HATALI YAZI YAZAN KİŞİLER ÖĞRENME KÜLTÜRLERİNİ GELİŞTİRMELİDİR
13 Ekim 2011
HATALI YAZI YAZAN KİŞİLER ÖĞRENME KÜLTÜRLERİNİ GELİŞTİRMELİDİR
Bu sütunda yazmaya başladığımda üstad Ali Tezel konulara hakim olarak yazmam gerektiğini,kanunları araştırmadan aralarındaki bağlantıları kurmadan neden ve sonuç ilişkilerine değinmeden yazmamam gerektiğini söyledi.
Çalışma Dünyasının işçi ve işveren tarafını ele alırken objektif öğretilere göre yazmamız gerektiğini, yazacağın konuyu araştırmasını yapmadan sadece o gün gündeme oturma adına yapmanın bir şey kazandırmayacağını,okura objektif bilgiler ile yaklaşmanın daha faydalı olacağını her konuşmamızda dile getirdi.
Aslında karşımızda bir tecrübe konuşuyordu.Halk deyimi ile o saçlar değirmende ağırmamış,hergün yeni bilgi birikimi ile çalışarak saçlara aklar düşmüştü.
Bizler bu sahada yazılarımızı amatör olarak yazsak da şu anda sosyal güvenlik,iş hukuku dalında işçi yada işveren kesimlerine elimizden geldiğince rehber olmaya çalışıyoruz.
Aslında yazar iken bizlerde bilgilerimizi tazeliyor,değerli üstadlarımızın bilgilerinden ,görüşlerinden yeni bir şeyler öğreniyoruz.
Yaptığımız yada yapacağımız hatalar karşısında aldığımız eleştirileri değerlendirirken doğrusunu da öğrenmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu konularda internet sitelerini araştırır iken oldukça çok bilgi olduğunu görmemize rağmen, bilgi veren güvenilir sitelerin ne kadar az olduğunu da ,bu işi iyi bilen uzmanlar tarafından biliniyor.
Fakat bu işi bilmeyen vatandaşlarımız ise bilgi kirliği içerisinde kafaları bulanıyor.
Hatalı bilgi verenler ise,yaptıkları hatanın farkına varsalarda bu hatalarını düzeltmedikleri için bu cevaplara inanmayan okurlar ise diğer yazarlar ile mukayese yoluna gidiyorlar.
Son günlerde yazılı medya da iş ve sosyal güvenlik konularına hakim işin uzmanı üstadlarımız olduğunu biliyoruz.
Ben de bu işi çok iyi bilen üstadlarımı,Kurum mensuplarını takip ederek bilgi hazinemi genişletiyorum.Onların yazılarını rehber alarak yazılarıma kaynak gösteriyorum.
Fakat bu işi bildiğini zannederek yanlış yönlendirme yapılan okurlardan elektronik posta adresime şikayetlerde düşüyor.
Çünkü okur dediğim gibi bana da aynı soruyu yöneltiğinde kaynak göstererek cevabı yazdığımda o kişinin aynı konudaki farklı cevabını yolluyor.
İşte o zaman diyorum ki,
Bu iş ciddiyet ister.
Benim nacizane tavsiyem bilgi kirliği yaratarak yazı yazmayı kendine rehber edinenler,lütfen bu konun duayen üstadlarını dinleyiniz.
Bu konularda yetersiz olanlar başkalarının verebileceği tavsiyeleri aslında ihtiyacı olmadığını düşünerek gözardı ederler.Aslında dinlemesini bilen insana çok iyi tavsiyeler verilir. O halde bana göre bazı insanların en büyük başarısı insanları dinleyip anlayabilme kabiliyetleridir.
Yazılarında hata yapan yazarları uyardığımızda bu hatasını görmesi halinde çok şeyi de öğrenmiş olur.Hatalar insanların yanlışı olsa da doğruları öğrenmesini sağlar.Bence düşünen araştıran insan o anda hata yapmış olabilir. Hata yapmanın değil hatayı gizlemenin “ayıp” olduğu bir anlayışı kendimize rehber edinmeliyiz.
Bu konuları bilen deneyimli insanlardan yardım aldığımızda bir çok hatalı bildiğimiz bilgilerin doğru kaynağına ulaşmış oluruz.
O halde doğru bir gözlük kullandığımızda yanıbaşımızda duran üstadlarımızı görmüş olacağız.
Aslında en büyük erdem de hata yaptığını bilenlerin hatasının arkasına sığınmadan doğrusunu öğrenmek için mücadele vermesini gerektirmez mi?
Bu alanda yazanlar hata yapıyorlarsa o hatalarından “ortak akıl üretmek” ve bunu bir yaşam biçimi haline getirmek olağanüstü sonuçlar doğurabilir.
Hatalı yazı yazan kişiler öğrenme kültürlerini yerleştirmeleri gerekiyor.
Sözün bittiği yer;
WalMart’ın efsanevi kurucusu Sam Walton’un dediği gibi kendimizi o kadar da ciddiye almayı bir tarafa bırakıp, hatalarımıza gülmeyi de öğrenmeliyiz. Hata yaptığımızda önce “kendimizle dalga geçmeyi” başarıp, sonra hatayı analiz edip, bu hatayı bir daha hiç yapmayacağımız önlemler almalıyız.
Bu yazımı beni sitesinde yazmaya teşvik eden değerli üstadlarım Ali ve Şevket Tezel beylere armağan ediyorum.
VEDAT İLKİ