Sözcü Gazetesi-Çalışanların Sözcü’sü: Süper Emeklilerin Yarası Hala Kanıyor

5 Şubat 2008

Süper Emeklilerin Yarası Hala Kanıyor
Karayollarında çalışırken Süper Emeklilik Yasası diye bir yasa çıktığını duydum. Bir daire parası kadar para ödeyerek işten ayrılıp emekli oldum. On tane normla emeklinin açtığı dava sonucu Anayasa Mahkemesi eşitliğe aykırı diyerek uygulamayı bozdu. Çevremdekilerin alay konusu oldum, aynı zamanda bu yüzden devamlı kadın dırdırı çekiyorum. Çünkü eşimin bileziklerini de bu uğurda satmıştım. Birçok süper emekli arkadaşım kahredip intihar etti. 62 bin süper emekli olarak biz “Devlete Güvenerek” paramızı teslim ettik. Merak ediyorum biz de üsttekiler daha fazla aylık alıyor diye Anayasa Mahkemesine dava açsak Mahkeme bunu da bozar mı? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidebilir miyiz? Necati BULDURUCU/SİNOP

Sayın Okurum,
Süper emeklilik, Tasarrufu Teşvik Fonu, Konut Edindirme Yardımı gibi merhum Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’ın kendisine özgü “geleceğin kaynağından tüketme” yöntemlerinden biri olarak getirilmişti.
Bu şekilde elinde avucunda para olup emekliliği hak eder pozisyona gelenler birikmişlerini Devlete verecekler, Devlet de onlara yüksek emekli aylığı yoluyla peyderpey bu fazlalıkları iade etmiş olacaktı.
20.06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanunla SSK’na geçici madde eklenmiş ve yasada belirtilen miktarda borçlanma yapanlara, emsallerine nazaran daha yüksek aylık bağlanma hakkı tanınmıştı. Halk arasında, bu şekilde fazla aylık alanlara süper emekliler deniyordu.

Maksat kaynak oluşturma olunca SSK emekli aylıklarında uygulanmakta olan gösterge tablosuna bir üst versiyon getirildi. Emekli olmak isteyenler ve daha önce SSK’dan emekli olanlar yüksek prim veya evini arabasını satarak prim farkı ödeyip 20.04.1987 günü TBMM’de kabul edilen 3395 sayılı Kanun ile getirilen Üst Gösterge Tablosuna tabi tutularak daha üst perdeden aylık almaya başladılar. İşçinin emekli aylığı, gösterge tablolarından bulunan gösterge rakamlarının memur maaş katsayısı ile çarpılmasıyla hesaplanıyordu. Fark olarak yüksek bedeller ödeyenler üst göstergeye tabi tutuluyorlardı.
Yani halk dilindeki ifadesiyle “Süper Emekli” olmak umuduyla insanlar ellerindeki, avuçlarındakini devlete verdiler, kimi ise evini tarlasını satarak güvendiği devletine sırtını dayayarak yaşlılığımda, muhtaçlığımda elime dişe dokunur emekli aylığı geçsin diye umut etti. Başka birileri de bu ülkedeki adaletsizlikleri düzeltmek bir yana bunun ayrımcılık olduğu savıyla Anayasa Mahkemesi’ne götürdü.
Netice olarak, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince ilgili geçici maddenin iptali için Anayasa Mahkemesine itirazen açılan dava sonucunda Yüksek Mahkeme 26.10.1988 gün ve 1988/19 esas sayılı kararı ile geçici maddeyi iptal etmişti. İptal kararından sonra, kazanılmış hakkının elinden alındığı gerekçesiyle iş mahkemelerine çok miktarda dava açıldı. Davacılar, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürütülemeyeceğini, yasa iptal edilmeden önce, süper emekli olma hakkını kazandıklarını, bu şekildeki kazanılmış haklarına dokunulmayacağını savında idiler. Oysa mahkeme kazanılmış hak iddiasında bulunulamayacağı, zira ortada kazanılmış hak bulunmadığı, beklenen hak bulunduğu, beklenen hakların da kazanılmış hak sayılamayacağı düşüncesiyle uygulamanın başlangıcına kadar Anayasa Mahkemesi kararını geriye yürüttü. Yüksek Mahkeme sadece bağlanmış olan aylıkların kazanılmış hak olduğu sonucuna vardı. Hatta aylık bağlanmak için Kuruma müracaat edenlere bile aylık bağlanamayacağı yönünde karar verdi.
Sonuçta “ne ka ekmek o ka köfte” anlayışının ülkemizde geçerli olacak bir kural olmadığını, kimi zaman hatta çoğu zaman az koyanın çok aldığı, çok koyanın az aldığı bir sosyal güvenlik sistemine sahip bir ülke olduğumuzu ortaya çıkıverdi. Elbette bunu en acı şekilde öğrenenler “Süper emekli” olarak tanınan kesim oldu.
Kaybınızın tek nedeni Anayasa Mahkemesinin iptal kararı değil elbette. Bir yumruk da 2000 yılından itibaren uygulanan ve emekli aylıklarında gelişme hızını dışlayan formülden yediniz tüm SSK ve Bağ-Kur emeklileriyle beraber. Gelişim hızını dışlayarak sadece TÜFE rakamlarına göre aylıkları artırılan tüm SSK emeklileri olarak tabana doğru hızla çakılıyorsunuz. Bu çakılma yavaş yavaş meydana geldiği için dikkat çekmiyor.
Bu durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden önce İş Mahkemesine götürmelisiniz. İş Mahkemesi ya da Yargıtay aracılığıyla durum Anayasa Mahkemesine gider de uğradığınız mağduriyete bir çözüm bulunmazsa o takdirde AİHM’ye gidebilirsiniz.
“Üsttekiler daha fazla aylık alıyor” diye dava açacağınızı söylediğiniz konuda ümitli olduğumu söyleyemeyeceğim. Çünkü Reform Kanunun ilk metninde getirilen “En az iki yıl makam tazminatına tabi görevde bulunanların ve bunların hak sahiplerinin ömür boyu yararlandıkları bu tazminatlarının kesenek veya prime tabi tutulması” Anayasa Mahkemesinin 5510 sayılı SSGSS Kanununu iptal gerekçelerinden başlıcalarından birini oluşturuyordu ne yazık ki.

3 Bin 600 Günle Emekli Olursunuz
14.11.1967 doğumlu bayan sigortalıyım. 01.01.1991’de SSK Tarım sigortalılığını başlattırdım. 1995 yılında kapattım. Tekrar sigortalılığımı başlatmak istiyorum. Ne kadar gün ödeyerek emeklilik hakkı kazanırım? Rumuz:Bn.YARDIM

Sayın Okurum,
Vermiş olduğunuz bilgilere göre SSK Tarım işçiliği sigortasından 3 bin 600 günle emeklilik için 43 yaşa tabisiniz. Bu nedenle 3 bin 600 günü tamamladığınızda emekli olabilirsiniz.