HABERTÜRK- Tam günden doktorlar da memnun değil hemşireler de — ÇUVALDIZ-Tam Gün Yasası İMF sermayesine hazırlıktır…

18 Ocak 2010

Tam günden doktorlar da memnun değil hemşireler de (1)


 


Doktorluk gönül mesleği, uzman olabilmek için ömrünüzün yarısını veriyorsunuz ancak 35’inde bir dalda uzman olabiliyorsunuz, yetmiyor her değişikliği de takip etmek zorunda olduğunuz için öğrenciliğiniz ölünceye kadar devam ediyor…


Tam gün yasası ile doktorlara biraz fazla döner sermaye verecekler ama sağlık sisteminde karmaşa artacak, hemşireler ve diğer sağlık personeli bu “Tam Günü” sevmedi…


 


 


 


***İlk “Tam Gün”ü Mete TAN getirmişti..


 


Bülent Ecevit hükümetinin dışarıdan getirdiği 11’lerinden birisiydi Dr Mete TAN ve bakanlığı sırasında ülkemizde ilk defa “Tam Gün” çalışma Kanunu’nu getirmişti. Esasen, 2162 sayılı Sağlık Personelinin Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair Kanunu çıkarmış ve aynı zamanda da halen de geçerli olan 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanunun 3 üncü maddesinde değişiklik yaparak,


-Sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi memurlar ile bu hizmet sahasında çalışan yüksek öğrenim görmüş fizikoterapist, tıp teknoloğu, ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, pisikolog, diyetçi, sağlık mühendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe ve hemşire, hemşire yardımcısı, (Fizik tedavi, laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen teknisyenleri ve yardımcıları, çevre sağlığı ve toplum sağlığı teknisyeni dahil) sağlık savaş memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık personelinin tümünün ücretlerini 2-3 katına çıkarmıştı. Mesela o tarihte, ortaokul mezunu bir köy ebesi 1250 lira, lise mezunu öğretmen 870 lira, lise mezunu sağlık memuru 1800 lira, üniversite mezunu Kaymakam 1650 lira aylık alıyordu.


 


***12 Eylül “Tam Gün”ü ortadan kaldırdı


 


“Tam Gün” ile doktor, ebe, hemşireler ve 24 saat icapçı gibi çalışmışlardı ve maaşları üç katına çıkmıştı. Bu artış özellikle bazı meslekler tarafından eleştirilmiş, Kaymakam, Yüzbaşı, gibi çalışanlar “ebeler bizden çok aylık alıyor” diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlardı.


İşte, 12 Eylül 1980 günü yapılan askeri darbeden sonra, generaller tarafından 31.12.1980 günü 2368 sayılı Kanun ile ortadan kaldırılmıştır.


Darbeden sonra kurulan ilk ANAP hükümetinin sağlık bakanlarından Dr. Mehmet Aydın tarafından tekrar getirilmek istenmişse de bir daha yasalaştırılamamıştır.


 


***”Diğer profesörler ne olacak?” diye dava edilmişti


1978 yılındaki “Tam Gün Yasa”sı o tarihlerde geçerli olan 1961 Anayasa’sı gereğince Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından Anayasa Mahkemesinde dava edilmişti. Rektörlük,


Tıp doktoru dışındaki doçent, profesör gibi ünvanlılar ile hekim ünvanlılar arasında fark oluşacağından tüm daha doğrusu, “…bir kesim üniversite personeli için özel biçimde düzenlenerek, öğretim üyeleri arasında haklı nedene dayanmayan bir ayrımı yapılmaktadır. Öğretim üyelerinin aylık ve ödenekleri toplamında önemli ayrılıklara neden olan bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır.” Denilerek sadece hekim profesörlerin aylıklarının 3 katına çıkması dava konusu edilmiş ve “2162 sayılı Yasa, değişik fakültelerde aynı kürsü ve bölümlerde aynı işleri ya da benzer kürsü ve bölümlerde benzer işleri yerine getiren ve tam gün çalışan öğretim üyeleri arasında da, haklı nedene dayanmayan bir ayırım yarattığından, Anayasa’ya aykırıdır.” iddiası ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi ise davayı reddetmiş ve profesörler arasında bu şekilde bir ayrım yapılabileceğini bazı karşı oylarla birlikte olabileceğini kabul etmişti.


