Sanatçılara kıyak emeklilik geliyormuş… Örnek kuruluş İSMMMO, Yargıtay’dan bir kitap daha

22 Kasım 2004

Sanatçılara kıyak emeklilik geliyormuş…

Bazı gazetelerin dünkü nüshalarında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sanatçılara, farklı bir prim ve iş günü sistemiyle emeklilik yolunu açmaya hazırlandığı ve prim ödeme gün sayısını doldurmakta güçlük çeken sanatçıların 1 çalışma gününün 5 gün sayılması için tasarı hazırlandığı haberini okuyunca tüylerim diken diken oldu.

Bana kızan, haksız bulanlar olabilir bugünü gerçekleri ile duygusallıkları bir araya gelebilir ama bir sanatçı gençliğinde para kazanırken sosyal statüsü yukarılarda el üstünde dolaşırken sosyal güvencesine önem vermeyecek sonra ileride elden ayaktan düşünce, üretme kabiliyeti azalınca ‘nerede devlet’ edebiyatı yapılacak. Ben buna dayanamıyorum, benim düşüncelerimdeki sanatçı, toplumuna örnek olan, yol gösteren olmalıdır, üretken olduğu zamanlarda yarınını da düşünebilen kişidir. Yoksa aynı aymazlığı, inşaat işçisi, tarlada çalışan amele de gösterebilir ve yaşlandığında ‘nerede devlet’ edebiyatı yapabilir bu anlamda sanatçının bir günü beş gün sayılacaksa, inşaatlarda çalışan işçinin bir günü 25 gün sayılmalı zira birisi sosyal statü olarak toplumun önünde (bilinçli bilinir) diğeri ondan daha geride… Rahmetli Münir Özkul gibi bugünün Cem Yılmaz’ı para kazanırken sosyal güvencesini (yarınını) düşünmeyecek yaşlandığında ayrıcalık isteyecek veya o istemese bile birileri onun adına isteyecek…

Kültür Bakanlığı’na tavsiyem bir tür biriktirme (karınca ile ağustosböceği) sistemi olan sosyal sigorta sistemine ucube şeyler sokmasınlar. Yapabiliyorlarsa kendi bakanlıklarının kasasından diledikleri sanatçıya diledikleri kadar para versinler, yardım yapsınlar. Her önüne gelenin ettiği sistemin içine bir de onlar etmesinler…

Örnek kuruluş İSMMMO

Ülkemizin başarılı sivil toplum kuruluşlarından birisi olan İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) sadece üyelerinin değil ülkemizin tüm sorunlarına çözümler üretmek için yoğun bir çaba sarfediyor. Gerek yayınları, gerek eğitim ve seminerleri ve gerekse de hazırladıkları rapor ve diğer oda faaliyetleri ile hem meslek örgütüne hem de Türkiye’ye büyük hizmetler veriyor. Bunda en büyük pay şüphesiz çalışma arkadaşlarını çok iyi koordine ve motive eden bir yönetici olan İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan’ın.

Geçen hafta, Başkan Yahya Arıkan İSMMMO’nun ‘SSK Sağlık Tesislerinin Sağlık Bakanlığı’na Devrine İlişkin Rapor’unu açıkladı. Yahya Arıkan, devir nedeniyle oluşacak maliyet artışlarının sistemin iflas etmesi riskini ortaya çıkarabileceğini, SSK’nın ilaç alımındaki avantajını yitirmesine göz yumulmaması gerektiğini, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrinin, ülkemizde sağlık hizmetlerinin daha kalitesiz ve rekabete kapalı hale gelmesi sonucunu getireceğini, bunun özellikle hükümetin TBMM’den geçirdiği ve Cumhurbaşkanınca veto edilen, Kamu Yönetim Reformu ilkelerine de aykırı olduğunu, çünkü bahse konu kanunun, tüm hastaneleri yerel yönetimlere verdiğini ve bunun yerine, ülkedeki her yurttaşın sağlık yardımlarından eşit kalitede yararlanmasını sağlamanın yolları aranmalı, öncelikle aile hekimliği sistemi başlatılmalı ve ardından da genel sağlık sigortası uygulamaya konması gerektiğini belirtmiş. Dilerim Yahya Arıkan’ın bu son derece başarılı çalışma ve çabaları diğer sivil toplum kuruluşu ve oda yöneticilerine de örnek olur.

Yargıtay’dan bir kitap daha

Yargıtay 21’inci Hukuk Dairesi Başkanı Ali GÜNEREN, ‘İcra ve İflas Hukukunda İstihkak Davaları ile Tasarruf İptal Davaları’ isimli bir kitap hazırlamış. İcra-İflas Hukuku konusunda günceli yakalamış olan kitap ciltli 1312 sayfadır. İçinde kendisinin değerli açıklama ve yorumları ile en son yargı kararlarını da ihtiva eden kitabı edinmek isteyenler, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Ankara adresine mektup gönderebilecekleri gibi 0312-496 07 08 veya 0533 434 76 00 numaralı telefonlar ile bizzat kendisinden ödemeli olarak isteyebilirler.

71 yaşındakine Bağ-Kur eziyeti

Sayın Ali TEZEL, 01.01.1973 tarihinde 0191047625 no ile Bağ-Kur üyesi oldum ve 4 yıl sonra 28.02.1977’de işimi terk ettim. Vergi ve dernek kayıtlarını sildirerek gereken belgeleri Bağ-Kur’a verdim. Ancak üye olduğum ve çalıştığım bu sürede primleri de ödemedim.

