REFERANS-Şirket Ortaklarının Sosyal Güvenliği

2 Aralık 2005

Şirket Ortaklarının Sosyal Güvenliği


 


Sosyal güvenlik sistemimizin belirli ilkeleri var olup bu ilkelerin en önemlileri, sosyal güvenliğin tekliği ile belirli şartlarla sosyal güvencenin zorunluluğu ilkesidir. Bu zorunluluk ilkesi gereğince,


1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24 üncü maddesi gereğince, limited şirket ortakları ile Anonim Şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyeleri zorunlu olarak Bağ-Kur sigortalısıdırlar.


            Benzer şekilde, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2 ve 6 ıncı maddeleri gereğince de hizmet akdi ile (işçi olarak) çalışanlarda SSK’nın zorunlu sigortalısıdırlar.


            Ancak, aynı zaman süreleri içinde hem şirketlerle ilişkisi olan hem de bir işyerinde işçi olarak çalışan kişilerin SSK’ya mı yoksa Bağ-Kur’a mı prim ödeyecekleri konusu aşağıdaki kriterlere göre belli edilmektedir.


           


1-Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işverenin emrinde çalışmaları dolayısı ile (SSK da) sigortalı olanlar, sigortalılıkları sürerken, çalıştıkları şirkete veya başka bir şirkete ortak, anonim şirkette ise kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi ortak oldukları taktirde 506 sayılı kanuna tabi sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur’a tabi tutulmayacaklardır.


 


2-Kollektif şirket veya adi şirket (Adi komandit şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin komandite ortakları dahil) ortaklarının aynı şirkette bir hizmet akdine tabi çalışmaları, işverenlik ve sigortalılık vasıflarının aynı kişide birleşmesinin mümkün olmaması nedeniyle yasal olarak olanaklı görülmediğinden bu durumda olanların Bağ-Kur ile ilişkilendirilmeleri gerekecektir.


 


3-Şirket ortağı yada anonim şirketlerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi olmaları dolayısıyla Bağ-Kur sigortalısı olanlar, sigortalılıkları sürerken bir hizmet akdine dayanarak çalışmaya başladıkları taktirde Bağ-Kur sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar 506 sayılı kanuna tabi tutulmayacaklar ve bunların işçi olarak aldıkları ücretlerden sadece gelir vergisi ile damga vergisi kesintisi olacak, SSK prim kesintisi olmayacaktır.


 


4-506 sayılı Kanun veya 1479 sayılı Kanuna göre sigortalılığı devam etmekte iken diğer sosyal güvenlik kuruluşu kapsamına giren bir işte çalışmaya başlayanların önceki sigortalılığının kesintiye uğraması durumunda kesinti tarihinden itibaren son çalışmalarının gerektirdiği sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkilendirilmeleri sağlanacaktır. Ancak, geçici iş göremezlik dolayısı ile geçen süreler ile hafta sonu ve resmi tatil süreleri sigortalılığın kesintisi olarak değerlendirilmeyecektir.


 


5-Gerek limited ve gerekse anonim şirketlerin kurucu ortakları ASLA kendi şirketlerinde SSK’ya sigortalı olarak bildirilemezler çünkü kurucu ortak olmaları hasebiyle işveren sıfatını daha önce kazanan bu kişilerin üzerinde hem işveren hem de işçi sıfatı aynı anda bir araya gelemez.


 


6-Uygulamada sıkça karşılaştığımız durum ise bir başka işyerinde SSK’lı olarak çalışırken şirket kurucu ortağı olanlar kendi şirketleri kurulduktan sonra diğer işyerindeki SSK sigortasını sona erdirip hiç ara vermeden kendi kurucu ortağı olduğu şirketten SSK’ya bildirilmesidir ki bu durum bir üstteki beşinci madde gereğince yasal değildir, bu kişinin Bağ-Kur’lu olması gerekir.


Ancak, bir şirkette SSK sigortalısı olarak çalışırken biriktirdiği paralarla şirkete ortak olan (dikkat eden kurucu ortak değil) ve aynı işi veya bir işçinin yapması gereken işi yapmaya devam eden sonradan ortak olanlar aynı şirketten SSK’ya bildirilebilirler.


Bu konuda bir önemli olay da 04.10.2000 tarihidir. 4956 Sayılı Kanun gereğince 04.10.2000 tarihinden önceki bir dönemde 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu gereğince Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiği halde hiç Bağ-Kura kayıt olmayanlar (Hiç Bağ-Kur sicil numarası olmayanlar) için Bağ-Kur’luluk 04.10.2000 günü başlar. Bu nedenle 04.10.2000 tarihinden önceki dönemde Bağ-Kurlu olması gerektiği halde SSK’ya prim ödeyenler için yasadışılık giderilmiş olup, SSK sigortalılığı 04.10.2000 tarihinden sonra da kesintiye uğradığı tarihe kadar devam ettirilecek, kesintiye uğraması halinde ise kesinti tarihinden itibaren sona erdirilerek Bağ-Kur sigortalısı sayılacaklardır.