Ömer Dinçer’in çomağı

3 Nisan 2005

Ali Tezel;
[email protected]
[email protected]


Ömer Dinçer’in çomağı
Son günlerde Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in ‘İntihal’ ederek bir kitap hazırladığı ve bu nedenle bu görevinden istifa etmesi gerektiği belirli çevrelerce ısrarla dile getirilmektedir. İntihal olayını dile getirenler için ‘İntihal’-Aşırma’ olayının çok önemli olduğunu ve dürüstlük adına hareket ettiklerini ise sanmıyorum, olsaydı daha önce İstanbul Üniversitesi Rektörü hakkında da aynı görüşlerini en azından bir kerecik de olsa dile getirmeleri gerekirdi. Olmayan, intihali gerekçe gösterip, müsteşardan kurtulma daha doğrusu getirmek istediği düzenlemelerden ve hatta Ömer Dinçer’in kovanlarına soktuğu ‘Çomağından’ kurtulma istekleri var olsa gerek.

Ben müneccim falan değilim bir müneccimle yan yana bile durmadım ama bundan bir yıl kadar önce 15.01.2004 günü Kamu Yönetimi Reformu Kanunu TBMM’de iken bu köşeden ‘Ömer Dinçer Gerçeği’ başlıklı bir yazı yazmış ve sonunu da şöyle bağlamıştım.

Cumhuriyetin ilk yıllarından beri halka tepeden bakan onlara hizmet etmek yerine kendilerine halkı hizmetkar yapanları dize getirmek zor.

Adamın yedi ceddini didik didik ederler, eşmedik yanını bırakmazlar olayı öyle bir saptırırlar ki Kızılay Meydanı’nda ‘Orduyu Göreve’ bile çağırırlar. Olmazsa bir Patrona Halil bulurlar o da olmazsa…

Başbakanlık Müsteşarı Ömer DİNÇER’e tasarı TBMM’den geçene kadar saldıracaklar hatta olur ya kanun çıktıktan sonra bile öçlerini bırakmazlar alırlar.

Türkiye’nin ihtiyacı olan bu kanun çıkmalı, artık her iş için Ankara’ya gitmemeli, yönetim gerçekten seçkinlerde değil halkta olmalı. Kamu görevlilerine halkın hizmet etmesi yerine, halka hizmet etmeli. Vergisini veren, primini ödeyen baş tacı edilmeli…’

Dediklerim de aynen çıkıyor ve eğer istifa etmez ise başka şeyler de ortaya atacaklardır. Ömer Dinçer ise duruşunu eskisi gibi devam etmez ise kendisine inananlara hatta kendi inandıklarına ihanet etmiş olur. Velhasıla, asıl olay halk ile seçkinler arasında.

ANNENİZİN AYLIKLARI

Ali Bey, annem eşi vefat ettiğinden dolayı eşi nedeniyle SSK’dan emekli maaşı almaktadır. Daha sonra annemin babası (dedem) vefat etti. Dedem, T.C. Emekli Sandığı’ndan emekli idi, bu maaş neneme kaldı. Sonra nenem de ölünce maaşın bir kısmı anneme bağlandı. Şu an annem eşinden SSK’dan

maaş, babasından ise Emekli Sandığı’ndan yetim maaşı alıyor. Bu iki farklı kurumdan maaş almak kalktı diyorlar. Annem halen bu maaşları alıyor. Bu maaşlar kaldırıldı mı yoksa annem maaşları almaya devam edebilir mi?

Savaş Kuzucu

Savaş Bey, anneniz evlenmediği sürece eşinden dolayı SSK’dan dul aylığı almaya devam edebilir. Herhangi bir yer yerde çalışsa veya emekli olsa dahi eşinden aldığı aylığı kaybetmez. T.C. Emekli Sandığı’ndan babasından dolayı aldığı yetim aylığı ise mevcut kanunlara göre yasaldır ve almaya devam edebilir. Ancak, halen Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmış olan ‘Emeklilik Sigortaları Kanunu Tasarısı’ TBMM’de aynen kabul edilirse T.C. Emekli Sandığı’ndan yetim aylığı ödenmesine son verilecek.

Veterinerin emekliliği

Ben Tarım Bakanlığı’nda Veteriner Hekim (memur) olarak çalışmaktayım. Emekli olmayı düşünüyorum.

01.09.1960 doğumluyum ve 30.03.1984 tarihinde memuriyete başladım. Veterinerlere verilen fiili hizmet zammı olarak 36 ayım var. Memuriyetten önce 1977 de başlayan 308 günlük SSK prim ödemem var. Gerekli bilgileri aşağıya yazdım. Ne zaman emekli olabileceğimi bana bildirirseniz sevinirim. İyi çalışmalar. İ. Süha Hakbilen

Süha Bey, 4759 Sayılı Kanun gereğince 23.05.2002 (Kanunun yürürlük tarihi) itibariyle 30.03.1984 olan memuriyet başlangıcınız ve 308 günlük SSK çalışmanız toplandığında tam 19 yıl olmaktadır. Ayrıca yine 23.05.2002 itibariyle her yıl için 2 ay olarak kazandığınız fiili hizmet zammı tutarını da 36 ay olarak kabul edersek genel toplamda itibari hizmet süreniz 22 yıl olmaktadır. 22 yıla göre de hesaplama yaptığımızda YAŞ’tan bir sorununuz yok. Bugün (28.03.2005) itibariyle toplamda 24 yıl 10 ay hizmetiniz görünüyor. Bunu 25 tam yılı tamamladığınız anda T.C. Emekli Sandığı’ndan emekli olursunuz.

