SAĞLIK PERSONELİNİN FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMLARI (RADYOSYON ÇALIŞMALARININ AYRIŞTIĞI YÖNLER)

27 Nisan 2024

Genel olarak daha fazla hizmet süresi, erken emeklilik ve aylığın tutar olarak artmasına neden olan bazı işlerde çalışma gün sayılarına eklenen fiili hizmet süresi zammı olarak anılan süreler,

5434 sayılı Kanun  md.32 de sayılan bazı çalışılan işler kapsamdan çıkarılmış, 5510 sayılı kanun ile eklemeler yapılmış yararlanılan süreler de de değişmeler olmuştur.

Zirai Mücadele, Hayvan Sağlığı gibi konular kapsamdan çıkarılmış olmakla birlikte 01.10.2008 öncesi bu kapsamda işe başlayanlar yararlanmaya devam ettirilmektedir. Lokomotif kullananlar, ateşciler gibi kesimler de yeni kanunda düzenlenmeyen işler olmuştur.

506 sayılı Kanun kapsamında Ek madde 5 fiili hizmet süresi zammı gibi düzenlenmiş olmakla birlikte yargı uygulamalarında Ek madde 5 te yer alan itibari sözcüğü nedeni ile içtihadi birleştirme kararı ile gelen ve 5434 itibari hizmet süresi düzenlemesi benzeşen bir şekilde anlaşılmış fiili hizmet süresi mantığından uzaklaşılmıştır.

SGK Kurum uygulamalarında 506 md. Ek 5 ile fiili hizmet süresi aynı kapsamda değerlendirilmekle birlikte yer altı maden çalışmalarının yeni kanunda fiili hizmet süresi zammı 506 sayılı kanunda o kapsamda belirli bir süre çalışmak olarak düzenlenmesi nedeni ile  5510 sayılı kanun uygulaması ile tam örtüşememektedir.

Görüldüğü gibi fiili hizmet süreleri öncelikle başkasının işinde çalışanlar için düzenlenmiş olup 5510 sayılı Kanunda da bu ilkeler korunmuş, kendi işinde çalışanlar bu kapsama alınmamıştır.

Radyosyon ile çalışma gerek 5434 gerekse 5510 sayılı Kanunlarda 3 aylık fiili hizmet süresi zammına tabi tutulmuştur.

Ancak 5510 md.40 ile 2018 yılında sağlık meslek mensuplarına yılda 2 ay fiili hizmet süresi zammı verilir hale gelmiştir.

2018 yılı değişikliğinden sonra sağlık meslek mensubu sayılan kişiler radyasyona tabi işlerde çalıştıkları sürece yılda 3 ay, bunun dışında kalan sürelerde ise yılda 2 ay fiili hizmet süresi zammına hak kazanırlar. Örneğin her ay 15 gün radyasyona tabi işte olan sağlık çalışanı 4 günü bu kapsamda kalan sürede sağlık hizmetlerinde çalışması nedeni ile 2 günü de yılda 60 gün eklemesinden alacaktır.

Rasyosyona tabi çalışanlar eski dönemlerden bu yana bu hakka sahip iken sağlık meslek mensuplarına bu hak 2018 yılından geçerli olacaktır.

