HABERTÜRK-Ölümü Gösterip Hastalığa razı ettiler…
31 Ağustos 2009
Sağlık-Hastalık Bakanı Recep AKDAĞ bir gazetede yayınlanan habere göre özel hastaneye giden hastaların ödeyeceği katkı payının yüzde 70’lere çıkarılacağını ifade etmiş. Buna sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Çalışma Bakanlığı müsteşarı Birol Aydemir limitsiz farka izin vermek için uğraşırken, yüzde 30’un yüzde 70’e çıkacağını duymaya sevinsem mi üzülsem mi bilemedim…
Sanki eşeğini kaybetmiş de sonrasında eyersiz bulmuş biri gibiyim…
Eşeğin geldiğine sevinsem mi eyerin gittiğine üzülsem mi diye düşünüyorum…
1-Birol’un SUT’u ile özel hastanelere limitsiz fark ücret verildi
25 Mayıs 2007 günü 26532 sayılı Mükerrer sayılı Resmi Gazetede, zamanın SGK Başkanı Birol Aydemir imzası ile “Sağlık Uygulama Tebliği” (SUT) yayınlandı. SUT gereğince SGK ile sözleşmeli olan özel hastaneler, kendilerine gelen hastalardan için hem SGK’dan para alıyorlar. Hem de hastandan LİMİTSİZ, canları ne kadar isterse fark isteyebiliyorlardı.
2-Birol gitti Özel Hastanelere farka tavan geldi
Çalışma Bakanlığı’nda değişim olup Murat Başesgioğlu yerine, Faruk Çelik gelince SGK Başkanı Birol Aydemir ile bakan Faruk Çelik arasında çatışmalar başladı. Özellikle de Sosyal Güvenlik Reformu ile 10 katrilyondan, 50 katrilyona çıkarılması planlanan sağlık ve ilaç ödemelerinin kimlere nasıl paylaştırılacağı konularında epey kavgalar yaşandı. İşte bu devrede Sağlık-Hastalık Bakanı Recep Akdağ, Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve SGK Başkanı Birol Aydemir arasında özel hastanelerin, hastalardan pay istemeleri konusunda yoğun tartışmalar ve çatışmalar yaşandı.
Bu çatışmalar sonrasında bir gün Birol Aydemir SGK Başkanlığını bırakıp gitti. Aynen çocuk gibi “küstüm ben oynamıyorum” dedi ve ayrıldı. Akparti’nin ilk Hükümeti Abdullah Gül hükümetinin (perde arkasında) programını kaleme almasından mütevellit kendisini git biraz dinlen diyerek üç yıllığına Amerika’ya gönderdiler.
Sağlık Bakanı özel hastanelerin hastalardan yüzde yüzde 25 oranında fark alabilmesini, Çalışma Bakanı yüzde 100 olmasını savunuyordu. Sonunda olay Başbakanın önüne gitti ve Başbakan iki bakanını kırmamak için üst limiti yüzde yüz olmak şartıyla konunun Bakanlar Kurulunun yetkisine olmasına karar verdi.
Konu Bakanlar Kuruluna gelince de özel hastanelerin vatandaşlardan en fazla yüzde 30 oranında fark alabilmesine izin verildi. Şimdi de aynen yüzde 30 oranıyla devam ediyor.
3-Birol’un SUT’u SGK’nın cebindeki deliği patlattı
Birol Aydemir SGK’nın başına 2006 yılının son aylarında oturdu ve 2006 yılında özel hastanelere ödediğimiz sağlık giderleriniz 2,053 milyar lira iken, Birol Aydemir etkin 2007 yılı ortasında altına imza attığı SUT ile 2007 özel hastane sağlık harcamalarımız 2,727 milyar liraya, çıkarken, 2008 yılında 4,812 milyar liraya çıkmıştır. Artık SGK’nın bu rakamlardan daha fazla özel hastanelere para aktarması beklenemez hale getirilmiştir. Yani, Birol Aydemir sayesinde özel hastaneler SGK’dan (devletin kasasından) alabilecekleri rakamın tavanına ulaşmış oldular. Bu durumda birinci amaca ulaşılmış oldu. Şimdi sırada ikinci amacın gerçekleştirilmesi vardı. Bu da ilk SUT’da olduğu gibi özel hastanelere, vatandaştan dilediği kadar fark isteme yetkisi vermek.
4-Birol Amerikan getirildi ilk düşüncesi farkı kaldırmak oldu
SGK’nın başına Birol Aydemir getirilince, bire 100 kazanmayı hedefleyen özel hastanelere Avrupa ve ABD sermayesi Türkiye’de yatırımlar yapmışlardı. Bir çok Türk Özel Hastane grubunu yabancılar satın almaya başlamış. Görünüşte yerli sermayedar gösterip, arkasında yabancıların gruplarda yeni özel Hastaneler zincirlerini kurmaya başlamışlardı.
