HABERTÜRK-Sizin işinizi sadece Danıştay çözebilir–Esnafın işçisine kıdem tazminatı olmaz ama ödediğini geri alamazsın

11 Şubat 2010

Sizin işinizi sadece Danıştay çözebilir


 


Eski adıyla T.C. Emekli Sandığı yeni adıyla Sosyal Güvenlik Kurumu kendi hatası ile Milli Eğitim Müdürlüğü’nün eksik iş yapmasını size yükleyemezler… Sizden istenen parayı mahkemelerin vereceği karar ile ödememeniz gerekir…


 


1993 yılında öğretmenlikten emekli oldum. Bir süre ders karşılığı MEB’de derslere girdim. Ders paraları ile emekli aylığımın toplamında da normal öğretmen maaşından fazlasını alıyordum. Bilahare 1998 yılında emekli öğretmenlerin yeniden atanması durumu olunca geri döndüm. Ben emekli aylıklarımın kesileceğini bilmiyordum ki bilsem gelirimin daha aza düşmesi pahasına neden geri döneyim? Ben emekli aylığımın kesileceğini bilmediğim gibi Emekli Sandığı’ da emekli aylıklarım aynen ödenmeye 9 yıl boyunca devam etti. 2007 yılına geldiğimde hem emekli aylığımı kesti hem de 49 bin lira emekli aylığı parası ile 5 bin lira da haksız (Emekli Sandığı) sağlık karnesi kullanımı sebebiyle benden bu kere birleşmiş SGK olarak geri istedi. Önce İş Mahkemesinde dava açtım ama görevsizlik sebebiyle reddedildi. Sonra idari yargıda dava açtım bu da görevsizlik sebebiyle reddedildi ve konuyu Danıştay’a götürdüm. Bu devam ederken SGK alacaklarını tahsil için İş Mahkemesinde aynı konu ile ilgili dava açtı ve faiziyle beraber 150 bin liradan fazla para istiyorlar. Benim davamı kabul etmeyen İş Mahkemesi SGK’nın davasını kabul etti ve devam ediyor. Ben şimdi ne yapmalıyım? İsmi Saklı


 


 


***T.C. Emekli Sandığı görevini zamanında yapmamış


Sizin göreve başladığınız, 1998 yılında geçerli olan 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu’nun 90 ıncı maddesine göre siz emekli öğretmen olarak yeniden göreve başlar başlamaz emekli aylığınızı kesmeleri gerekirdi. Çünkü ilgili 90 ıncı maddeye göre;


 


“Madde 99 – Emekli, adi malüllük, vazife malüllüğü, dul veya yetim aylığı, son hizmet zammı alanlardan; hiçbir şarta bağlı olmaksızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin, aylıklarının tamamı, bu vazifelere tayinleri tarihini takibeden ay başından itibaren kesilir…


Bu vazifelerden ayrılanların kesilen aylıklarının ayrıldıkları tarihi takibeden ay başından itibaren müstahak olmaları şartiyle ödenmesine başlanır…” demektedir.


 


 


***Emekli aylığını ödeyen de primleri de alan da aynı yer


Emekli öğretmen iken yeniden öğretmenliğe atandığınızda çalıştığınız okul, atamanızı yapınca T.C. Emekli Sandığı emekli aylığınızı kesmesi gerektiği halde kesmemiş: Üstelik, emekli aylığını ödeyen de Emekli Sandığı, çalıştığınız okuldan sizin adınıza gönderilen kesenek ve karşılıkları tahsil eden de Emekli Sandığı olduğundan, sizin yeniden atandığınızı bilmemezlik edemez.


 


***Sebepsiz zenginleşmişsiniz


İşte esasen hakkınız olmadığı halde eski adıyla T.C. Emekli Sandığı yeni adıyla SGK, size her ay emekli aylığı ödeyerek sizi sebepsiz yere zenginleştirmiş, kendisini de fakirleştirmiş. Borçlar Kanunu’nun konularından biri olan “Sebepsiz Zenginleşme” Borçlar Kanunu’nun 62 ve 63 üncü maddelerinde şöyle ifade ediliyor;


Madde 62 Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zan ederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Müruru zamana uğramış olan bir borcu eda yahut ahlaki bir vazifeyi ifa için verilen şey, geri alınamaz.


 


Madde 63 – Haksız olarak bir şeyi istifa eden kimse, onun istirdadı zamanın da elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği miktar nisbetinde red ve iade ile mükellef değildir.


Şu kadar ki kabız, o şeyi suiniyet ile elden çıkarmış yahut onu elden çıkarır iken bilahare red ve iadeye mecbur olacağına vakif bulunmuş olursa red ve iadeye mecburdur.” demektedir.


 


—İyiniyetli olan elinde kalanını geri verir…emeklilerin elinde de para kalmaz…


Yukarıda verilen Borçlar Kanunu’nun 62 ve 63 üncü maddeleri gereğince SGK’nın size haksız yere ödediği emekli aylıkları ile faizlerini geri alabilmesi için sizin kötü niyetli olduğunuzun kanıtlanması gerekir. Mesela benzer bir olayda YARGITAY 10. Hukuk Dairesi, (Esas: 2002/2717, Karar: 2002/3160 ,Tarih: 08.04.2002) bir kararında;


 “ÖZET: Borçlar Kanununa göre; sebepsiz zenginleşen kişinin, iade borcu ile yükümlü tutulabilmesi için kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Davacının iyi niyetli olduğunun kabulü asıldır. Davacının kötü niyetli olmadığı ve Kurumu yanıltmadığı dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Kaldı ki, Davalı Kurumca davacının kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. (506 sayılı SSK. m. 19, 26, 92) (818 sayılı BK. m. 63)”