Yargıtay özel sektör çalışmalarında radyosyonlu işlerde çalıştığını ileri süren bir diş hekimi ile ilgili emsal kararında Yargıtay 10.Hukuk Dairesi       2022/6170 E.  ,  2022/9772 K. ve 01.12.2021 tarihli kararlarında “Eldeki davada, davacı, 8.4.2009-24.11.2017 tarihleri arasında askerlik hariç davalı işyerinde diş hekimi olarak (Doç.Dr. Akademik unvanı ile) çalıştığını, çalışmalarının 5510 sayılı Yasa’nın 40. maddesi kapsamında olduğunun tespitini istemiş olup Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
01.10.2008 günü itibarıyla aynı tarihte yürürlüğe giren “Fiili hizmet süresi zammı” başlıklı 40. maddesinde, belirtilen işyerlerinde ve işlerde çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayılarının, fiili hizmet süresi zammı olarak ekleneceği, çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında belirtilen sigortalılar hariç, sigortalının kapsamdaki işyerleri ile birlikte işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalmasının koşul olduğu açıklanmış, maddenin (11) numaralı sırasında da “Kapsamdaki İşler/İşyerleri” başlığı altında “Radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler”, “Kapsamdaki Sigortalılar” başlıklı bölümde de “Doğal ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan maddeler veya bütün diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile yapılan işlerde çalışanlar.” ibarelerine yer verilmiştir.
Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği’nin 4. maddesinin h) bendinde Radyasyon Görevlisi; radyasyon kaynağı ile yürütülen faaliyetlerden dolayı görevi gereği, bu yönetmeliğin 10. maddesinde toplum üyesi kişiler için belirtilen dozu sınırlarının üzerinde radyasyona maruz kalma olasılığı olan kişiyi ifade etmektedir. Radyasyon Güvenliği Tüzüğü 2. madde (K) bendinde radyasyon görevlisi, denetimli alanlarda veya radyasyon kaynakları ile çalışan kişi olarak tanımlanmıştır.
Dosya kapsamına göre, davacı …’un Davalı Üniversitenin Diş Hekimliği Fakültesinde 08.04.2009 tarihinden itibaren çalışmakta olduğu, davalı Üniversitenin Diş Hekimliği Fakültesi sekreteri … tarafından düzenlendiği anlaşılan cihaz envanter listesine göre davacının çalıştığı birimde 7 adet periapikal, 2 adet panoramik ve 1 adet tomografi olmak üzere toplam 10 adet iyonlaştırıcı radyasyon yayan diş röntgen cihazı bulunduğu, tanık beyanlarından öğretim görevlisi olan diş hekiminin kliniğe baktığı, öğrencilere ders verdiği, raporlama işlemi vs. işlemlerin yapıldığı, röntgen teknisyenliği yetersizliği nedeniyle röntgen çekimi yapıldığı, davacının 29.7.2013-28.7.2014 tarihleri arası hariç davalı işyerinden bildirimli çalışmasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği hükümleri esas alınarak, öncelikle işyerinde kaç röntgen teknisyeni çalıştığı, röntgen teknisyeni yetersizliğinin olup olmadığı araştırılarak, davacı işçinin işyerinde çalıştığı birim / birimler ve yaptığı işin niteliği, konusu ile işyerindeki incelemeden elde edilen bulgular somut verilere dayalı olarak belirlenmeli ve davacının yaptığı işler dikkate alındığında süreklilik arzedecek şekilde röntgen çekimi yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alınarak, çalışılan alanın Türkiye Atom Enerjisi Kurulu tarafından denetimli alanı olarak belirlenip belirlenmediği, davacının odasının denetim alanı içerisinde yer alıp almadığı, odanın radyasyondan etkilenip etkilenmediği, denetim alanında geçici mi sürekli mi çalıştığı, denetim alanında çalışılırken koruyucu ve muhafaza kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmasına rağmen radyasyona maruz kalıp kalmadığı, çalışılırken radyosyona maruz kalınmamak için özenle hareket edilip edilmediği, dozimetre cihazının bulunması gereken yerde olup olmadığı, maruz kalınan radyosyonun miktarının dozimetri ölçüm degerlerinin üzerinde olup olmadığı, davacının bu iş dışında başka iş yapıp yapmadığı, mesai boyunca ne kadar saat bu işi yaptığı, çalışılan ortamda bulunan radyosyonun normal değerler üzerinde olup olmadığı, işin risklerine maruz kalıp kalmadığı ve 5510 sayılı Kanunun 40 maddesinin (11) numaralı sırasında düzenlenen kapsamdaki iş/işyerlerinden ve sigortalılardan olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra yaptığı iş kapsamında radyasyona maruz kaldığı etki ve süreler somut olaya özgü olacak şekilde tespit edilmeli ve 5510 sayılı Kanunun 40. maddesinde, belirtilen işyerlerinde ve işlerde çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayılarının, fiili hizmet süresi zammı olarak ekleneceği, 360 günden eksik sürelere ait fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı olarak belirleneceği değerlendirilmelidir.
Ayrıca mahkemece, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs sürelerin vs fiilen çalışılmayan sürelerin tespit edilerek bu süreler yönünden fiili hizmet zammından yararlanamayacağı gözetilerek infaza uygun karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”

 

Açıklamalarına yer verilmiştir.

Şu hususları vurgulayarak devam edelim. 01.10.2008 sonrası kamuya atanan memur, sözleşmeli personelde dahil olmak üzere özel sektör çalışanları için fiili hizmet süresi istemli davalar adli yargıda açılır. 01.10.2008 öncesi memur olarak ilk kez atanmış olup sonrası memur olanlar yahut kısa bir süre memurluk yapmış ancak 01.10.2008 yılından önce istifa gibi bir nedenle ayrılmış ancak daha sonra kamuya atanmış olanları talepleri ise idari yargı kapsamındadır.

Kararda yer alan fiilen çalışmayan sürelerde FHZ verilmemesi,  FHZ ile kazanılan sürelerin hizmete eklenerek hizmet başlangıcını geri çekip çekmeyeceği ise kapsam genişliği nedeni ile bir başka yazıda yer alabilecektir.

Uygulamamızda çoklu haklardan yararlanma durumunda geçiş ilişkileri bağımsız düzenlenmemekte her bir hak kendi ölçüsünde verilmeye devam edildiğinden  rasyosyonda kapsamında iken diğer sağlık hizmetlerinde çalışılan sürelerde çifte süre uygulaması doğmaktadır.

Fiili hizmet zammı süresinin eczane sahibi için uygulanamaz iken kalfası,yanında çalışan diğer eczacı için uygulanabildiğini hatırlayalım.