İşe İade Davası’nda mahkeme süreci, Aile hekimlerimiz geliyor…,Ödemişliler çağırıyor…

29 Kasım 2004

Ali Tezel ;
[email protected]
[email protected]


İşe İade Davası’nda mahkeme süreci

Size bir konu hakkında danışmak istiyorum, fabrikada işçi olarak çalışan birisini tazminat verip işten çıkarmak isteseler kişi bunu kabul etmese işyerini mahkemeye verse mahkeme ne kadar sürede sonuçlanmalıdır? Yusuf Göksu

Yusuf Bey, bahsettiğiniz olay hukuk sistemimize yeni girmiş olan İş Güvencesi’ne bağlı İşe İade Davası’dır. Kısaca özetleyecek olursak, 4857 Sayılı İş Kanunu’na göre, 30 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aydan beridir çalışan bir işçinin hizmet akdine (işine) son veren işveren;

işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden, kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

İşveren fesih bildirimini (işten çıkarmayı) yazılı olarak yapmak ve bu yazılı bildirimde fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

Eğer, 30 ve daha işçi çalışan bir işyerinde çalışan ve işveren emrinde en az 6 aydan beri çalışan işçi,

1- Yazılı bir bildirim yapılmadan işten çıkarılırsa,

2- Yazılı bildirim yapıldığı halde bu bildirimde bir neden belirtilmemiş ise,

3- Belirtilen neden, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklandığı yazılı olup da işçiye yazılı savunma hakkı verilmemiş ise,

4- Belirtilen neden işçiye göre haklı ve geçerli değil ise,

İşçi yazılı bildirim tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesinde işe iadesi için dava açmak hakkına sahiptir.

4857 Sayılı Kanun’un 20’nci maddesi gereğince, açılacak dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir diyor ama İstanbul gibi Büyükşehirlerde bu dava bu kadar sürede bitmez…



——————————————————————————–



Aile hekimlerimiz geliyor…

Nihayet, 24.11.2004 günü TBMM’de kabul edilen ‘Aile Hekimliği Pilot Yasası’nın önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesinin ardından gelişmiş ülkelerde yıllardır uygulanan ‘aile hekimliği’ sistemine kavuşuyoruz.

Yasayla Türkiye’deki sağlık sistemi tümüyle değişecek. Vatandaşlar hastalandığında ilk olarak ücretsiz hizmet veren kayıtlı oldukları aile hekimine gidecekler. Sağlık Bakanlığı, aile hekimliği uygulamasını ilk olarak Düzce’den başlatacak ve sistem 2006 yılından itibaren tüm ülkeye yaygınlaştırılacak.

Sisteme göre, ‘Aile hekimliği’ uygulamasına geçilen yerlerde kişilerin aile hekimine kaydı yapılacak ve belirlenen süre sonunda kişilere aile hekimlerini değiştirebilme imkanı da verilecek. Her bir aile hekimi için kayıtlı kişi sayısı; asgari 1000, azami 4000 olabilecektir.

Aile hekimliği hizmetleri ücretsiz olup, acil haller ve zorunlu sebepler dışında, aile hekiminin sevki olmaksızın sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat edenlerden katkı payı alınacak. Aile hekimlerine verilecek hizmet bedeli vatandaşların bağlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşundan ya da yeşil kart fonundan karşılanacak.

Aile hekimlerimizi Sağlık Bakanlığı belirleyecek ve öncelikle kendi bakanlık personelini kullanacak yetmez ise sırasıyla kamu kurum veya kuruluşlarının personelinin kendilerinin talebi ve bağlı oldukları amirin muvafakatı ile sözleşmeli olarak çalıştıracaktır. Kamudan yeteri sayıda aile hekimi ve aile sağlığı elemanı temin edilemediği hallerde de kamu görevlisi olmayanlarla da sözleşme yapılabilecektir.



——————————————————————————–



Ödemişliler çağırıyor…

Ali Bey, işlerinizin çok yoğun olduğunu biliyorum ama imkanınız olursa sizi de aramızda görmek bize şeref verir. Biz Ankara’daki Ödemişliler 4 Aralık 2004 Cumartesi günü saat 19.30’da Oran’daki TRT yanında Milli Savunma Bakanlığı Lojmanları Sosyal Tesisleri’nde ‘Sonbahar-Kış Yemeği’nde biraraya geliyoruz. Geceye Ödemiş Kaymakamı Mustafa Mesut Kırcalı ile Belediye Başkanı Mahmut Badem ve İzmir milletvekilleri de katılıyor. Derneği kayıtlı olan Ödemişlilere ulaştık ama mutlaka ulaşamadığımız hemşerilerimiz de vardır. Katılmak isteyen hemşerilerimiz Ankara’daki Ödemişliler Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. Ruhi Güller ile 0312-4305598 numaralı telefondan irtibata geçebilirler.

