HABERTÜRK-Özürlü sayımız bir gecede bir daha düşürüldü
21 Aralık 2010
Özürlü sayımız bir gecede bir daha düşürüldü
Özürlülerin hakkı olan pozitif ayrımcılık AB uyum yasaları sayesinde arttıkça, hükümet çıkardığı ikincil mevzuat ile özürlü sayımızı aşağılara çekmek için çabalıyor.
15 Aralık 2010 günü bu köşeden duyurmuştuk, 1998 yılından beridir geçerli olan, Özürlü Ölçütleri 2006 yılı temmuz ayında değiştirilmiş gece yatmadan önce özürlü sayılanlar, sabah uyandıklarında özürlü sayılmadıklarını öğrenmişti. Daha haberimizin mürekkebi kurumadan 16 Aralık 2010 günü yeni bir özürlülük ölçütleri yönetmeliği daha yayınlandı ve ölçütler bir kez daha değiştirildi. Özürlü sayımız bir kez daha düşürüldü.
***Gerçek özürlü sayımızı bilmiyoruz
Onları sokaklarda göremiyorsunuz ve sayıları az zannediyorsunuz ama sayıları tam olarak bilinmese de eski özürlülük ölçütlerine göre; Türkiye’de nüfusun yüzde 12.29′u yani 8.5 milyon kişi engelli. Erkeklerde bu oran 11.10, kadınlarda yüzde 13.45 olarak açıklanıyor ama elimizde sağlıklı bir veri maalesef yok. Sadece tahmin…
***Engelli (özürlü) kavramı nedir?
Kişisel yada sosyal yaşantısında kendi kendine yapması gereken işleri vücut fonksiyonlarında ileri gelen uzuv kayıplarından dolayı yerine getiremem diye tanımlanabilir. Yani, kısmen de olsa bir hareket noksanlığı olan kişidir. Hareket yeteneğini sınırlayan nedenler ise doğuştan getirilen, doğum sırasında karşılaşılan ya da sonradan yaşanan bir hastalık veya kaza sonucu ortaya çıkan bir işlev bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir. Engellilik günlük yaşama katılmayı engelleyen, fiziksel işlevlerdeki bir sınırlılık hali olarak değerlendirilmelidir.
***Devletin engelli tanımı yüzde 40 ile başlıyor
AB’ye uyum yasaları çerçevesinde çıkartılan yasalarımız göre en az yüzde 40 oranında hareket kabiliyeti kaybı gerekmektedir. Ancak, kimlerin hangi oranda kaybı olduğunu belirleyen ölçütler ise sık sık değiştirilmektedir. Kimin hangi hareket kabiliyeti kaybı ile yüzde kaça tabi olduğunu belli eden ise Özürlülük Ölçütleri ile ilgili yönetmelik hükümleridir.
Ancak, yüzde 40 oranında az kaybı olanlar ise özürlü kabul edilmeyince ortada kalmaktadırlar. Sağlam sayılmadıkları gibi özürlü de sayılmamaktadırlar.
***Ölçüt sık sık değiştiriliyor
16 Temmuz 2006 günü o güne kadar yürürlükte olan, “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik”in Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik”in yürürlüğe konulmuştur. Amaç ise engelli-özürlü kriterini değiştirip sayısını bir gecede düşürmektir.
Yine aynı günlü Resmi Gazetede (16/07/2006) “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir. Bu değişiklik sonrasında 2006 Temmuz ayına kadar özürlü sayılanlar bir gece sonra özürsüz sayıldılar.
***2010’da bir kez daha değiştirildi
1998 yılında yürürlüğe girmiş olan Özürlü Ölçütleri ile ilgili yönetmelik, 2006 yılı temmuz ayında değiştirilmiş gece yatmadan önce özürlü sayılanlar, sabah uyandıklarında özürlü sayılmadıklarını öğrenmişti. Şimdi ise bu kere 16 Aralık 2010 günü yeni bir özürlülük ölçütleri yönetmeliği daha yayınlandı ve ölçütler bir kez daha değiştirildi. 2006 yılında yürürlüğe giren yönetmelik de ortadan kaldırıldı. Özürlü sayımız bir kez daha düşürüldü. Oranlar bir kez daha azaltıldığı gibi ölçüm yöntemleri de değiştirildi.
16 Aralık 2010 günlü Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan, “ÖZÜRLÜLÜK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRMASI VE ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK” aynı gün hemen yürürlüğe de girdi.
***Kazanılmış haklar
Yönetmeliği “Kazanılmış haklar” başlıklı 18 inci maddesine göre;
“MADDE 18 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce; özürlüler için düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarıyla belirlenmiş olan özür oranları, çalışma gücü kayıp oranları, vücut iş görme gücü kaybı oranları, tüm vücut fonksiyon kaybı oranları geçerli olup bu oranlara dayanılarak sağlanmış sosyal destek ve yardım hizmetlerinin sürdürülebilmesi için yeniden özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenmez.
(2) Ancak, süreli verilen raporlar ile ilgili olarak hastaneye yeniden sevk işlemi uyarınca veya herhangi bir sebeple yeni bir rapor istenmesi durumunda, özür oranları, bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden belirlenir. “ denilmektedir.