HABERTÜRK-SGK’nın cahilleri anaları parasız bırakıyor–Asgari işçilik sertifak programı–Güvencesiz itfaiyeci, yıpranmasız gazeteci olur mu?

5 Ocak 2010

SGK’nın cahilleri anaları parasız bırakıyor


 


Cahili padişah yapmışlar tutmuş önce babasını kesmiş misali, SGK içindeki yasabilmez cahiller anaları parasız bırakmaya başladı. Bunu daha önce de binlerce kez yaşamıştım, SGK bütçe hedeflerim şaşmasın diye yasadışı da olsa salvolar yapar ve halka vermesi gereken sigorta ve sağlık yardımlarını vermez…


Stajyer ve çıraklara sağlık yardımı bunlardan birisi iken şimdi aynı daireden ikinci bir yasadışı görüş daha çıktı…


Ücretsiz izinli anne adayı sigortalılara ödenekler yasadışı bir şekilde verilmeyecekmiş…


 


4 yıl önce SSK’lı olarak işe girdim ve o günden beridir de çalışmakta iken hamileliğim zor geçmesi nedeniyle 8 haftalık doğum öncesi iznime 2 hafta kala işverenin de onayı ücretsiz izne ayrıldım. Sonrasında da 8’er haftalık izinlerim başladı, doğumu da gerçekleştirdim. İstanbul SGK şimdi bana 2 hafta ücretsiz izin aldım diye istirahat paramı vermiyor. Ne yapmamı tavsiye edersiniz? İsmi saklı


 


Sayın okurum, durumunuzu araştırdım İstanbul (Beşiktaş) SGK’nın size 16 haftalık paranızı vermemesinin sebebi, SGK Kısa Vadeli Sigortalar Dairesi Başkanlığı’nın 9 Aralık 2009 tarihli yasadışı talimatıdır. Sanırım ya size karşı garezi olan birileri var ve kamunun kendisine verdiği yetki ile size eziyet ettiriyor veya gerçekten cahil ama birisinin torpili ile koltuk sahibi olmuş olabilir.


İşte belki faydamız olur da bilgi sahibi olur diye konuyu ayrıntılı yazmaya çalışacağım, belki öğrenirler de size başka analara  eziyetten vazgeçerler.


 


***Analık sigortası yardımları


5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Kanunu’nun 15 inci maddesine göre;


“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri analık hali kabul edilir.”.


Yani, SSK’lı ve Bağ-Kur’lu kadın veya erkeğin sigortalı olmayan eşinin doğum önce 8, sonra 8 haftalık sürelerde yapılan sigorta yardımları analık sigortası kapsamındadır.


 


***Ödenek ve emzirme parası


SS ve GSS Kanunu’nun 16 ıncı maddesine göre ise,


-Analık sigortasından, sigortalıya analık haline bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik (16 hafta) süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir.


-Analık sigortasından, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden (70 lira) emzirme ödeneği verilir.


-Emzirme ödeneği için,


a) (a) bendi (SSK) kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,


 


b) (b) bendi (Bağ-Kur) kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması,


şarttır.


 


***İşten çıkana da parası verilir


Ayrıca, işten çıkan sigortalıların işten çıkma tarihinden itibaren 310 gün içinde çocukları doğarsa, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlandırılır.


 


 


***Geçici işgöremezlik ödeneği


SS ve GSS’nin 18 inci maddesine göre,


SSK’lı kadınların tamamı ile Bağ-Kur’lu kadınların bir kısmının (muhtarlar, vergi kayıtlı esnaf kadınlar vs ) analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için, geçici iş göremezlik ödeneği verilir.


Yani, sigortalı kadının doğumdan önceki ve sonraki 16 haftalık işine gidemediği süreler için SGK para ödemektedir ki bu para doğumdan önceki üç ayın ortalama ücretine göre hesaplanmaktadır ki genelde net ücrete yakındır.


Mesela, 1 Ocak günü doğan bebeklerin çalışan annelerine, 2009 yılı ekim, kasım, aralık aylarındaki günlük ücret ortalamalarının üçte ikisi geçici işgöremezlik ödeneği olarak ödenmektedir.


Örneklendirecek olursak,


1 Eylül 2009 günü işe giren ve 1 Ocak 2010 günü de doğum yapan Ayşe hanımın aylık brüt (SGK’ya bildirilen) ücreti aylık 1500 (günlük 50) lira ise vergi ve prim kesintisi ile eline geçen aylık net ücreti 1075 lira günlüğü de 35,8 liradır.


Kadının analığı halinde verilecek günlük geçici işgöremezlik ödeneği ise 50/3X2=33,3 lira olmak üzere aylık 1000 liradır. 16 hafta (112 gün) için ise 3729 liradır.


 


***SGK ücretsiz izinliye doğum parası ödemem demeye başladı


2009 yılı sona ererken SGK Kısa Vadeli Sigorta Dairesinden YASADIŞI ilginç bir görüş yayınlandı. Görüşe bakarsak, işverenler işçilerine ücretsiz izin veremezmiş, verirse de yasadışı olurmuş gibi daire başkanlığına yakışmayacak cehalet örnekleri sergilediler.