Mart 2002’de ( 25 yıl sonra ) bu geçmiş 4 yıla ait primleri Bağ-kur Ankara İl Müdürlüğü istedi. Ödeme planına bağlandı ve taksitle ödemeye başladım.

Yaşım 71 olup 1977’den beri herhangi bir çalışmam yoktur.

Bu arada sizinle temas kurdum. Yaşlılık nedeniyle toptan ödeme talebinde bulunabileceğimi ve kalan prim borçlarını da ödememe gerek olmadığını bildirdiniz. Ben de Ekim 2002’de taksitli prim ödeme planının iptali ile ödediklerimin de tarafıma toptan ödeme yapılmasını talep ettim. Cevabı Eylül 2004’te geldi ve yazıda işlemlerin sonuçlandırılabilmesi için kalan borcumu da ödemem gerektiği bildiriliyordu.

Bağ-Kur Ankara İl Müdürlüğü çalışanları ile şifahi görüşmemde ödemem gerektiğini söylediler ancak tatminkar bir neden göstermediler. Baştan savma cevaplar aldım. Fazla ısrarcı olunca da ters tepki veriyorlar. Nasıl olsa bana ödeyecekleri parayı benden alıp tekrar bana vermelerinin mantıksızlığını anlatamadım. Cahide AKBABA

Sizin borcunuz olan dönemin üzerinden 30 yıla yakın zaman geçmiş, ilk olarak sizden bu parayı tahsil için o yıllarda var olan 10 yıllık tahsil-tahakkuk zamanaşımı ile şimdi var olan 5 yıllık süre çoktan geçmiş. Velhasıl kimse sizden bu parayı isteyemez. Kapınıza icra da gelemez. Ayrıca, 71 yaşında olduğunuz için Bağ-Kur’dan emeklilik isteminde bulunma hakkına sahipsiniz ama 15 yıldan az süreniz olduğu için emekli edemeyeceklerinden toptan ödeme olarak sizin ödediğiniz rakamları size faizsiz olarak geri vermeleri gerekiyor ama Bağ-Kur bu eziyet etmeyi sever şimdi sizden bu paraları faizli olarak 1.5 milyar olarak alacaklar toptan ödeme yaparken faizleri düşüp elinize bugün kullanımda olmayan 15 lirayı (onbeş lira) verecekler amaçları sadece bu.

Güvenlik şirketleri ne

muafiyet

Resmi Gazete’nin 07.10.2004 günkü nüshasında, ‘Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’ yayınlandı. Bu yönetmeliğin aşağıdaki 47 inci maddesi gereğince, güvenlik şirketlerinde sakat (özürlü) ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu kaldırıldı.

‘Sakat ve Eski Hükümlü Çalıştırma

Madde 47- Özel güvenlik birimlerinde ve özel güvenlik şirketlerinde, 10/6/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30’uncu maddesi gereğince çalıştırılacak sakat ve eski hükümlü sayısının belirlenmesinde özel güvenlik görevlileri hesaba dahil edilmez.’

Okurlara cevaplar

Ali Koç-Yıldırım-Bağ-Kur’dan sonra SSK’ya 1260 gün prim ödediğiniz gün emekli olursunuz.

Arslan Yosma-Kocaali-5000 günü tamamlayınca dilediğiniz gibi emekli olabilirsiniz, var olan 4450 günü askerlik borçlanması ile tamamlayabilirsiniz. Ayrıca, kamuda işçi olduğunuzdan askerlik borçlanması yaparak emekli olursanız, askerlik süresi için de kıdem tazminatı alabilirsiniz.

Hamit Bayram-Kayseri-Yurtdışı sürelerinizi borçlanmak için SSK’ya müracaat edin reddedilirse İş Mahkemesi’nde dava açın. Kazandığınızda emekli olursunuz.

Nasuh Okumuş-Sandıklı-1982-1985 yılları arasında sadece vergi kaydı olanlar Bağ-Kur’lu olabiliyordu ama ay be ay prim ödemişseniz İş Mahkemesi’nde dava açmanızı öneririm.

Mustafa Başaran-Kamu alacaklarına gecikme zammı işliyor ama sizin gibi vatandaşların alacağına devlet faiz işletmiyor.

Burhan Aslan-Ank.-Bağ-Kur’u kapatıp SSK’ya geçerseniz (askerliği de borçlanıp ödemek şartıyla) toplamda 5225 gün sayısı ile 48 yaşında SSK’dan emekli olursunuz. Mektubun içinden çıkan diğer arkadaşınıza ait yazı eksik kaleme alınmış biraz ayrıntılı yazması gerek.

Gülsüm Civelek-Adapazarı-Sosyal destek ödemesi 2003 yılında başlamış olup iki dosyadan da (hem kendi aylığınız hem eşinizden gelen dul aylığından) alma hakkınız yoktur.

Ali Karalar-Askerde iken malül hale gelen herkese aylık verilmez, görevi nedeniyle ortaya çıkan bir olay sonrası olursa T.C. Emekli Sandığı aylık bağlar. Siz ise hastalığınız nedeniyle askerden malul sayılarak muaf tutulmuşsunuz, size aylık verilemez.