HABERTÜRK-Tekel işçileri 4/C’yi neden kabul etmiyor–Okuyan’ın yaraladıklarını , Tayyip öldürdüğünü unutmuş…

8 Şubat 2010

Tekel işçileri 4/C’yi neden kabul etmiyor


 


 


Berbat bir özelleştirme ile iş ve istihdam garantili iki ihaleyi iptal edip, iş ve istihdam garantisiz üçüncü ihaleye yol veren Akparti Hükümeti şimdi işsiz kalan TEKEL işçileri neden eylem yapıyor diye anlamıyoruz diyorlar….


 


***Başbakan’da konuyu bilmiyor


Başbakan Cuma günü Akparti kadınlarına hitap ederken konuyu Tekel’e getirdi ama yine halka doğru bilgi vermedi daha doğrusu konuyu bilmediğini gösterdi. 8 bin kusur Tekel işçisinden 4 bin kusuru bankalara yatan kıdem tazminatlarını aldılar yakında hepsi alırlar diyerek sanki kıdem ve ihbar tazminatlarını almış olmalarını bunlar 4/C’yi kabul ettiler gibi düşündü ve düşündürttü. Hatırlatayım Tekel işçisinin kıdem ve ihbar tazminatlarını alması 4/C’yi kabul etmesi demek değildir.


 


***4/C’yi kabul için bir ay var


Kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek işten çıkarılan Tekel işçilerinin 4/C’yi kabul ederek kamuda çalışabilmeleri için bir ay içinde kabul dilekçelerini imzalamaları gerekiyor. Çünkü,


4 Şubat günü Resmi Gazetede yayınlanan 2009/15759 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla halen eylemlerine devam eden TEKEL işçileri için 1 aylık tercih süresi başlamış oldu.


Buna göre bir ay içinde 4/C’li olarak işe başlamayan işten çıkarılmış işçilerin daha sonra yeni bir düzenleme olmazsa kamuya 4/C’li olarak dönme şansı olmayacak ama eylemlerinden sonuç alırlarsa, bu kere örgütlü, toplu sözleşmeli, yüksek ücretli işlerine devam edecekler.


 


***Eylem ilk meyvalarını verdi


Aynı Bakanlar Kurulu kararıyla tüm eski ve yeni 4/C’lilere uygulanacak çalışma usul ve esasları ile ücretlerinde de değişiklik yapılmıştır ki bu Tekel işçilerinin 53 günlük eylemlerinin sonucu elde edilmiştir değişikliklerdir.


 


-Çalışma süreleri 10 aydan 11 aya çıkarıldı.


 


-Tüm 4/C’lilerin ücretlerini TEKEL eylemi yükseltti.


 


Artık 4/C ücretler de asgari ücret olarak değil aşağıdaki gibi yükseltilmiştir.


 


a) Yükseköğrenim mezunlarına 21.250 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek olan tutar olan 1219 lira brüt, 875 lira net.


 


b) Lise ve dengi okul mezunlarına 19.275 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutar olan 1106 lira brüt, 793 lira net.


 


c) İlköğretim (ilkokul mezunu veya okur-yazar dahil) mezunlarına 17.275 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutar olan 991 lira brüt, 711 lira net.


 


-Kıdem gibi iş sonu tazminatı gelmiştir.


Kararname’nin 7 inci maddesi ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) fıkrasına göre yapılan çalışmaların toplam süresi üzerinden hesaplanarak bu maddedeki esaslara göre iş sonu tazminatı ödenir hükmü getirilmiştir.


Buna göre;


 Ücretli izin süreleri dahil en az 12 ay fiilen çalışan geçici personelden;


a) Sosyal Güvenlik Kurumunca kendilerine yaşlılık veya malullük aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması,


b) İlgilinin ölümü,


c) İlgilinin kendi isteği ile sözleşmeyi feshetmesi veya yenilememesi,


hâllerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, çalışılan her bir yıl için, ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı brüt aylık ücret tutarında iş sonu tazminatı ödenir. 12 aydan artan süreler için 12 ay için hesaplanan miktardan artan süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılacaktır.


