I.Türkiye Çocuk Kongresinde Küçükler Büyüklere Hakları Hakkında Ders Verdi
2 Mart 2011
I.Türkiye Çocuk Kongresinde Küçükler Büyüklere Hakları Hakkında Ders Verdi
I-Türkiye Çocuk Kongresi 25-27.Şubat.2011 Tarihinde Haliç Kongre Merkezinde yapıldı.
Kongrenin düzenleniş amacı özetle şöyle açıklanmıştır.
Çocuğun temel yararına öncelik verilerek sağlıklı büyüme,sağlığının korunması,eğitimle yeteneklerinin geliştirilmesi,zorlu koşullarda korunması,görüşüne önem verilmesi,ayrıma tabi tutulmaması,bununla ilgili tedbirlerin alınması,gelişme anında medeni,sosyal,ekonomik,kültürel hakların öğrenmesi,çocuklarla ilgili her türlü konuda Devlet’in çocuğun yanında yer almasıçocukların sorunlarına çocuk merkezli kuram,yöntem ve uygulama bütünlüğüne dayalı ve geçerli strateji ve modelleri belirlemek için kongre düzenlenmiştir.
Kongrenin üç yılda bir yapılması yönünde karar alınmıştır.
Kongreye 280 dolayında çocuk delege,240 dolayında yetişkin delege katılımı sağlanmış.81 ilin çocuk hakları komite başkanları, demokrasi ve öğrenci meclisi başkanları, çocuk meclisleri temsilcileri, çocukların kurduğu derneklerin temsilcileri görev yapmıştır.56’ya yakın Sivil Toplum Kuruluşları, 81 ilin yerel yönetim temsilcileri, 108 üniversitenin temsilcileri, 81 ilin valilik temsilcileri, 26 özerk ve hükümet kuruluşu temsilcileri, seçime katılacak 22 siyasi partinin gözlemci temsilcileri kongrede yer almıştır.
Kongre geniş katılımlı olarak Meclis Başkanı tarafından açılmış,Başbakan tarafından kapanışı yapılmıştır.
Bu kongre ise Sosyal Güvenlik Dünyası yazarları tarafından torba yasanın yasalaşması ile ele alınamadı.
Böyle önemli bir kongreyi siz okurlarla paylaşmak adına yazmayı düşündüm.
Bu kongrenin yapılması ile birlikte yakın tarihimizde Cumhurbaşkanı tarafından 10.12.2010 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanan 6084 sayılı Kanunu bize hatırlattı.
25.10.2007 tarihinde Lanzarote’de imzalanan “Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi”nin onaylanması ile 10.12.2010 tarihli ve 27781 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.6084 sayılı Kanun ile çocuklara karşı Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı nasıl tedbirler alınacağı konusunda sözleşme esasları benimsenmiştir.
Kanunun amacı sözleşmenin ruhuna göre 18 yaşından küçük çocukları her türlü cinsel suistimale ve istismara uğramalarını engellemek,mağdurların haklarını korumak,ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği yapmaktır.
Bunun için yasal tedbirler almak başlıca hedefler arasına girmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda okullarda çocukların uğrayabilecekleri cinsel istismarlara karşı koruyucu eğitim programları düzenlemeleri,bu eğitimlere velileri ile birlikte katılımlarını sağlayacak düzenlemelere gidilecektir.
Bu konuda kamuoyu bilgilendirilecek Sivil Toplum Örgütleri ile işbirliği içinde çalışılacak tedbirler geliştirilecektir.
Burada Sağlık Bakanlığı,Adalet Bakanlığı,İçişleri Bakanlığı,Milli Eğitim Bakanlığı,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,SHÇEK Genel Müdürlüğü oluşan bir eşgüdüm sağlanarak programlar oluşturulacaktır.
Bu konuda mağdur olan ailelere ve çocuklara yönelik koruyucu tedbirler alınacaktır.İstismara mağdurlarını ihbar edenler ile ilgili bilgiler gizli kalacaktır.
Bu konularda yardım hatları kurulacak ve bu hatları kullananların kimliklerini gizleyerek yardım isteme hakları olacaktır.
