HABERTÜRK-Prim ve vergi affı yakında gelir

19 Nisan 2010

Prim ve vergi affı yakında gelir


Vergi mükelleflerinin birikmiş 47 milyar lira vergi borcu olduğu gibi Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da 23 milyarı işverenlerden 21 milyarı da Bağ-Kur’lu esnaftan olmak üzere 44 milyar lira alacağı birikmiş durumda. Öte yandan SGK’nın 2010 yılında Bütçe’den alacağı 60 milyarı bulacaktır…


 


 


Son günlerin moda konusu, gerek vergi ve gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu borçlularına karşı bir ödeme kolaylığı, yeniden yapılandırma gibi bir prim affı gelir mi sorusudur. Biz de bugün sizler için konuyu etraflıca araştırdık. Gördük ki gerek vergi ve gerekse prim affının gelmesi çok uzun sürmez.


***Krizden çıkıyoruz


3 yıldır devam eden Global Ekonomik Krizden çıktığımızı bazı verilere bakarak görebiliyoruz. Her krizde olduğu gibi kaybedenleri ve kazananları vardır. Bu krizi kaybedenleri ise vergi ve sigorta primlerini ödeyemediler. TOBB’un verilerine göre 2008 yılı başında kapanmaya başlayan bir çok işyerinden sonra 2009 yılının 4 üncü çeyreğinde yeni işyerleri açılmaya başlamış. Bu durumda 2009 yılının son çeyreğinden itibaren krizden çıkmaya başlamışız.


 



 


***En zorda kalanlar esnaflar


Krizden en çok esnaflarımız etkilendi öte yandan şehirlerin göbeğinde açılan dev alış veriş merkezleri sonrasında esnaf sayımızı gittikçe azaltıyoruz. Rakamlara göre 2003 yılında 2,3 milyon olan esnaf sayımız, 2008 yılında 1,9 milyon düşmüş, yetmemiş 2009 yılında yine kan kaybeden esnafların sayısı 1,8 milyona düşmüş.


 



 


***En borçlu yine esnaf


Ülke sermayesi içinde çok az yeri tutabilen küçük esnafların ve çiftçilerin SGK’ya birikmiş 21 milyar borçları var. Öte yandan, birikmiş 47 milyar liralık vergi borçluları arasında en yüksek sayısı esnaflar oluşturuyor. Sadece esnaflar değil krizin kaybedeni olan sigortalı işçi çalıştıran işverenlerin de SGK’ya 23 milyar liradan fazla borçları birikmiş durumda.


Bu arada, bankaların aylık kredi faizi yüzde 1 kadar iken, SGK’nın ödenmeyen prim borçlarına ilişkin gecikme zam ve faizi bu rakamın 3 katından fazla. Mesela, zamanında ödenmeyen prim borcuna ilk üç ay aylık yüzde 3 gecikme zammı ile birlikte bu üç ay dahil her ay için bir de Devlet İç Borçlanma Senetlerinin faizi kadar da gecikme faizi işletilmektedir ki yıllık olarak yüzde 20’den fazladır.  Buna rağmen, işverenler ve esnaf SGK’ya borçlarını ödemiyorlarsa gerçekten zor durumdalar demektir.



 


***Borçlanma mı prim affı mı?


Bu kadar alacağı olan SGK’nın açıkları yani genel bütçeden aldığı rakamlar da öyle küçümsenecek kadar küçük değiller. 2008 yılında 35 milyar olan Bütçeden SGK’ya aktarılan para, 2009 yılında 52,5 milyara çıkmış, 2010 yılının ilk iki ayında ise 10 milyara yakın para SGK’ya aktarılmış olduğundan yıl sonunda 60 milyara çıkacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.


Bütçeden SGK’ya aktarılan paralarda öyle Hazine’nin birikmişlerinden karşılanmıyor. Devlet hani Hazine SGK’ya para aktarabilmek için her ay iç veya dış piyasalardan borçlanıyor. Bu durumda hem borçlanma rakamları büyüyor hem de borçlanmanın maliyeti yükseliyor. O halde bir devlet adamına borçlanma mı yoksa prim affı deseniz, prim affı demesi doğrusu olur.
