Emeklinin iyiniyetli olduğunu bu nedenle sadece elinde kalanı iade etmek zorunda kaldığını belirtip hemen arkasından da;


Yaşam deneyleri ve günümüzün ekonomik koşullarına göre davacının,kendisine ödenen dava konusu yaşlılık aylıklarını tüketerek elden çıkarmak zorunda kalan, günü tarihine ve kıtı kıtına geçinen kimselerden olduğunun da kabulü gerekir. Şüphesiz bu yönden bir kuşku ve duraksama duyulması halinde Mahkemenin gerekli inceleme ve araştırma yapabileceği de tartışmasızdır.”


diyerek de emeklilerin ancak yaşamlarını devam ettirdiklerini ve ellerinde bir şey kalmadığından emeklinin SGK’ya borçlu olmadığına karar vermiştir.


 


***Danıştay’da konuyla ilgili benzer kararlar vermiştir


 


Örnek Mahkeme Kararı:


Ankara 2. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO: 2007/743
KARAR NO 2008/2227


 


KARARIN ÖZETİ:


Emekli aylığı almakta iken 30.9.1996 tarihinde tekrar göreve başlayan, kurumu tarafından zamanında Sandığa bildirim yapılmadığından bahisle 15.10.1996-31.10.2000 tarihleri arasında tarafına ödenen aylık toplamı 4.863,00.YTL’nin adına borç çıkarılarak tahsil edilen davacı, 5437 sayılı Merkezi Bütçe Kanunun 31. maddesi gereğince davalı idarece çıkarılan borcun tahsil edilmemesi ve kesilen ödemelerin iade edilmesi gerektiği yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 18.05.2006 tarih ve 6206 sayılı işlemin iptali ile yapılan ödemelerin idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesini istemektedir. Bu istemi yerel idare mahkemesince reddedilen davacı, Danıştaya başvurmuş ve Danıştay tüm borcu sildiği gibi ödenenlerin de faizi ile birlikte SGK tarafından öğretmene geri ödenmesine karar vermiştir.


 


 


 


 


 

 


Esnafın işçisine kıdem tazminatı olmaz ama ödediğini geri alamazsın


Ali bey, bayan kuaförüyüm ve sizi okuyana kadar esnafın işçisine kıdem tazmiantı ödenmesinin zorunlu olmadığını bilmiyordum. Geçen yıl bir çalışanım beni dava etti ama dava sonlanmadan, aramızda anlaştık ve 30 bin lira kıdem tazminatı ödedim. Şimdi aslında ödememem gereken bu rakamı ödediğim için pişmanım. Bu ödediğim kıdem tazminatını geri alabilir miyim? Şakir Kılınç


 


Sayın okurum, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4 üncü maddesi gereğince esnaflar İş Kanunu’Na tabi değildir bu sebeple de kıdem ve ihbar tazminatı ödemekle mükellef değildir. Fakat, siz kendiniz anlaşmışsınız yani aslında zorunlu olmadığınız halde ödemeyi kabul etmişsiniz. Bu durumda GABİN davası açarak ödediğiniz parayı geri isteyebilirsiniz ama kazanma şansınız düşük. Bu arada gabin, Borçlar Kanunu’nun 21 inci maddesine yer almıştır ve Kanuna’a göreMadde 21 – Bir akitte ivazlar arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu takdirde, eğer mutazarrırın müzayaka halinde bulunmasından veya hiffetinden yahut tecrübesizliğinden istifade suretiyle vukua getirilmiş ise, mutazarrır bir sene zarfında akdi feshettiğini beyan ederek verdiği şeyi geri alabilir…” demektedir. Metne göre paranın ödenmesinden itibaren 1 sene geçmemişse gidip dava edin. Değilse hak düşürücü süre geçmiş.


 


Kısa Kısa Kısa


Murat Kısım-01.08.1969 doğumlu ve 15.12.1992 günü polislik mesleğine başlayan eşiniz hanımefendi, eski kanunlar olsaydı 16 yılı tamamlayınca emekli olabilirdi ama 4759 sayılı Kanun gereğince emeklilik yaşını da tamamlamak zorunda. Buna göre, normal şartlarda 47 (BAZ) yaşında emekli olacaktı ama bu yaştan polislik süresinin dörtte biri (fiili hizmet zammı süresi) kadar indirim hakkı var. Bugüne kadar (15.04.2008) 3 yıl, 10 ay fiili hizmet zammı süresi kazanmış olup emeklilik yaşı da 43 yaş 2 aya inmiş. Bundan sonra çalışmaya devam ettikçe de her yıl için 3 ay yaş öne gelecek. Aralıksız polis memuru olarak çalışmaya devam ederse, Aralık 2011 günü hem yaşı hem de süresini tamamlıyor.


 


Adnan Güven-Verdiğiniz bilgilere göre en düşük gösterge olan 9475’den emekli olmuş olmalısınız zira ortalamalarınız çok düşük. Gün sayınızın 5344 olması taban aylıktan fazla almanızı gerektirmiyor. Aralarda çok boşluklarınız da var. Bu arada 3600 günü olan da sizin kadar yani 558,41 YTL emekli aylığı alır. Bu 08.09.1999 günü ve öncesinde işe girmiş olanları için SSK’nın en düşük emekli aylığı rakamıdır. Aslında 3600 günü olan birisinin normal hesaplanan aylığı 300 YTL kadar, sizinki ise 400 YTL kadardır ama SSK’da hiçbir aylık 558,41’den az olamayacağı için hepinizin de bu rakama yükseltilmiş. Son 60 liralık zam hariçtir.