İŞTEN AYRILMADAN AYLIK ALINIR YENİ KARAR

20 Ocak 2022

Bilindiği gibi eski dönemlerde SSK lılar bakımından yaşlılık aylığının başlangıcı işten ayrılma koşuluna bağlı idi.

İşten ayrılmadan yaşlılık aylığı almaya başlayıp devam  edenlere Kurum tarafından aldıkları aylıklar borç çıkarılıp geri istenirdi.

Anayasa Mahkemesi iptal kararı ve öncesi Yargıtay 10 HD’nin bir kararında (daha önceki yazılarda incelemiştik) işten ayrılma koşulu aranmayacağı açıklanmıştı.

Kural Anayasa Mahkemesi İptal Kararı iptal tarihinden önceki olayları kapsamasa da, sonraki işlemler yönünden kural oluşturmaktadır.

Sorun iptal davası  öncesi işlemler yönündendir.

İptal davası öncesi dava açanların iptal hükümlerinden yararlanacaklarında bir duraksama yoktur.

Geçmiş dönemde kesinleşmiş davalar için hukuken yapılabilecek yöntem bulunmamaktadır.

İşlemler geçmiş dönemde, ihtilaf yeni dönemde ise yani iptal kararından sonra gerçekleşen işten ayrılmadan aylık alma hali değilde, iptal öncesi dönemde işten ayrılamadan aylık alıp durumun iptal sonrası yeni dönemde tespit edildiği hadiseler ne olacaktır.

Kanaatimiz  SSK lılar yönünden yani 506 sayılı kanun döneminde sigortası başlayanlar bakımından çözümün tüm ihtilaflara uygulanabileceğidir. Z ira 28 Haziran 2021 tarihli yazımıza konu Yargıtay 10 HD’nin  11.02.2020 tarihli kararlarının verildiği dönemde  Anayasa Mahkemesinde verilmiş bir iptal kararı bulunmamakta idi. İptal Kararı 14.01.2021 tarihlidir.

Lehe olan yeni karar örneği aynen aşağıya alınmıştır. Karar metnine yargitay.gov.tr adresinden  karar arama bölümünden oluşabilir.

  • ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARI SONRASI SGK’NIN 2021/5 SAYILI GENELGESİ ÇIKMIŞTIR. Kurumca da işlemleri ile yargı kararları arasında şu fark vardır. Kurum işlemlerinde aylık bağlandıktan sonra belirlenenlere hak tanınmamakta. aylık için işten ayrılma koşulu aranmaya devam etmektedir. SGK uygulaması Değişiklik 2018/38 tahsis genelgesinin 6.5.4 bölümüne eklenmiştir. İşten ayrılmama koşulu  aylık öncesi aranmaya devam etmektedir.

<>

Karar İçeriği<>

10. Hukuk Dairesi         2021/1953 E.  ,  2021/12982 K.
“İçtihat Metni”

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi

Dava, itirazın iptali ile inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkil Kurumun tarafından davalı …’e işten çıkışı olmadan aylık bağlandığının tespit edildiğini, bu nedenle bağlanan aylıkların iptal edildiğini, yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıkların davalıdan tahsili amacı ile …. İcra Müdürlüğünün 2017/16434 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğunu, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve dayanaksız olması nedeniyle % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet üceretinin davalı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili; müvekkilinin 01/04/1986 tarihli sigorta girişinin bulunduğunu, emeklilik müracaat tarihine kadarda bil fiil aralıksız çalıştığını, çalışma hayatı boyunca çeşitli firmalarda elektrik mühendisi olarak ve ayrıca danışman ve müşavir olarak görev yaptığını, çalıştığı firmalara emeklilik durumunu bildirdiğini, ancak 25/06/2015 tarihinde işten çıkışı olmadan aylık bağlanması gerekçesi ile emekli aylığının kesildiğini, mağdur durumda bulunanın müvekkili olduğunu, davacı Kurumun müvekkili kusurlu gibi geriye dönük tüm ödemeleri ve faizini talep ettiğini, müvekkilinin çok fazla prim ödemesinin mevcut olduğunu, emeklilik tarihinden sonra birçok işyeri kendisini emekli olarak gösterdiğini, bu durumunda müvekkilinin kusurlu olmadığını gösterdiğini, 01/10/2016 tarihinde yeniden emekli olduğunu, haksız açılan davanın reddine dair karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı Kurum üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,
1-Davalı tarafça … 8. İcra Müdürlüğünün 2017/16434 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İcra İnkar tazminat talebinin reddine,
B)BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve eksik inceleme ile verildiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili; hatası bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Kanunun 28/8. maddesi; “(Değişik fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise istekleri üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı alındıktan sonra ilişiklerinin kesilmesi şarttır.”
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri başlıklı geçici 1. maddesi (Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir.
Mülga 506 sayılı Kanunun 62/1. maddesi, “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.”
Yine mülga 506 sayılı Kanunun 60/h maddesi ise; “Bu maddede belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, sigortalının çalıştığı işten ayrılması ve yazılı istekte bulunması şarttır.”hükümlerini içermektedir.
Yasal düzenlemeler doğrultusunda dava dosyası incelendiğinde,03/10/2011 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davacıya 01/11/2011 tarihinden geçerli 506 sayılı Yasa 81/B-f kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, Kurum tarafından işten ayrılma şartını yerine getirmediği ve çalışmaya devam ettiği belirtilerek 01/11/2011-25/06/2015 tarihleri arasında almış olduğu aylıkların yersiz aylık olarak ödendiğinden bahisle … 8. İcra Müdürlüğünün 2017/16434 takip sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, yapılan takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan mülga 506 sayılı Yasanın 62. maddesindeki “….çalıştığı işten ayrıldıktan sonra…” ibaresinin önüne gelen başka bir uyuşmazlık nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Anayasanın 2.,10.,48.,49. ve 60. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali için Anayasa Mahkemesine itiraz yoluna başvurulmuş, Anayasa Mahkemesi 2019/104 Esas, 2021/13 Karar ve 14.01.2021 tarihli kararı ile “17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 62. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “….çalıştığı işten ayrıldıktan sonra…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline” karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun Gerekçe ile Bağlı Olmama başlıklı 29. maddesi; “Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya aykırlığı hususunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmaya mecbur değildir. Anayasa Mahkemesi, taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de Anayasaya aykırılık kararı verebilir.
Ancak, başvuru, Kanunun, Kanun Hükmünde Kararnamenin veya İçtüzüğün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhinde yapılmış olup da, bu belirli madde veya hükümlerin iptali Kanunun, Kanun Hükmünde Kararnamenin veya İçtüzüğün bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, Anayasa Mahkemesi, keyfiyeti gerekçesinde belirtmek şartıyla, kanun’un, kanun hükmünde kararnamenin veya İçtüzüğün bahis konusu öteki hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir.” amir hükmü gereği 506 sayılı Kanunun 60/h bendindeki işten ayrılma koşuluna ilişkin düzenlemeyi de iptal edebilecek olmasına karşın sadece 62. maddesindeki ibarenin iptal edilmiş olması sigortalılar aleyhine olan durumun devamına imkan sağlamakta ise de, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinden de anlaşılacağı üzere işten ayrılma koşulunu özünde Anayasaya aykırı kabul ettiği belirgindir.
Açıklanan nedenlerle 506 sayılı yasanın mülga 62. maddesindeki “çalıştığı işten ayrıldıktan sonra” ibaresinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği hususu da dikkate alınarak, yapılacak değerlendirme ile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

<>
<>
<>
<>
<>
<>
<>
<>
<>
<>
<>