalanabilirim. Şakir Paksoy


 


Sayın okurum, sizin ve eşiniz ile çocuğunuzun sağlık sigortası aralıksız devam ettiği halde sağlık yardımı vermemeleri yasal değildir. Size haksızlık edilmiş. 5510 sayılı Kanun gereğince, sigortalı olarak işe giren birisinin işe girdiği tarihten geriye doğru bir yıl içinde 30 günlük primi varsa sigortalıya ve  bakmakla yükümlü olduğu kişilere SGK sağlık yardımı verilir. İşten ayrıldığı günden geriye doğru bir yıl içinde 90 günü doldurduktan sonra işten çıkanlara ise 100 gün daha sağlık yardımı verilir.


Ancak, Kanun’un 67 inci maddesine göre;


a) Herhangi bir sebeple silah altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,


b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,


c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,


d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,


sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınmaz.”


Yani, sizin askerde olduğunuz süre yok hükmündedir. Bu sebeple askere giderken 30 günü olana (ki sizin bundan çok fazla süreniz var) askerde iken geride bıraktığı eş ve çocuklarına SGK, işçi askerden dönünceye kadar sağlık yardımı vermek zorundaydı ama vermemiş.


Öte yandan, işten çıkıp askere gittiğinizden askerden geldikten sonraki 100 gün daha hiç çalışmamış bile olsaydınız size, eşinize, çocuklarınıza SGK sağlık yardımı vermek zorundadır..