Dönemi


SGK Bütçe açığı


2008


35.016.403


2009


52.599.691


2010 (Ocak-Şubat)


9.577.383


 


***Prim aflarını SGK Başkanı getirmez


Geçen hafta SGK’nın bana göre en başarısız başkanı olan M. Emin Zararsız gazetecilerle yaptığı toplantı da prim affının gündemlerinde olmadığını ifade etti ama kendisinin siyasi değil de memur olduğunu unuttu. Prim aflarını memurlar getirmez. Affın konuşulacağı, hazırlanacağı yer TBMM ve kararı verecek olanlar da milletvekilleridir. Bürokratlar ve memurlar siyasilerin hazırlayıp, kabul ettiklerini uygularlar. Son olarak SGK yetkililerinin hatırlatıp durdukları 36 aylık taksitlendirme ise yeni şey değildir, 6183 sayılı Kanun gereğince kamuya olan borçların aylık yüzde 2 tecil faizi ile taksitlendirilmesi işlemidir. Mesela, 100 bin lira borcunuz var ve taksitlendirdiğiniz de her ay ödeyeceğiniz paranın 2 bin lirası tecil faizine gider.


 


 


 27 liralık GSS primi ödeyebilirsiniz
 Ali bey, bize bir sorum olacak bilgi alabilirsem sevinirim. Ben 32 yaşında bir beyim ve yaklaşık 8 aydır işsizim, aynı zamanda şeker hastasıyım. İlaçlarımı almam için sağlık kurulu raporum vardı ancak işsizliğim 90+10 günü geçtiği için sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorum, ilaç alamıyorum. Bende yeşil karta başvurdum ancak oradan da olumlu yanıt alamadım. Bana bir yakınım dedi ki, yeşil kart başvurusu ret olanlar eğer SSK’ya isteğe başlı sigorta için başvurur ise sadece 27 TL prim ödeyerek sağlık hizmetlerinde yararlanabilirsin. Sizin bu konuda bir bilginiz var mı? Kadir Demir


Kadir bey, normal isteğe bağlı olarak hem emeklilik (146 lira) hem de (88 lira) sağlık primi ödeyerek (toplamda 234 lira) sağlık yardımı alabileceğiniz gibi isterseniz sadece sağlık primi ödeyerek isteğe bağlı GSS sigortalısı olarak sadece sağlık yardımından da yararlanabilirsiniz. Ailedeki kişi sayısına göre aylık kişi başına düşen gelirleri 243 liradan az olanlara yeşil kart verilir. 243 liradan çok 729 liradan az olanlar ise ayda 27 lira GSS primi ödeyerek sağlık yardımı alırlar. Bu primi ödeyince siz, eşiniz ve varsa çocuklarınızda sağlık yardımı alabilirsiniz.


 


SGK’dan aylık alana 65 yaş aylığı verilmez


Annem 72 yaşında ve 1992 den beri dul, 10 çocuğu var ve sadece bir kızı evlenmemiş. 2 yıl önce ilk defa birisi uyardı ve yaşlılık maaşı bağlandı. Bu maaştan hemen sonra eşinden kaynaklı Bağ-kur borçları geldi ve onu ödedik annem Bağ-kurdan emekli oldu. Her ay 280 lira almaya başladı, yaşlılıktan da üç ayda 250 almaya devam etti. Bu böyle devam ederken geçen ay ilk defa yaşlılık maaşı kesildi.  Yaşlılık ve Bağ-kur beraber devam etmez mi? Kesilme nedeni ne olabilir? Ne yapmalıydık? Ne yapmalıyız? Sorumluluğumuz doğmaması için nasıl hareket etmeliyiz? Olumsuz durumda yaşlılık maaşlarını geri alırlar mı ve ya bunun için ne öneririsiniz. İbrahim KUMUŞ


 


Sayın okurum, 01.07.1976 tarihinde kabul edilen 2022 Sayılı 65 Yaşını Doldurmuş, Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1. maddesi gereğince; “65 yaşını doldurmuş, kendisine kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan, sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan doğruya kanunla bağlanmış herhangi bir devamlı gelire sahip bulunmayan ve muhtaçlığını İl veya İlçe İdare Heyetlerinden alacakları belgelerle kanıtlayan Türk Vatandaşlarına hayatta bulundukları sürece aylık bağlanmaktadır.”



Dolayısıyla annenizin sosyal güvenlik kurumundan babanızdan dolayı ölüm aylığı almaya başladığı tarihten itibaren 2022 sayılı Kanun gereğince bağlanan yaşlılık aylığının kesilmesi gerekmektedir. Her iki aylığın birlikte ödenmesi söz konusu değildir. Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ederek 2022 sayılı Kanun gereği bağlanan yaşlılık aylığının kesilmesi talep edilmelidir. Bağ-kur’dan ölüm aylığı bağlandıktan 01.06.2008 tarihinden sonra alınan yaşlılık aylıkları Kuruma iade edilmelidir.