Mali müşavirlere kitap

4958 ve 506 Sayılı Kanunlar gereğince ‘Asgari İşçilik Uygulama’ yetkisi verilen mali müşavir ve yeminli mali müşavirlere yardımcı olacak bir eser olan, SMMM ve YMM’şer İçin SSK’da İnceleme Rapor Düzenleme Usul ve Esasları’ isimli kitap Sigorta Müfettişi Mahmut Çolak tarafından kaleme alındı ve TÜRMOB’ta yayınladı. Edinmenizi tavsiye ederim.

İş kazasında sağlık karnesi

Ali Bey, geçen hafta bir işçiyi işe aldık ve sahada çalışması esnasında iş kazası geçirdi ve biz de hemen Numune Hastanesi’ne götürdük. Ancak, sağlık karnesi yok diye sadece vizite kağıdıyla muayene etmediler ve bizden para tahsil ettiler. İşçimiz ise yeni olduğundan 90 günü de yok ve sağlık karnesi de alamıyoruz. Sanırım yüklü miktarda bir parayı hastaneye ödemek zorunda kalacağız. Taner Koca

Taner Bey, SSK hastanelerinin, Sağlık Bakanlığı’na devrinden sonra ortaya çıkan ve çıkacak birçok problemden biri size de rastlamış. 506 Sayılı Kanun’a göre 90 günü olmayan işçiye sağlık karnesi verilmeyeceği gibi hastalanması halinde kendi cebinden parasını ödemek zorundadır. Ancak aynı işçi iş kazası geçirirse 90 günlük süre aranmaz, işe girdiği ilk saat içinde bile iş kazası geçirse tüm sağlık giderlerini SSK karşılar. İş kazası geçiren işçilerden gidecekleri sağlık kurumu sağlık karnesi de isteyemez, istememelidir. Durumu Numune Hastanesi yetkililerine anlatın veya siz ödediğiniz paraları SSK Müdürlüğü’nden tahsil edebilirsiniz.

Okurlara cevaplar

Şakir Sever-.10.11.1989 başlangıcı ve 08.04.1955 doğum tarihi ile 3600 gün sayısı ile 58 yaşında yani 08.05.2013 günü emekli olursunuz. Gün sayınızı 5450 yaparsanız bu kere 10.11.2009 günü de emekli olabilirsiniz. Yazmamışsınız ama askerlik süreniz varsa borçlanıp öderseniz daha da erken emekli olabilirsiniz. Eşiniz, 13.09.1955 doğum tarihi ve 10.11.1989 başlangıcıyla bundan sonra prim ödemese dahi 54 yaşında (13.09.2009) emekli olabilir.

Bahri Yılan-Ahmetli-Tarım SSK’ya geçerseniz 7 yıl (1260 gün) prim ödemek şartıyla emekli olursunuz, halen devam ettiğiniz normal SSK’dan ise Bağ-Kur’dan sonra 1260 gün (3,5 yıl) prim ödemek şartıyla 51 yaşından sonra emekli olursunuz.

Ahmet Şahin-Yeniçubuk- Ziraat odası kaydı ile geçmişe yönelik Tarım Bağ-Kur olmaz. Yurtdışında 18 yaşından sonra geçmiş süreleri borçlanmak için dava açanlar kazandılar.

Rüştü Başatıcı-Tekirdağ-Kendi isteği ile işten ayrılanlara kıdem tazminatı ödenemez.

Songül Koç-İzmir-15.03.2005 tarih ve 12-142 Ek Sayılı SSK genelgesi gereğince 1996 yılında ödemediğiniz bir aylık sürenin primi nedeniyle isteğe bağlınız sona ermez, ödedikleriniz de geçersiz olmaz. İzmir SSK müdürlüğüne gidip hakkınız da bu genelge hükümlerinin uygulanmasını isteyin.

Nuri Ender Arın-Bağ-Kur’dan önceki 6 yıllık SSK prim ödeme süresi nedeniyle aslında 7 inci basamaktan başlamanız gerekirdi. Şimdi emeklilik müracaatınızı yapınca bu ortaya çıkacak ve Bağ-Kur sizden basamak farklarını talep edecek.

Lütfi Çengelcik-Karabük-44 yaşında emekli olursunuz yaş büyütmelerini SSK kabul etmez.

Raziye Gökçül-3600 gün sayısı ile 56 yaşında emekli olursunuz, 5000 gün sayısı ile ise tamamladığınız gün emekli olursunuz. Boş geçen süreleri satın alamazsınız her ay prim ödemeniz gerekir.

Turhan Erdem-Askerlik borçlanması nedeniyle başlangıcınız 01.04.1984 olmuş olup 01.04.2009 günü en az 5225 gün sayısı ile emekli olursunuz.

Recep Ali Özcan-Karasu-Bu size ikinci cevabım, 01.07.1978 tarihinde SSK’lı olup, 02.05.1962 olan doğum tarihinizi bugünkü emeklilik yaşını amaçlamadan 23.12.1978 günü mahkeme ile 02.05.1960 olarak düzelttirmeniz nedeniyle bana kalsa

01.04.2004 günü emekli olmanız gerekirdi ama siz de yazmışsınız kanun değişti, sizin yapacak bir şeyiniz yok.