Seçkin Algın-Ankara



——————————————————————————–



SSK müfettişlerinden muhasebecilere kitap

SSK Başkanlığı Sigorta Müfettişlerinden İsmail Öztürk veYüksel Hancıoğlu’nun birlikte hazırladıkları, ‘Muhasebeci ve Müteahhitler İçin SSK Kanunu Açısından Asgari İşçilik Uygulaması ve İdari Para Cezaları’ isimli kitap, Mustafa Kitapevi tarafından basılarak piyasaya sunulmuş olup, arzu edenlerce Atatürk Bulvarı Bulvarı Zafer Çarşısı No:12 Ankara adresinden veya (0312)4339967 numaralı telefondan istenebilir.



——————————————————————————–



Bir babanın feryadı

Sayın Ali Tezel, inanın size bir vatandaş olarak değil çaresiz bir baba olarak yazıyorum adım Gürkan Dipli ve Karacabey doğumluyum. Beş yaşında büyüme hormon bozukluğu yaşayan bir oğlum var. Uludağ Üniversitesi profesörlerince verilen karara göre büyümesi tamamlanana kadar HUMATROPE adlı ilacın kullanılması mecburi raporu verildi. Bu raporu bağlı bulunduğum Bağ-Kur kurumuna onaylatmak ve ilacın milyarları bulan masrafını karşılamak için başvuruda bulundum ama ne acıdır ki hiçbir gerekçe gösterilmeden uygun görülmedi diye Bağ-Kur ilaç parasını ödemeyi reddetti. Birçok kurum ve yetkiliyle görüşmemize ve bize hak vermelerine rağmen hiçbir şey yapamayacaklarını söylediler. Lütfen sizlerden bu konuda bir yardım istiyorum nerelere başvurabilirim, neler yapabilirim bir baba olarak oğlumun gözlerimin önünde erimesine dayanamıyorum. Bağ-Kur bana bu konuda yardım etmezse hangi konuda yardım edecek. Allah aşkı için sizlere yalvarıyorum lütfen yardımcı olun. Size ve yetkililere telefon numaramı veriyorum 0532 5715359…



——————————————————————————–



Okurlara cevaplar

Erdal Ataç-Araç-Ücretli öğretmen olarak görev yaptığınız sürelerin SSK’ya tabi tutulması gerekirdi. Bu nedenle İş Mahkemesi’nde hizmet tespit davası açmanızı tavsiye ederim, resmi kurumlarda geçen süreler için Yargıtay 5 yıllık zamanaşımını dikkate almıyor.

Mehmet Ödevci-Siz ara vermeden çalışmışsanız bu durumda işvereniniz 5434 Sayılı Kanun’un Geçici 192’nci maddesi gereğince kesenek ve karşılıklarınızı T.C. Emekli Sandığı’na yatırmaz ise sorumlu olur. Sizin sorumluluğunuz olmaz.

Ömer Aslan Mutlu-02.01.1981 işe başlama tarihi ile 46 yaşından ve 02.01.2006 gününden sonra en az 5075 gün sayısı ile emekli olursunuz. Kıdem tazminatını SSK ödemez siz bir işyerinde çalışıyor olsaydınız işvereniniz ödeyecekti.

Aykut Bademcioğlu-Gönen-Eşiniz, Bağ-Kur’a 20 tam yıl prim ödemek şartıyla 44 yaşından sonra emekli olabilir. Siz ise Bağ-Kur’a devam ederseniz daha önceki SSK günleriniz ve öderseniz askerlik süresi ile birlikte 25 tam yıl (9000 gün) prim ödemek şartıyla 51 yaşından sonra emekli olacağınız gibi bundan sonra SSK’ya geçer ve 3.5 yıl (1260 gün) prim ödemek ve 1988 yılından önce ifa etmiş olmanız gereken askerliği borçlanmak şartıyla 5300 gün sayısı ile 49 yaşından sonra emekli olursunuz.

Kadir Karahasanoğlu-Askerlik borçlanması ile sigorta başlangıcınız 15.02.1981 olmuş ve var olan 5187 gün ile 15.02.2006 günü SSK’dan emekli olursunuz.

Mehmet Yanık-15 yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 gün sayısını tamamlamak şartıyla emekli olursunuz.

Osman Uzun-Hadim-Çiftçi Destek Kredisi almanız, Tarım Bağ-Kur’a girmenizi gerektirmez ama halen devam ettiğiniz Bağ-Kur’dan borçlandığınız askerlik süresi ile birlikte 25 tam yıl prim ödemek şartıyla emekli olursunuz.

Mesut Tosun-Yaşınızı (45) beklemek zorundasınız.

Gülhan Altıntaş-3600 gün sayısı ile 54 yaşında (25.01.2009) emekli olacaksınız.Bence 4642 gününüz var olduğundan bundan sonrasını ödemenizi tavsiye etmem. Gün toplatmak veya soru sormak için dilediğin zaman dilekçe verebilirsiniz. Bu ülkede Dilekçe Kanunu bile var.