HABERTÜRK-Mahkeme ve bilirkişi yanlış karar vermiş ama Yargıtay doğrusunu bulur
26 Mayıs 2010
Mahkeme ve bilirkişi yanlış karar vermiş ama Yargıtay doğrusunu bulur
Mahkeme ve bilirkişi 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu gereğince bağlanan ana-baba aylığı ile 2022 sayılı Kanun gereğince bağlanan 65 yaş aylığını birbirine karıştırdığından davayı kaybetmişsiniz ama dosyanız şu an Yargıtay’da ve tetkik hakimleri ile üyeleri bu işi iyi bilir…
Ali bey, 1927 doğumlu kayınpederim İsmail Eren 1983 yılında Bağ-Kur’dan emekli oldu. Sonrasında T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olan bekar oğlu Cavit Eren’in vefatı sonrasında da T.C. Emekli Sandığı’na başvurarak oğlu üzerinden babalık aylığı almaya başladı. 2007 yılında ise T.C. Emekli Sandığı babalık aylığını kesti epey yüklü miktarda da borç çıkardı. Biz de dava ettik. Dava sırasında bilirkişi aylığı 2022 sayılı 65 Yaşından Büyük muhtaçlara bağlana aylık ile karıştırıp, T.C. Emekli Sandığı’nın doğru yaptığını belirtince Çanakkale İş Mahkemesinde açılan 2009/34 esas sayılı davayı kaybettik. Olay şimdi Yargıtay’da olup bizim şimdi ne yapmamız gerekir. Muammer Akarsu-Çanakkale
***Emekli Sandığı’ndan babalara aylık muhtaçlık şartına bağlıdır
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 72 inci maddesine göre;
“Ölen iştirakçilerin, iştirakçi bulunmayan dul ve muhtaç anaları ile iştirakçi olmayan ve ölüm tarihinde muhtaç ve (65) yaşını doldurmuş bulunan babalarına Sandığa müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır. Muhtaç babalardan çalışarak geçimini sağlayamayacak derecede malül olanlar için yaş kaydı aranmaz.
Muhtaç olması sebebiyle aylık bağlanan babanın ölümünde aylığı, muhtaç olması şartı ile Sandığa müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren öz anaya bağlanır…”
demektedir. Yani, babaya aylık bağlanabilmesi için 65 yaşından büyük olması ve aynı zamanda muhtaç olması da gerekir.
***Muhtaçlık kriteri değiştirildi
Kimlerin muhtaç sayılacağı da 5434 sayılı Kanun’un 108 ve devamı maddelerinde belirtilmiştir. 1927 doğumlu İsmail Eren’in oğlunun vefat ettiği yılda geçerli olan düzenlemeye göre;
“Kendisini ve Türk Medeni Kanunun hükümlerine göre bakmağa mecbur olduğu ailesi fertlerini geçindirmeğe yetecek geliri, malı (Para veya o mahiyetteki kıymetler dahil) veya kazancı bulunmıyanlara, bu kanun hükümlerinin uygulanmasında (Muhtaç) denir.”
düzenlemesi vardı. Bu düzenlemeye göre kimlerin muhtaç sayılacağına da kişinin ikamet ettiği il veya ilçedeki idare kurulu karar veriyordu. Yine o yıllarda muhtaçlık durumu kişinin sosyo-ekonomik durumuna göre belirleniyordu belirli bir kriter yoktu.
Ancak, muhtaçlık için 21.04.2005 günü TBMM’de kabul gören 5335 sayılı Kanun ile muhtaçlık ile ilgili hüküm aşağıdaki gibi değiştirildi ve net asgari ücrete endekslendi.
“4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesi uyarınca 16 yaşından büyük işçiler için tespit edilen asgari ücretin net tutarından daha az aylık geliri olup, kendisini ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre bakmaya mecbur olduğu ailesi fertlerini geçindirmeye yetecek kadar malı da (para veya o mahiyetteki kıymetler dahil) olmayanlar bu Kanunun uygulanmasında muhtaç sayılırlar…”.
Bu düzenleme de 27 Nisan 2005 günü yürürlüğe girince, İsmail Eren gibi çocukları üzerinden ana-baba aylığı alanlar ile ilgili sorunlar çıkmaya başladı.
***2005 yılına kadar aldıklarında sorun yok
İsmail Eren’in yukarıda ifade ettiğim muhtaçlık kriterinin değiştirildiği 2005 yılına kadar aldığı babalık aylıklarında herhangi bir sorun yok. Gönderdiğiniz belgelere göre de 2005 yılından sonraki dönem içim İlçe İdare Kurulu Bağ-Kur’dan aldığı emekli aylığının asgari ücretten düşük kaldığı aylar için yine muhtaç, emekli aylığının asgari ücreti geçen ayları için ise muhtaç değil kararı vermiş. Bu karar sonrasında da Emekli Sandığı (SGK) ödenenleri faiziyle geri istemiş. Geri istemenin iptali için ise sizler dava açmışsınız.
***Bilirkişi Kanunları karıştırmış
Çanakkale İş mahkemesinin 2009/34 esas numarasıyla görülen davada görevli kılınan bilirkişi İsmail Eren’e bağlanan aylıkları 5434 sayılı Kanun’un 72 inci maddesine göre bağlanan babalık aylık değil de 2022 sayılı Kanun gereğince bağlanan 65 yaş aylığı zannetmiş ve buna göre rapor düzenlemiş. Mahkeme de bu görüşe uygun olarak karar verince haklı iken haksız konuma düşmüşsünüz.
***Kanunlar geriye doğru yürümez
Öncelikle İsmail Eren’e babalık aylığı 1992 yılında bağlanmış ve bağlandığı tarihe göre kendisi idare kurulu tarafından muhtaç sayıldığı ve 65 yaşından büyük olduğu için bağlanması tamamen yasaldır. Bağlanan babalık aylığının 2005 yılında kriterinin değiştirilmesi sadece bu tarihten sonra babalık aylığına başvuranlar için geçerli olması, kanunların geriye yürümezliği ilkesinin gereğidir. Bu sebeple T.C. Emekli Sandığı’nın sonradan değiştirdiği kuralla İsmail Eren’in aylığını kesmesi doğru değildir ve ödenenleri geri istemesi de bu şekilde hukuka uygun olmaz.
***Yargıtay’da durum düzelir
Davayı yerel mahkemede kaybetmişsiniz ve şu an Yargıtay’da temyiz aşaması devam ediyor sanırım. Bu durumda dosyanızı önce deneyimli tetkik hakimleri inceleyecek ve sonra da dosya tekemmül edince de üyeler tarafından görüşülüp tartışılacak. Bu güne kadar edindiğim tecrübelere göre durum temyiz aşamasında düzeltilir.