HABERTÜRK-Modern köleliği mi eski köleliği mi tercih edersiniz–Dullara aylık reformla düştü
4 Temmuz 2009
Yani, bir geceyarısı düzenlemesi daha TBMM’den geçti. Genel Kurulda 25.06.2009 günü görüşülmeye başlanan ve 26.06.2009 tarihinde saat 03.00 sıralarında da kabul edilen “Özel İstihdam Bürolarının Mesleki Faaliyet Olarak Geçici İş İlişkisi Kurabilmesi”ne ilişkin kanun artık hayatımıza giriyor. 2003 yılında 4857 sayılı Kanun ile getirilirken çıkan tepkilerden sonra geri çekilen “kölelik uygulaması” 6 yıl sonra alelacele geçirildi. Artık, bu Kanun ile modern işçi (köle) simsarlığı, bordro şirketleri hayata geçirilerek emek piyasası örgütlerden arındırılacak, modern kölelik uygulamaya geçecek. Modern köleliği mi eski köleliği mi tercih edersiniz Kölelik ile işçilik arasında hangisini tercih edersiniz Şimdi bu da soru mu tabi ki işçi olmayı tercih ederim, köle olmayı niye isteyeyim ki diyebilirsiniz hatta diyorsunuz duyuyorum ama yazıyı sonuna kadar okumadan buna karar vermeyin… Eski kölelere Osmanlı’da; -Köleye yatacak yer gösterilir -Hastalanmasın diye özen gösterilir hatta gerekirse tedavi ettirilir Özellikle Osmanlı’da kölelik diğer ülkelere biraz daha insani biraz daha aileden sayılırmış… Köle sahibi kölesinin barınmasını sağlamak, günlük yiyecek ihtiyacını karşılamak zorunda, zorunluluğu bırakın Osmanlı zamanında yüklüce para ile satın alınmış kölelere çok iyi bakılır, hastalanırsa tedavi ettirilir, aşırı yorulup işe yaramaz hale getirilmezmiş. -Köleye yemekleri verilir İşini düzgün ve devamlı surette yapabilmesi için yiyeceklerine dikkat edilirmiş. -Günlük yarım ücret ödenir Osmanlı Devletinde savaş esirlerini köleleştirme Orhan Bey döneminde başlamıştır. Osman Bey döneminde savaş esirleri, fidye karşılığı serbest bırakılır ya da hür insanlara verilen ücretin yarısı kadar ücret verilerek tarlalarda çalıştırılırlarmış. Özgürlüğün yolu da açık… Osmanlı’da kölelerden isteyenler özgürlüklerini kazanarak halk arasına katılabiliyorlarmış kölelerin özgürlüklerini kazanabilmelerinin üç yolu varmış; **Birincisi,efendisi köleye ben öldükten sonra hürsün derse, **İkinci olarak, efendisi köleye sağlığında bundan sonra hürsün derse, **Üçüncüsü de kişinin bedelini ödemesiyle hür oluyormuş ki. Kişi kendisi için belirlenen bedelini ödedikten sonra hürriyetine kavuşuyormuş. Bunun en çok bilinen yolu da teklif yöntemidir, kölenin bu hususta getireceği teklifi, efendi kabul ettikten sonra, geriye, üzerinde anlaşmaya varılan paranın kazanılıp getirilmesi kalmaktadır bu görev de köleye aittir. Bunların dışında efendisi cariyesiyle evlenerek ya da onu başkasıyla evlendirerek köle hürriyetine kavuşabiliyormuş. Ayrıca, Osmanlı Devletinde köleliğin belli bir süresi varmış, bu süre sonunda köleler hürriyetlerine kavuşabiliyormuş, genelde bu süre, beyaz köleler için dokuz, siyah köleler için yedi yılmış ve süre dolunca köleye azadlık kağıdı verilirmiş. 5920 ile getirilen modern kölelik… –Çalışanlara yatacak yer verilmez, -Yiyecek verilmez, -Ayda 666 lira brüt ve 477 lira net ücret verilir. -İşveren ile aralarında hizmet akdi olmadığından, *Kıdem tazminatı isteyemez, *İhbar tazminatı isteyemez, *İşten çıkarılsa işe iade davası açamaz, *4857/ 30 anlamında işçinin hesabında dikkate alınmazlar, yok sayılır, insan bile değil muamelesi yapılır. *Bir gün bu işverene ertesi gün başka işverene kiralanabilirler, ses çıkaramazlar. Siz olsanız hangisini isterdiniz….
Dullara aylık reformla düştü
Eşimin aylık maaşı 1692 lira idi ve eşim vefat etti. Bana aylığın yüzde 75′ i bağlanacakmış ancak bana bağlanan maaş tutarı 917 lira oldu. Başka bir güvencem de yok ancak fazla kesinti yapıldığını düşünüyorum. Şaziye Akdur
Sayın okurum, eşinizin hangi kurumdan emekli olduğunu ve ne zaman vefat ettiğini de yazmamışsınız. Öte yandan sizden başka aylık alacak kimse (çocuk veya çocuklarınız) olup olmadığını da belirtmemişsiniz. Bunlara göre normal şartlarda Sosyal Güvenlik Reformundan önce (eşiniz SSK veya Bağ-Kur emeklisi ise) dul kalan eş tek başına aylık alacaksa (yani çocuklardan aylık alma hakkı olan yoksa) aylığın yüzde 75’ini alırlardı ama sosyal güvenlik reformu 1 Ekim 2008 gününde yürürlüğe girdikten sonra eşiniz vefat etmişse alacağınız aylığın oranı sizin durumunuza bağlı, çalışmıyorsanız, emekli değilseniz yine yüzde 75 oranında alırsınız ama çalışıyorsanız, emekli iseniz yüzde 50 oranında alırsınız. Bu da sosyal güvenlik reformunun etkilerinden birisidir. Öte yandan eşiniz 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı emeklisi ise durumunuz değişmez eskiden olduğu gibi yani sosyal güvenlik reformundan önceki uygulamalara göre dul aylığı bağlanmaktadır. Şimdi bunlara göre durumunuzu değerlendiriniz ve kafanızda yine de soru ve sorunlar varsa yukarıda eksik kalan hususları da belirterek yeni bir mektup gönderiniz.