 


Ancak, bu statüde çalışanların sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından, sözleşme hükümleri dışında herhangi bir nedenle çalışanlar tarafından, sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi hâllerinde iş sonu tazminatı ödenmez.


 


-Ücretli izin hakkı getirilmiştir.


Her çalışma ayı için 2 günlük yıllık ücretli izin hakkı getirilmiştir ki 11 ay çalışan için yıllık ücretli izin süresi 22 gün olacaktır.


 


 


-30 günlük hastalık iznine kavuşmuşlardır.


Geçici personele, resmî tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli hastalık izni verilebilir. Hastalık sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile iş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ilgilinin ücretinden düşülecektir.


 


-3 günlük mazeret izni getirilmiştir.


Geçici personelin isteği üzerine; eşinin doğum yapması, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü hâlinde ve her olay için 3 gün ücretli mazeret izni verilecektir.


         


-Doğum izni ve süt izni getirilmiştir.


Geçici personele, doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik hâlinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde tabibin onayı ile geçici personel isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar iş yerinde çalışabilir. Bu durumda, geçici personelin çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenecektir. Yukarıda öngörülen süreler geçici personelin sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Geçici personele, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçim hakkı vardır.


 


 


-Tekel işçileri örgütlü ve toplu sözleşmesi hak istiyorlar


Halen eylemlerine hatta açlık grevine başlayan Tekel işçileri, yukarıda yeni haklar getirilen 657/4/C’li olmak yerine, normal 4857 sayılı Kanun’a göre işçi olmak ve 2821 sayılı Sendikalar ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi ve Grev Lokavt Kanunu’nun tanıdığı hakları da talep ediyorlar. Ancak, içlerinden 1000 kadarı 4/C’yi kabul ederse eylemin etkisi azalır. Umarım Tekel işçileri arkadaşlarına ihanet etmez.


 


 


ÇUVALDIZ


Okuyan yaraladıklarını , Tayyip öldürdüğünü unutmuş…


Başbakan, Tekel işçileri ilgili olarak konuşurken eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar OKUYAN’ın Tekel işçileri ile birlikte eylem yapmasını eleştirdi ve yıllardır her ortamda Yaşar OKUYAN ve zamanın koalisyon hükümeti için ifade ettiği sözleri benden kopya çekerek tekrarladı.


Olay şu, 17 Ağustos 1999 depreminde millet yaralı ve depremler uğraşırken, basının ilgisi depreme yönelmişken, Kocaeli ve Yalova’ya 1 hafta sonra gidebilen hükümet 4 gün sonra 21 Ağustos 1999 günü TBMM’yi toplayıp, 5 gün gece gündüz çalışıp 25 Ağustos 1999 günü 4447 sayılı Kanunu’u çıkarmıştı.


Ancak Başbakan, benim yıllardan beridir tekrarladığım kelimeleri Yaşar Okuyan için sarfetti ama kendi yaptıklarını unuttu… Yaşar Okuyan 4447 ve 4759 sayılı Kanunlarla milleti yaralamışsa, Tayyip Erdoğan 5510 sayılı Kanun ile alınteri ile çalışanları ve emeklileri öldürdü…Çünkü;


Yaşar okuyan emeklilik yaşını kadınlarda 58 erkeklerde 60 yaşına yükseltmişti, Tayyip Erdoğan 65’e yükseltti.


Yaşar Okuyan 9000 gün aylık bağlama oranını yüzde 75’den yüzde 65’e düşürmüştü, Tayyip Erdoğan yüzde 50’ye düşürdü


Yaşar Okuyan SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarını memur maaş katsayısından koparıp, güncelleme katsayısı getirmiş Tüfe ve GH’nin yüzde 100’ünü aldırmıştı, Tayyip Erdoğan GH’nin yüzde 70’ini silip, yüzde 30’a düşürdü


Yaşar Okuyan’ın emek ve emekçilerle, emeklilere yaptıkları 1 ise Tayyip Erdoğan’ın alınteri ile çalışan emek ve emekçilere verdiği zarar ile emeklilere yaptıkları 10’dur.


Üstelik benden kopya çekerek söylediklerini dikkate alırsak bunu bile bile halkın gözünün içine baka baka doğruyu ifade etmemesi ayıp…