Bu konuda mağdur olanlara kısa ve uzun dönemli yardımlar yapılacaktır.Bu konuda istismara uğrayan çocuğun ve ailesine karşı fiili gerçekleştiren kişiler o mahalden derhal uzaklaştıracak tedbirler alınacaktır.Her türlü psikolojik tedbirler devreye girecektir.
Bazen de bu suçlara çocuklarda karışmakta olduğundan devlet bu suçlara bulaşmış çocuklar için gerekli Kanuni düzenlemeleri yapacaktır.
Burada akli dengesi yerinde olmayan yada fiziksel engelli olanlara karşı işlenmiş olan suçlarda değerlendirilecektir.Burada çocuğun savunmasız olduğu göz ardı edilmeyecektir.
Çocuk fuhuşuna karşı gerekli tedbirler alınacak,aileleri tarafından bu işe zorlanan çocuklar ailelerinden alınacaktır.
Her türlü çocuk pornosunu yayan ,bulunduran ,satanlar hakkında cezai yaptırımlar uygulanacaktır.Bu işi sektör haline getirenler cezalandırılacaktır.
Bu işlere yardım ve teşvik edenlerde gerekli cezayı alacaklar.
Bu eylemleri yapanlar bir tüzel kişiliğe sahip ise ticari hayattan men edilecekler.Bu şekilde elde edilen her türlü mal varlıklarına ve kazançlarına el konulacaktır.
El konulan mal ve ticari kazançlar bu konuda istismara uğrayan kişiler için oluşturulan fonda değerlendirilecektir.
Bu suçlara iştirak edenler hakkında istismara uğrayan kişilerin o andaki durumları göz önüne alınarak cezalar ağırlaştırılarak uygulanacaktır.Örneğin:Fiziksel ve ruhsal sağlığına zarar vermek,kişiye eziyet etmek,savunmasız bir kişiye karşı bu istismarlarda bulunmak,aile fertleri tarafından bu suçun işlenmesi,birden fazla kişi,örgüt veya aynı suçu işlemeyi alışkanlık haline getirenler tarafından yapılması.
Bu konuda mağdur olan ve istismara uğrayanlar hakkında,bu olaylara tanık olanlar hakkında koruma programları geliştirilecektir.
Bu konuda tüm soruşturmalar uzman gözetiminde yapılacaktır.Çocuklarla ilgili görüşmeler uzmanların gözetiminde yapılacaktır.
Mahkeme esnasında hakim davayı kamuya kapalı olarak yapabilir.Çocuğun yıpranmaması adına tele konferans sistemi ile yargılama yapılacaktır.
İlgili kanıtlar kaybolmayacak bu konuda özellikle DNA sonuçları saklanacak ,bunlarla ilgili yasal düzenlemeler yapılacaktır.
Ülkemiz için önemli olan bir sözleşme mallesef üç yıl sonra yasallaştı.
Aslında kamuoyuna nadiren de olsa yansıyan çoğu zaman üstü örtülen SHÇEK cinsel istismarları önleme adına bu kanuna bağlı yasal düzenlemelerin biran önce hayata geçirilmesi gereklidir.
Bu sözleşmeyi özetlersek;
1.)Taciz suçu işleyenler kamuda öğretmen,polis,subay gibi mesleklere giremeyecekler.
2.)Bu istismarlara uğrayan mağdurlar yardım hatları ile yardım alacaklar.
3.)Her türlü şekilde fuhuşa itilen çocuklara bu işe zorlayanlar ağır cezalar alacaklar.
4.)18 yaşından küçük çocuğa elektronik ortamda arkadaşlık teklifi suç sayılacak.Özellikle internette işlenen bu ve buna benzer istismarlar dikkatlice izlenecektir.
5.)Cinsel istismara teşebbüs bile suç olacak.
6.)Yaş tartışması ile davalar engellenmeyecek.
7.)Tacizcinin ve tacize uğrayanların DNA örnekler güvenli bir ortamda saklanacaktır.
8.)Mahkemelerde mağdurlar kendilerini taciz edenlerle aynı karede olmak istemedikleri taktirde basına ve kamuoyuna kapalı veya gerekirse tele konferans ile yargılama yapılacaktır.