Fakat, SGK Başkanı Birol Aydemir istedikleri yapılmayınca, SGK’yı bırakınca işleri bozulmaya başlamıştı. İstedikleri kâr oranlarına ulaşamadılar, 1’e 100 kazanmayı hedeflerken bu orana yaklaşamadılar. (Dikkat, ülkemize yapılan özel sağlık yatırımlarının toplam tutarı 5 milyar lira değilken, sadece bir yılda sadece SGK’dan aldıklar 5 milyardan fazladır, vatandaşlardan aldıklarının ise haddi hesabı bile tutulmuyor). İşte bu durumda akıllara Amerika’ya üç yıllığına gönderilen Birol Aydemir geldi. Amerika’da daha bir yılı doldurmadan getirilip bu kere Çalışma Bakanlığı’na müsteşar yapıldı.
Müsteşar Birol’un gelir gelmez ilk icraat düşüncesi ise ne hikmetse, “Global Bütçe” oluverdi. Daha önce söylediğimiz gibi, SGK 2010 yılında özel hastanelere 6 milyar lirayı verecek ve sonrasında da vatandaştan dilediğin kadar fark alabilirsin diyecek.
Yani, devletin kasasından verebileceğimiz rakamların tavanına ulaştık ve bu rakamı size her yıl vermeyi taahhüt ediyoruz, üstüne bir de vatandaşı donuna kadar soyabileceğiniz alt yapıyı da hazırlıyoruz diyen bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müsteşarından iyisi Şam’da kayısı…
5-Bakan Akdağ fark yüzde 70’e çıkacak demiş
Sağlık-Hastalık Bakanı Recep Akdağ, özel hastaneleri tıpkı oteller gibi yıldız vereceklerini yıldızlarına göre de SGK’dan para alınacağı gibi yıldız sayısına göre de özel hastanelerin vatandaşlardan alacağı ücret farkının yüzde 70’lere kadar çıkabileceğini açıklamış.
Buna göre, hastaneler, otellerdeki yıldız sistemi gibi kategorilere ayrılacak 1 inci grup hastaneye gidenden yüzde 30, 5 inci grup hastaneye gidenden ise yüzde 70 oranında özel hastaneler katkı payı isteyebileceklermiş.
Hastanelerin yıldız sayısının da,
*Verdikleri hizmetin kalitesi,
*Risk değerlendirmesi,
*Kullandıkları cihazların kalitesi ve özelliği
*Bünyelerinde bulunan uzman doktor sayısı,
*Bulundukları binanın durumu vb kriterlerle belirleneceğini ifade etmiş.
İşçilerinizi kaybetmemek için zam yapınız
Ali bey, 506 geçici 81/c’ye göre 15 yıldan beri sigortalı olması ve en az 3600 gün sayısını tamamlayanlar yaş dışındaki diğer emekli koşullarını tamamlayanlar SSK müdürlüklerinden aldıkları yazı ile işyerlerine müracaat ederek kıdem tazminatlarını almaktadırlar. İşyerimizde çalışan kalifiye elemanlarımızı yan fabrika almak istediğinden dolayı elemanlarımızı bu kanun maddesine göre birer birer kaybetmekteyiz.
İstanbul Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürlüğüne gittiğimde bu konu hakkında bana verilen bilgi bu kişiler bu maddeye göre işten ayrılıyorlarsa tazminat vereceksiniz. (ki biz tazminatları ödüyoruz.) Ama daha sonra bu kişiler çalışamaz dense de çalışmaktalar, bunu takip edemiyoruz. Sayımız buna yeterli değil dediler. Doğrumudur bu söylem?
Şimdi kalifiye elemanlarımızın bir kısmı yan fabrikada çalışmaktalar. Tabi ki bizde zor duruma düşmekteyiz. Yazıyı alan geliyor, fabrikamız çalışanlarının çoğu bu kanun gereğince ayrılacak bu gidişle. Biz ne yapabiliriz? İsmi Saklı
Sayın okurum, 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün sayısını tamamlayanların, SGK’dan kıdem tazminatı alabilir yazısı alarak işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatı işverenler tarafından ödenmek zorundadır. Siz de zaten ödeme yapıyormuşsunuz ama bu tazminatı alan işçilere daha sonra çalışmak yasaklanmamıştır, yasaklanamaz da. Zira, çalışma hak ve hürriyeti vardır, bırakınız bu şekilde işten ayrılanları ülkemizde emeklilerin bile emekli olduktan sonra çalışma hakları vardır. Bu şekilde çalışmak yasak olmadığından sorduğunuz soruya cevabım o söylem doğru değil. İkinci olarak işçilerinizi bu şekilde yan fabrikaya kaptırmak istemiyorsanız, en azından yan fabrikanın verdiği ücreti teklif ediniz, göreceksiniz işçileri bu kere sizde işe başlayacaklardır. Hem az ücret verip hem de işçiler gitmesin demek doğru olmaz.