TORBA YASADA İKTİDAR VE MUHALEFET İŞ BİRLİĞİNDE YAPILAN YASAL DÜZENLEME
24 Şubat 2011
TORBA YASADA İKTİDAR VE MUHALEFET İŞ BİRLİĞİNDE YAPILAN YASAL DÜZENLEME
Mecliste torba yasa görüşmeleri sürerken İktidar ve Muhalefete tabi Milletvekilleri önerge vererek 12 Eylül 1980 yılındaki ihtilal sonucunda gözaltına alınanlardan hüküm giymeyen beraat edenlerin gözaltı ve tutuklulukta geçen süreleri borçlanmaları hakkında yasal düzenleme yapılması istenmiştir.
Torba yasa ile 5510 sayılı SS ve GSSK Geçici Madde:36 olarak ilave edilen düzenlemeyle 12 Eylül mağdurları için Borçlanmanın Esaslarına Değineceğiz.
Kimler Bu yasadan Yararlanacaklar?
13/5/1971 tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenler bu yasadan doğan hakları kullanacaktır.
Hangi Süreleri Ne Kadar Zamanda Borçlanacaklardır?
5510 Sayılı yasaya eklenen Geçici Madde 36’nın Resmi Gazete de yayımlandığı tarihten itibaren altı ay içinde gözaltı ve tutuklulukta geçen süreleri için sigortalının kendisi ya da hak sahipleri bu durumlarını resmi belgeler ile belgeleyerek borçlanma hakkından yararlanacaklardır.
Sigorta Primlerinin Ödeme Esaslarının Belirlenmesi:
Sigortalı yada hak sahibi borçlanma talebinde bulunduğunda o tarihte geçerli olan 5510 sayılı yasanın 82.maddesine göre prime esas günlük kazancın alt sınırının %32’si üzerinden hesaplanacak primlerinin ;
-12 Eylül’den dolayı mağdur olanlar tazminat davaları açarak haksız geçen tutukluluk ve gözaltı süreleri için devletten tazminat alanların borçlanmaya esas prim borçları borçlanmanın tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ay içinde sigortalının kendisi tarafından ya da borçlanmayı hak sahibi yapmış ise hak sahipleri tarafından ödenecektir.
-12 Eylül’den dolayı mağdur olanlar Devlete karşı tazminat davaları açmamış iseler borçlanma bedelleri Hazine tarafından ödenecektir.
Borçlanma Hangi Sigortalılık Türünden Sayılacaktır?
5510 sayılı Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.Kısacana 4-1(a) sigortalılık yönünden değerlendirilecektir.
Borçlanma Yapanlar 5510 sayılı Yasadaki 41.Madde Esaslarına Tabi Olacaklar mı?
Sigortalılık başlangıç tarihinden önceki borçlanılan süreler sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmeyecektir.Madde:41’deki esaslara tabi olmayacaklardır.
Yasa taslağında 4-1(c) Sigorta Kapsamında Olan Devlet Memurları İçinde Düzenleme Var mı?
-657 sayılı Devlet Memuru Kanununa tabi iken 12.Eylül.1980 tarihinde meydana gelen ihtilal sonucu 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklanan,daha sonra istinat edilen bu suçlardan hüküm giymeden beraat edenler de kapsama alınmıştır.
-657 sayılı Kanununa tabi olan Devlet Memurlarının Sosyal Güvencesi 5434 sayılı Yasa ile tanımlanmıştır.Bu durumda olan sigortalılar veya haksahiplerinin bu mağduriyetlerini belgeleyerek kanıtlamaları gerekiyor.
-Yasanın bu maddesinin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde borçlanma talebinde bulunacaklardır.
-Borçlanmada prime esas kazançları hesaplanırken, gözaltına alındığı veya tutuklandığı tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık derece ve kademesinin talep tarihindeki katsayılar ve emeklilik keseneğine esas aylığın hesabına ait diğer unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas alınmak suretiyle hesaplanacak borçlanma tutarının altı ay içerisinde kendilerince veya hak sahiplerince ödenmesi halinde hizmet sürelerine eklenecektir.