9.)Eğitim Kurumlarında küçükler bu konularda bilgilendirilecekler.
10.)İstismara uğrayanlar ve onların aileleri devlet koruması altına alınacaklar.
11.)Ticari hayattan men edilecekler ve hertürlü menkul ve gayrimenkulllerine el konulacak,bu varlıklar bu konuda kurulacak fonda değerlendirilecektir.
12.)Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sivil Toplum Örgütleri ile işbirlğine gidilecektir.
13.)Tüm bu konuda çalışacak kişiler işin uzmanları arasından seçilecektir.
14.)Savunmasız küçüklere ve engellilere karşı işlenen bu istismarlarda savunma mekanizmalarından yoksun olduklarından dolayı cezalar ağırlaştırılarak verilecektir.
15.)Bu olaylara mahkemelerde tanıklık yapanlar için tanık koruma programına tabi olacaklar.
25.10.2007 tarihinde Lanzarote’de imzalanan sözleşme ile I.Haliç Kongresinde Konuşulan Konuların birbirleri ile kesişen noktalar oluğunu da aşağıda göreceğiz:
-Özel Koruma Önlemleriyle Korunması Gereken Çocuklar
-Kanunla ihtilaf halindeki çocuklar
-Sömürüye konu olan çocuklar
-Cinsel sömürü ve cinsel şiddet
-Çocuk kaçırma, satışı ve ticareti.
-Azınlık veya yerel gruba ait çocuklar.
-Çocuk ihmali ve istismarı
Bu çocuklarımızı eğitim hamuru ile yoğurduğumuzda geleceğimize daha güvenli bakacağız. Kayıt dışılık gibi kavramlara artık unutacağız.Ülkemizin Milli Geliri de artacaktır. Tek yapmamız gereken iş bu parlak zekalara güvenmek onlara özgür düşünceyi aşılayarak ifade özgürlüğünü sunmaktır.Kendilerini ifade ettikçe özgüvenleri gelişerek geleceği inşa edeceklerdir.
Yazıma Kongre de bildiri sunan çocukların yazıları ile son verirken,büyüklerinde bu konuda neler yapması gerektiğini düşünmesine davet ediyorum.
Kongre de Bildiri Sunan Çocukların Çarpıcı Konuşmalarından Alıntılar:
11 yaşındaki Zeynep Ümmühan Bilgili
Çocukların istismara karşı korunması gerektiği, tüm çocukların iyi bir dünyada yaşamayı hak ettiği, hiçbir çocuğun çalıştırılamayacağının haykırılacağını söyleyen Bilgili, “Herkes, zaman zaman sokakta mendil satan çocukları görüp kısa süreli vicdan muhasebesi yapıyor, ama sonra bir çaba göstermiyorlar. Bence artık bu işe bir ‘dur’ demenin zamanı geldi de geçiyor bile” diye konuştu
Kendisi gibi bütün çocukların geleceğin cesur büyükleri Türkiye ve dünyanın geleceği olduğunu vurgulayan Bilgili, “Bizim her türlü gelişimimiz için çocuk hakları çok önemli. Biz bugünden sonra Çocuk Hükümetini kurduk, her çocuk Cumhurbaşkanı, her çocuk başbakan, her çocuk sözcü. Eğer büyüklerimizin dikkate alması için bir hükümet kurmamız gerekiyorsa buyurun kurduk” dedi.
16 yaşındaki görme engelli Fatih Bayar da her çocuğun birer çiçek olduğunu dile getirerek, çocukların sağlıklı büyüyüp gelişmesi için aynı çiçekler gibi emek ve özveri istediğini kaydetti. Türkiye nüfusunun 3’te 1’inin çocuk olmasına rağmen birçok çocuğun haklarından haberdar olmadığını dile getiren Bayar, birçok çocuğun güç koşullarda büyüdüğünü, gerektiği eğitimi alamadığını ve istismara uğradığını söyledi. Bayar, 1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi’nin birinci amacının çocuk istismarına son vermek ve çocuklarına haklarını öğretmek olduğunu vurguladı.
Hazırlayan:
Vedat İlki
Yazının hazırlanmasında bu konuda internetten kaynak taraması yapılarak derlenmiştir.