İşte bu yasadışı görüş ile sizin doğum iznine başlamadan evvel aldığınız 2 haftalık ücretsiz izin sebebiyle sizin sigortalılık niteliğinizi yitirdiğinizi iddia edip, 16 haftalık paranızı size ödemeyeceklermiş.


Daire Başkanlığına yukarıda yasaları hatırlatayım ve öğreteyim, SS ve GSS’nin 9 uncu maddesine göre,


“…Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık;


a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu hallerin sona ermesini,..


takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.”


Hükmünü belki görememişsizindir, kadın ücretsiz izinli iken sigortalılık niteliğini yitirmez, işverenin, işçisine ne zaman ücretsiz izin vereceği de paşa gönüllerine kalmıştır. Yoksa herkesi devlet memuru mu zannettiniz ki işçilerin ne zaman ücretsiz isteyebileceğini ve işverenlerin ne zaman ücretsiz vereceğine de mi siz karar vermeye başladınız.


Açıklanan yasal sebeplerle, doğum yapacak sigortalı kadınların doğum öncesi sekiz haftalık analık izni öncesi ücretsiz izne ayrılması 5510 sayılı Kanuna göre doğum parası almaya engel değildi. Çünkü, bu süre içinde sigortalı kadın sigortalılık niteliğini yitirmez. Sigortalının ücretsiz izinli olması halinde (tekrar işe başlamaması halinde) iznin sona ermesini takip eden onuncu günden başlanarak sigortalılık niteliğini yitirmiş sayılır. Çünkü, sigortalının ücretsiz izne ayrılması  halinde İş Kanunları gereğince iş akdi işgörme-ücret ödeme borcu dışında devam eder.


 


 


 


 


 Asgari işçilik sertifak programı


       OUygulaması az biline konulardan birisi olan “Asgari İşçilik Ücreti Hesaplamaları” işverenlerin canını en çok yakan ve milyarlarca lira ek tahakkuk ve borç ortaya çıkaran durumlardan birisidir. İşte az bilinen bu konuda Okan Üniversitesi tarafından  “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Asgari İşçilik Uygulaması ve Rapor Yazım Tekniği Sertifika Programı” açılıyor.


Program da benimle birlikte, dostum Resul KURT ile SGK İstanbul İl Müdürlüğünün değerli uzman ve yetkililerinden de yararlanılacak olması da işin ciddiyetini öne çıkarmaktadır. Konu ile ilgilenen herkesin bu eğitime katılmasını tavsiye ediyorum.  Detaylı bilgiye http://oksem.okan.edu.tr/node/75 adresinden veya 0 212 212 65 26 / 120 numaralı telefonlardan ulaşabilirsiniz


 


ÇUVALDIZ


Güvencesiz itfaiyeci, yıpranmasız gazeteci olur mu?


 


Üç grup çalışan koşa koşa tehlikeye atlar sonunda ölüm riskini bile bile gider üstelik. Bir yerde çatışma ve savaş varsa polisler ve askerler oraya doğru koşarken hepimiz tehlikeli bölgeden kaçarız, bir yerde ateş varsa yangın varsa hepimiz oradan uzaklaşmaya çalışırken, itfaiyecilere ateşe atlarlar, son olarak da gazeteciler vardır polis-asker-itfaiyeci nereye giderse onlarda oralara doğru koşarlar.


 


–İtfaiyecilere yıpranma verildi, gazetecilerden alındı


İtfaiyeciler, gün gelir canları pahasına yangına girerler, Onlar için yangını söndürmenin yanında can ve mal kurtarmakta hedefleri arasındadır. Gözü kara itfaiyecilerimiz gün gelir ağır yanıklarla hastanelik olur. Kimi zamanda şehitlik mertebesinde canlarını verirler.


Ne gariptir, kamuoyuna “Sosyal Güvenlik Reformu” diye yutturulan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile gazetecilerin tehlikeli ve yıpratıcı iş yapmadığı gerekçesi ile yıpranmaları ellerinden alınırken, itfaiyecilere de ilk defa verilmeye başlandı. Dediler ki itfaiyecilik zor ve tehlikeli bir iş hem de uzmanlık ister o nedenle daha erken emekli olsunlar yıpranma verelim. Artık Onlar’da her yıla 60 gün fiili hizmet zammı süresi alıyorlar.


 


–Şimdi de güvencesiz-acemi itfaiyeci istiyorlar


İstanbul’daki itfaiyecilerin eylemlerini biliyorsunuz, taşaronlaşmaya, acemi itfaiyeciliğe karşı direniyorlar. Haklılar da bunlar gencecik ama tecrübeli itfaiyeciler ve şimdi sokağa bırakıldılar. Yerlerine yeni taşaron yeni acemiler alacak ama onlar yetişinceye kadar İstanbul yangınlarının halini bizler düşüneceğiz. Öte yandan taşaronlaşma ve sık sık taşaron değiştirmenin amacı sendikasızlaştırma ve düşük ücretle çalıştırmadır.