 


***Şimdiki “Tam Gün” genel olarak ne getiriyor?


Şimdiki “Tam Gün” ile hekimlere;


 


1-Özel hastaneler, kamu hastaneleri veya özel muayeneden birisini seç diyoruz, aynı anda ikisine veya üçünde birden çalışamazsın diyoruz.


 


2-Muayeneyi seçerse SGK ile sözleşmeli hiçbir hastanede operasyon yapmasına izin vermiyoruz.


 


3-Özel veya kamuyu seçerse muayene açmasına izin vermiyoruz.


 


4-Hemşire-ebe-sağlık memuru ve diğer sağlık teknisyen ve teknikerlerine ise siz olduğunuz yerde durun size bir şey vermeyeceğiz diyoruz.


 


5-Sağlık mevzuatı uyarınca esasen bütün sağlık iş ve işlemlerine hekim yetkilidir ve hekim nezareti olmadan hemşire, sağlık memuru, ebe işlem yapamaz genel kuralı gereğince, aralarında ücret adaletsizliği kat be kat artacak olan sağlıkçıların işleri yapma konusunda isteksiz davranacağı, bu iş sebebiyle hangi hekim döner sermaye alıyorsa gelsin kendisi yapsın diyeceğini unutuyoruz.


 


6- Öte yandan kamuyu seçene hekimlere daha çok çalış performansını artır sana çok döner sermaye vereyim diyoruz ama Global Bütçe uygulaması ile SGK’nın 2010 yılında ne olursa olsun 11.700 milyar lirayı Sağlık Bakanlığına vereceğini, hekim ne yaparsa yapsın bu rakamın artma ihtimali olmadığını söylemiyoruz.


 


7-Halen röntgencilerin haftalık 25 saat olan çalışma süresini sessiz-sedasız hissettirmeden 35 saate çıktığını gözlerden kaçırıyoruz.


 


 

ÇUVALDIZ


 


Tam Gün Yasası İMF sermayesine hazırlıktır…


 


İMF istedi diye “Genel Sağlık Sigortası”nı başlattık, İMF istedi diye “5510 sayılı Sosyal Sigortalar.. “ kanununu çıkardık. İMF istedi diye koruyucu sağlık hizmetlerini bedava veren sağlık ocaklarını kapattık, yerlerine muayene başına 3 lira para verdiğimiz aile hekimliği tabelaları astık.


 


Şimdi de İMF ile yeni bir stand-by eşiğindeyiz ve bu kere “Tam Gün” Kanunu çıkarıyoruz, üstelik bu “Tam Gün” 1978 yılındaki “11”ler destekli solcu Ecevit hükümetinin çıkardığı “Tam Gün” ile sadece isim benzerliği de taşıyor.


 


Bu “Tam Gün” ile;


-Her gelen hastaya daha çok tıbbi işlem yap, daha çok kes, daha fazla kazan merkezlidir…


 


-Tıp Fakültelerindeki öğretim üyeleri için öğretmekle zaman harcama, bırak öğrenciyi sen işine bak dedirtecek bir sonuçla tıp eğitimi ve uzmanlık eğitimine ayrılan süre, özellikle de hasta başı eğitim süresi azalacaktır…


-Sağlık hizmetleri ekip çalışmasına bağlı iken sadece hekimlere daha fazla performansa dayalı döner sermaye ödemesi yapılması, diğer sağlık çalışanlarına zırnık koklatılmaması sağlık hizmetlerinin verilmesindeki ahengi bozacaktır…


-Sadece hekimlerle, hemşire-ebe-sağlık memuru gibi diğer personel arasındaki ahenk bozulmayacak, hekimlerin kendi aralarında daha fazla kazanabilme amaçlı rekabetin ortaya çıkmasına neden olacaktır…


–Bu yasayla birlikte, gereksiz tıbbi müdahaleler, gereksiz reçete yazmalar ve gereksiz bıçak altına yatırmalar artacak, dolayısıyla sağlığa harcadığımız, ilaca harcadığımız rakamlar devasa boyutlara ulaşacaktır. Sonra da bize dönüp çok sağlık harcaması yaptınız, biraz da siz elinize cebinize atın diyeceklerdir…


—İMF’nin isteğiyle “Tam Gün”ü çıkaracağız bir sonraki aşama İMF isteği ile tüm kamu hastanelerinin Sağlık İşletmesi haline getirilip, özelleştirilmesidir…