Sözcü Gazetesi: 3 bin 600 günle Bağlanan Özürlü Aylığı Normal Aylıktan Düşük mü Bağlanır? – İşçiden Kaynaklanan Geçerli Nedenle Feshin Güncel Ölçütleri
21 Temmuz 2008
ÇALIŞANLARIN SÖZCÜ’SÜ
3 bin 600 günle Bağlanan Özürlü Aylığı Normal Aylıktan Düşük mü Bağlanır?
1984 yılının Şubat ayında ilk defa sigortalı olan bir işçiyim. Askerlik görevimi yapmaya başvurduğum süre zarfında gözde yüzde 40 kayıptan dolayı askere alınmadım. Bu dönemde hem askeri hastaneden hem de devlet hastanesi heyet raporum mevcut. Şu anda görme kaybım daha da yükseldi. Asgari ücretli çalışıyorum şu an için 3 bin 600 gün primim var. Benim sormak istediğim şu:
1. Ben bu şartlar altında malûlen emekli olabilir miyim?
2. Eğer olabilirsem normal emekliye göre emekli maaş kaybım ne olur? Muharrem BÜLBÜL
Sayın Okurum,
506 sayılı Kanunun 60. maddesi gereğince, 05.08.2003 gününe kadar yüzde 40 ve daha fazla engeli olan SSK sigortalıları, Maliye Bakanlığı’ndan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu gereğince vergi indirim belgesi alarak, herhangi bir yaşa tabi olmaksızın 15 yıllık süre ve bu süre içinde en az 3 bin 600 gün prim ödeme şartı ile emekli olabilirsiniz. Vergi indirim belgesi almak için işvereninizden alacağınız işçi olduğunuza ilişkin belge ile ildeyseniz Defterdarlığa, ilçedeyseniz vergi dairesi varsa vergi dairesine, yoksa mal müdürlüğüne başvurarak özürlü raporu vermeye yetkili hastaneye sevkinizi isteyin. Hastanenin en az yüzde 40 oranında özürlü olduğunuza dair rapor vermesi halinde özürlülere özgü vergi indirim belgesine hak kazanmış olacaksınız. Vergi indirim belgesine hak kazanmanız halinde ilk sigortalılığınız da 05.08.1991 tarihi öncesine dayandığı için 15 yıl ve 3 bin 600 günle emekliliğe hak kazanmış olacağınızdan malûlen değil özürlü statüsünden emekli aylığına hak kazanmış olacaksınız.
Malûlen emekli olmayacaksınız, zira malûlen emeklilik için çalışma gücü kaybı oranınızın en az yüzde 67 olması gerekiyor.
Sırf özürlü statüsünden emekli bağlandığı için aylığınızda düşüklük meydana gelmez. Zira kaç günü bulunursa bulunsun bu statüden emekli olanlara aylık bağlama oranı yüzde 60’dan az olmaz. Yani ilk 3 bin 600 gün için aylık bağlama oranı her yıl için yüzde 3,5 üzerinden yüzde 35 olması gerekirken taban oran olarak yüzde 60 üzerinden aylığa hak kazanıyorsunuz.
Okur Sorularına Kısa Cevaplar
Nilgün ÖZDEMİR – 01.01.1985-27.03.1986 tarihleri arası Bağ-Kur sigortalılığında, 27.07.2002 tarihinden itibaren de SSK sigortalılığında geçen 01.07.1960 doğumlu bir sigortalı olarak 1 Mart 2015 tarihine kadar SSK’ya prim ödemeye devam ederek 5 bin günü doldurduğunuzda hemen; 3 bin 600 günü doldurduğunuzda 11 Nisan 2011 tarihine kadar ara vermeden SSK’ya prim öderseniz 3 bin 600 günü doldurarak 56 yaşınız dolduracağınız 01.07.2016 tarihinde emekli olabilirsiniz. 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren SSK’ya isteğe bağlı ödeyemeyeceğiniz için bu tarihten sonra çalışarak prim ödemelisiniz.
Rumuz: KİRAMAN – 15.08.1982 doğumlu, 01.11.1997 sigorta başlangıçlı, 3. derece özürlü raporuyla vergi indiriminden faydalanan ve 3 bin 170 prim günü olan bir sigortalı olarak emeklilik hesabınızda 18 yaşı doldurduğunuz tarih olan 15.08.2000 tarihi geçerlidir. Bu nedenle 19 sigortalılık yılıyla 4 bin 240 günü tamamlayınca emekli olabilirsiniz. Bin 70 gün daha prim ödeyerek 15.08.2019 tarihinde emekliliğe hak kazanabilirsiniz.
Gökhan K. – 1987-1995 yılları arasında kamuda işçi olan annenizin ve emniyette görevli babanızın lojmanda oturuyor olmaları adlarına KEY kesintisi yapılmaması için yeterli nedenleri var. Çünkü o dönemde oturduklarını belirtiyorsunuz. Yasal olarak kesilmemesi gerekirken annenizden yine de kesinti yapılmışsa bu kesinti SSK tarafından düzenlenip EGYO’ya gönderilecek listede yer alacaktır. KEY ödemelerine ilişkin bu listeye kesinleşmesi ile birlikte aktif hale gelecek www.keyodemeleri.com adlı adresten ulaşabilirsiniz.
İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI
İşçiden Kaynaklanan Geçerli Nedenle Feshin Güncel Ölçütleri
İş Kanunu’nun gerekçesinde hangi hallerin işçinin yetersizliği nedeniyle geçerli fesih hakkı tanıyacağı örnek olarak sayılmış olup bunlar; ortalama olarak benzer işi görenlerden daha az verimli çalışma; gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olma, işe yoğunlaşmanın giderek azalması; işe yatkın olmama; öğrenme ve kendini yetiştirme yetersizliği; sık sık hastalanma; çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği biçimde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalık, uyum yetersizliği olarak belirtilmiş bulunuyor.
Kanunun gerekçesinde de ifade olunan yetersizlikten kaynaklanan sebepler dışında, işçiyle yapılan iş sözleşmesi, işyeri personel yönetmeliği, kurumsal çalışma ilkeleri veya işyerine özgü performans değerlendirme ölçütlerinde yer alan işçinin verimliliği ile ilgili beklentilerin karşılanamaması halinde de geçerli nedenle feshin uygulanması normal görülebiliyor.
Bir üretim meydana getirmek amacıyla gerekli emeğin temini için iş yaptırılan işçinin performansı, işi doğrudan etkileyen yönü nedeniyle önem taşımakta. İşçinin iş sözleşmesinin performansı ekseninde değerlendirilerek işverence geçerli nedenle feshi sıklıkla davalara konu edilen bir husus oluyor. Zaten iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshi ve işe iade davaları ülkemiz iş yaşamında hep gündemde kalan bir husus.-Devamı Yarın-