-Borçlanılan süreler 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun geçici 205. maddesine göre yaş tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Kimler Bu Borçlanmayı Yapamayacaktır?
-12.Eylül.1980 ihtilalinden dolayı gözaltı veya tutuklulukta geçen sürelerini borçlanmayarak SSK,Bağ-Kur,Emekli Sandığı,Borsa ve Banka Sandıklarından kendi sigortalılıklarından dolayı sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmış olanlar borçlanma yapamayacaklardır.
-Yukarıda saydığımız Sosyal Güvenlik Kurumlarından emeklilik aylığı ya da gelir alınmasında çeşitli nedenlerle bu gözaltı ve tutukluluk sürelerini borçalanarak emekli olanlar veya gelir alanlar içinde bu borçlanma uygulanmayacaktır.
Yasanın Yayınlanması ile İhya Edeneler Borçlanma Yapma ve Aylık yada Gelir Hakları Nasıl Belirlenecektir?
Bazı sigortalılar sigortalılık için yeterli gün ve şartları tamamlamamaları durumunda sigorta primlerini toptan almak suretiyle hizmetlerini tasfiye ediyorlardı.
Onlar için bu gözaltı ve tutukluluk sürelerini borçlanarak emekli olma yada gelir alma şansı var ise,
a)Önce İhya işlemi yapacaklar,
b)12.Eylül.1980′ de geçen gözaltı veya tutukluluk süreleri için borçlanma talebinde bulunacaklardır.
Şartlar tamam olduğunda emekli aylığı yada gelire sigortalı yada hak sahipleri kazanıyorsa,onlara maaş veya gelir bağlanacaktır.Fakat geçmişe yönelik aylık ve farkı ödenmeyecektir.
Sonuç:
Yukarıda esaslarını açıkladığımız yasal düzenlemeler için basın organlarında Özür dileme olarak anılmıştır.
12.Eylül.1980 ihtilalinden dolayı mağdur birçok insan vardır.Bunların birçoğu çalışan kesimlerden olduğundan bir çoğu uzun yıllar işsiz kalmış,yakalarına yapışan tutukluluk veya gözaltı nedenleri ile psikolojileri,sosyal yaşantıları bozulmuştur.
Bu düzenlemenin Geçici Madde ile Kanununa eklenmesi ve altı ay gibi bir süre tanımlanması bence kanunun ne kadar acele hazırlandığını bize gösteriyor.
Kanımca bu konuda uzman olanların görüşüne müracaat edilseydi,bu tip borçlanmanın 5510 sayılı Yasanın 41.maddesine atıf yapılarak (f) bendinin genişletilerek uygulaması yönünde olabilirdi.
Mallesef bu şekilde düzenlenmedi.
Borçlanma yapanlara Madde:41’deki esasların uygulanmamasını da manidar buluyorum.
Özellikle burada borçlanmanın Prime Esas Kazançın alt sınırından uygulanması bağlanacak emekli aylıklarına ya da gelire fazla etki yapmayacaktır.
Bu durumdan dolayı borçalanılan süreler ile emekli olacakların Emeklilik İkramiyelerinde yada Kamu İşçisi ise Kıdem Tazminat hesaplarında dikkate alınmayacaktır.
Geçmişe yönelik aylık yada fark ödemeleri yapılmayacaktır.
Devletten tazminat alanların borçlanmaları sigortalı yada hak sahibi tarafından kendi ceplerinden ödemelerini de manidar buluyorum.
Davaları sürenler için de düzenleyici bir hüküm olmaması ve Geçici Madde ile düzenlenmesi sonucunda hak kayıplarının da ileride yaşanacağı görmezlikten gelinmiştir.
Burada en çok yakınma 12.Eylül.1980 Döneminde Siyasi suçlardan dolayı hüküm giymiş ve mahkum olanların bu borçlanma hakkından yararlanma istekleri vardır.Bununla ilgili de bir düzenleme yapılamamıştır.
Kısacana o günlerden bugünlere hatıra olan ”ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA” ile yazıma son veriyorum.
Aldırma Gönül
Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül, aldırma
Ağladığın duyulmasın,
Aldırma gönül, aldırma
Sabahattin Ali-Sinop Cezaevi.
Vedat İLKİ