HABERTÜRK-Memurlara grev hakkı yok emeklilere zam sistemi değişiyor

2 Nisan 2010

Yazı dizisi başlıyor


Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (SGK) tarafından yayınlanan 2010 yılı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) gereğince 2010 yılında sigortalıların, emeklilerin ve çalışanların sağlık yardımı alma hak ve ödemeleri değişti. Konuyla ilgili yazı dizisi Pazartesi gününden itibaren başlıyor…


 


Memurlara grev hakkı yok emeklilere zam sistemi değişiyor


Anayasa değişiklik teklifi TBMM’ye sunuldu. Teklif ile memurlara toplu sözleşme hakkı getiriliyor deniyor ama bu doğruyu yansıtmayan kandırmacadan ibarettir. Zira, toplu sözleşme hakkının ayrılmaz parçası olan grev hakkı olmayan bir uygulama toplu sözleşme hakkı olarak nitelentirilemez….


 


 


***Toplu görüşmenin adı toplu sözleşme oluyor


Akparti’nin Anayasa Taslağı açıklandı ve hükümet tarafından gelen haberlere göre sanki memurlara toplu sözleşme ve grev hakkı geliyormuş gibi halka sunmaya çalışıyorlar. Bu doğruyu yansıtmıyor. Getirilmesi düşünülen değişikliğe göre;


MADDE 5- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 53 üncü maddesinin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Uzlaştırma Kuruluna başvurabilir. Uzlaştırma Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma sekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Uzlaştırma Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.”  denilmiştir.


Metinden göreceğiniz üzere memurların grev hakkı yoktur. Şu andaki Kanunlar gereğince toplu görüşme yapılmasının adı toplu sözleşme haline çevrilmiştir, hepsi bu. Bugüne kadar memurlar toplu görüşme adı altında devletin yetkilileri ile aynı masaya otururlar ve isteklerini ifade ederlerdi. Toplu görüşme sonrasında da Bakanlar Kurulu kesin kararını verirdi. Şimdi ise memurlar ile devletin yetkilileri yine aynı ama etrafında toplanacaklar, memurlar dileklerini ve isteklerini ifade edecekler, devletin yetkilileri de bunlara karşı evet veya hayır diyecekler ama sonunda uzlaşma olmazsa, taraflardan birisi Kanunla oluşturulacak Uzlaştırma Kuruluna başvurunca son sözü bu kurul karar verecektir.


***Memura grev hakkı olmalı


Anayasa teklifi TBMM tarafından aynen kabul görürse memura grev hakkı getirilmediğinden adı da o nedenle toplu sözleşme olamaz. Toplu sözleşme sonu grev veya lokavt ile biten uygulamalara denebilir.


Bilindiği üzere, memur sendikalarının önceki zamanlarda aldığı iş bırakma, iş yavaşlatma eylemlerine karşı katılan memurlara amirleri cezalar vermiş ve iş sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gitmişti. AİHM’de kendisine gelen bütün davalarda, sendikalarının aldığı iş bırakma (grev) kararına uyan memurlara amirlerince ceza verilemeyeceğinden bahisle devleti tazminat cezasına mahkum etmişti.


AİHM 17 Temmuz 2007 tarihli kararıyla, toplanma ve örgütlenme hakkına dair sözleşme hükmünün ihlal edildiğine, sendika/örgütlenme hakkına yapılan müdahalenin demokratik bir toplum için gerekli olmadığına karar verdi.
Mahkemeye göre sözleşme ile korunan toplanma ve örgütlenme hakkı, sendika üyelerine çıkarlarını koruyabilme amacıyla seslerini duyurma özgürlüğünü verirken, aynı zamanda, bu haklardan etkili bir şekilde faydalanılmasını teminen gerekli düzenlemeleri yapmak üzere devlete pozitif yükümlülük getirmişti.


Ötesinde, sözleşme kapsamında, sendika üyeleri tarafından gerçekleştirilecek toplu eylemlere sözleşmeci devlet tarafından izin verilmesi gerektiği de belirtildi.
Sonuçta mahkeme, çalışma koşullarını savunmak amacıyla üyesi oldukları sendika tarafından düzenlenen toplu eyleme/barışçıl gösteriye katılma hakkını kullanan gişe memurlarının tazminatla sorumlu tutulmasının, sözleşmenin ihlali anlamına geldiğine karar vermişti.
AİHM, kararlarında da Avrupa Sosyal Şartı’na atıf yaptı. Kararda “…Grev yapma hakkı ile ilgili olarak, her ne kadar 11. maddede bu hak açıkça ifade edilmemişse de bu hakkın tanınması, hiç kuşkusuz en önemli sendikal haklardan birini teşkil ediyor…” denilerek, kamu görevlilerinin toplu eylem/hareket hakkının düzenlemesi zorunluluğu ortaya konulmuştu.


Sonuçta, kamu görevlilerinin grev ve benzeri toplu eylem hakları düzenlenmediği müddetçe, sendikal hakların gözetilmesi için üyeler tarafından yapılacak eylemler, ne disiplin ne de ceza suçlamasına konu olabilecektir. Yani, Anayasa değişikliği bu şekilde çıkarsa eksik olacağı gibi memurlar yine iş bırakma eylemi yapsalar bile Hükümet, kamu görevlilerinin toplu eylem hakkını yasaklayan düzenlemeler başta olmak üzere pek çok yasal düzenlemeyi kaldırmak zorunda kalacaktır.


Yine hatırlanacağı üzere, 2009 yılında AİHM’nin bu cezalardan sonra da en son TCDD memurları trenleri durdurduğu halde hiçbir memura ceza verememişlerdi.


***Emeklilerin işine yarar


Halen uygulanan mevzuat gereğince, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine geçmiş altı aylık dönemde gelişen enflasyon (TÜFE) oranı kadar zam yapılmaktayken, memur ve memur emeklileri de gelecek altı aylık beklenen enflasyon (TÜFE) oranı kadar zam yapılmaktadır. Bu da SSK (ve Bağ-Kur) emeklileri ile memur emeklilerine yapılan zammı farklı oranlarda olmasına yol açmaktadır. Mesela, 2009 Temmuz’unda memur emeklilerin yüzde 4,84 oranında, SSK (ve Bağ-Kur) emeklilerine ise yüzde 1,83 oranında zam yapılmıştı. Şimdi yeni Anayasa teklifi ile tüm emeklilere, memurlara yapılan zam kadar zam verileceği için SSK ve Bağ-Kur emeklileri için olumlu sonuçlar verecektir.