İPC PEŞİN ÖDEMELERDE YAPILAN İNDİRİM DAVA KAYBEDİLSE BİLE GERİ İSTENEMEZ – ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

15 Mayıs 2019

31.05.2006 günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 17.04.2008 günlü,5754 sayılı Kanun’un 60.maddesi ile değiştirilen 102.maddesinin beşinci fıkrasının üçüncü cümlesi Anayasaya aykırı olması gerekçesi ile iptal edilmiştir.

16.06.2006 tarihinde 26200 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun altıncı kısım 102. Maddesi Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle kanunlarda belirtilen fiiller için idari para cezası kesilmesini öngörmektedir. Kanunun 102.maddesinin (1) bendinin 5.fıkrasında

İdari para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir. hükmü yer almaktaydı.

Anayasa Mahkemesinin 28.11.2013 tarihli 2013/139 sayılı kararında 5510 sayılı kanun  102. Maddede yer alan hükmün iptaline ilişkin davada;

Davacı şirket yetkilisi, ‘’ ….. davalı kurumca 12.928 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verdiğini, anılan para cezası nedeniyle haksız çıkması halinde %25 indirim haklarının zayi olmaması amacıyla 15 günlük yasal süresi içinde  indirimli olarak kuruma ödediklerini ve bu işleme karşı itirazda bulunduklarını, itirazın reddedilmesi nedeniyle mahkemeye başvurduklarını,  ancak davanın  reddedildiğini,  davanın reddinden sonra davalı iradenin para cezası işlemine karşı dava açılması nedeniyle %25 indirim hakkından yararlanamayacağı  gerekçesi ile dava konusu edilen ödeme emri ile davacı  firmadan 3.941,77  TL nin gecikme faizi ile birlikte ödenmesi için takip başlattığını belirtmiştir.’’

 ‘’ İtiraz Konusu Yasa Kuralı

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102. maddesinin dördüncü fıkrası ile itiraz konusu cümlenin yer aldığı beşinci ve devamı fıkraları şöyledir:

“İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, İdarî para cezası kesinleşir.

İdarî para cezalarının , Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme İdarî para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.

Mahkemeye başvurulması İdarî para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen İdarî para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.

İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır. ”

5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin beşinci fıkrasında, İdarî para cezalarının Sosyal Güvenlik Kurumuna itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçünün tahsil edileceği ve peşin ödemenin İdarî para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemeyeceği belirtildikten sonra, itiraz konusu üçüncü cümlede, Sosyal Güvenlik Kurumunca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarının, Kanun’un 89. maddesinin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edileceği hükme bağlanmıştır. Kanun’un 89. maddesinin ikinci fıkrası, Sosyal Güvenlik Kurumunun alacaklarının süresi içinde ödenmemesi halinde gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmasını öngörmektedir.

Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir hükmüne yer verilmiştir. Maddeyle güvence altına alınan hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının yanında, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir.

Mahkemeye erişim hakkı, hak arama özgürlüğünün bir gereği olmakla birlikte, hak arama özgürlüğünün varlığının kabulü için tek başına yeterli bulunmamaktadır. Kişilere yargı mercileri önünde dava açma hakkı tanıyan bir düzenlemenin, mahkemeye erişimi etkisiz kılacak ya da yargı yoluna başvurmayı önemli ölçüde zorlaştırıcı veya caydırıcı nitelikte kurallar içermesi halinde bu düzenlemenin hak arama özgürlüğüne uygun olduğundan söz edilemez.

Kanun koyucu, İdarî para cezalarının Sosyal Güvenlik Kurumuna itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçünün tahsil edilmesini öngörmüş ve peşin ödemenin idari para cezalarına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemeyeceğini belirtmiştir. Peşin ödeme halinde para cezasının dörtte üçünün tahsil edilmesi, peşin ödemenin özendirilmek suretiyle alacağın bir an önce tahsili amacını gütmektedir.

Peşin ödeme sonrasında İdarî para cezasına karşı idareye itiraz veya yargı yoluna başvurulması ve bu başvurunun reddine karar verilmesi durumunda, daha önce tahsilinden vazgeçilmiş olan dörtte birlik ceza tutarının tahsil edileceğinin öngörülmesi, bu cezalara karşı hak arama özgürlüğünü kullanan kişilere bir tür yaptırım uygulanması sonucunu doğurmaktadır. Peşin ödedikleri İdarî para cezası tutarı dışında yeni bir ödeme ile yükümlü kılınmaları, kişilerin bu cezalara karşı itiraz veya dava yoluna başvurmalarını caydırıcı bir nitelik taşımaktadır. Peşin ödeme sonrası itiraz yoluna başvurulmadığı ya da dava açılmadığı takdirde idarece hiçbir zaman istenilemeyecek olan bir tutarın, bu yollara başvuran ve başvurusu reddedilen kişilerden tahsil edileceğinin öngörülmesi, hak arama özgürlüğünün ihlaline yol açan açık bir müdahaledir.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 36. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.

        Kural, Anayasa’nın 36. maddesine aykırı görülerek iptal edilmiştir.

İptal kararı Resmi Gazetenin  09.05.2014 tarihli sayısında yayımlanmıştır.

Bilindiği Anayasa Mahkemesi Kararları iptal öncesi işlemler bakımından yalnızca dava açanlar bakımından geriye doğru işler,

Dava açmayan kişiler bakımından iptal sonrası hüküm ifade eder.

5510 sayılı Kanun Metni iptal kararından sonra gerek Başbakanlık mevzuat gerekse SGK’nın web sayfasında yer alan metinlerde değiştirilmiştir.

İptal sonrası işlemlerde İPC leri peşin ve indirimli ödeyenler bakımından, açtıkları davaları kaybetseler bile ¼  veya % 25 lik indirimler SGK tarafından geri istenemeyecektir.

 

Nimet YANMAZ

İnsan Kaynakları ve Sosyal Güvenlik Uzmanı

[email protected]

[email protected]