Sözcü Gazetesi-İşverenler İçin Çalışma Hayatı: İşverence Verilen Ücretin İspata Esas Kaydı Nasıl Olmalı?

18 Ocak 2008

İŞVERENCE VERİLEN ÜCRETİN İSPATA ESAS KAYDI NASIL OLMALI?

Bir arkadaşımın işyerinde çalışan bir işçi, işten olaylı bir şekilde ayrıldıktan sonra arkadaşımı dava ederek ücretlerini eksik aldığını iddia etmiş ve hatta davayı da kazanmış. Böyle bir durumla karşılaşmamak amacıyla bir işveren olarak nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Serkan AKSU

Sayın Okurum,
Bir üretim olgusu etrafında birleşen işveren-işçi ilişkisinde iş-ücret alışverişi söz konusudur. İşi beğenilmeyen işçinin iş akdinin işveren tarafından feshi de, ücretini zamanında alamayan işçinin bu gerekçeyle haklı nedenle feshi de mümkündür.

Zamanaşımı süresi 5 yıl olan ve en geç ayda bir ödenmesi gereken ücretin ödenmesi kadar kayıtlarının muntazam tutulması da önemlidir.

Son zamanlarda işçinin işten ayrıldıktan sonra (fazla çalışma, hafta tatili ücretleri, genel tatil ücretleri gibi) ücretlerini eksik aldığını iddia ederek dava etmesi yaygın bir anlaşmazlık çeşidi olarak görülüyor.

Bu davaları düzgün olarak çözmenin de haksız olarak mağdur edilmemenin de yolu kayıtların muteber olması. Yani ücret ödemelerine esas tahakkuk bilgilerinin uygun puantaj cetvellerine dayanıyor olmasıdır. Muteber görülecek Puantaj Cetvellerinde işçinin geldiği ve gelmediği günlerin, çalıştığı hafta ve genel tatil ile ulusal bayram günlerinin, günlük mesai saatlerinin başlama – bitişlerinin (saat olarak) yaptığı fazla çalışmaların gün ve saatlerinin, işçinin aylık değil, günlük olarak imzası gibi unsurların bulunmasında büyük yarar var. Aksi halde renkli kalemlerle tefrikle yetinilen çalışma-tatil günlerinin yer aldığı puantaj bilgilerinin kanıtlayıcı niteliğinin eksik görüldüğünü belirtmeliyim.

Ayrıca ücret bordrolarında da yasal olarak aşağıdaki bilgilerin bulunması, haksız olarak açılan davalar sonucu yok yere para ödemekten kurtulunması açısından yararlı olacaktır.

1- İşçinin adı soyadı, imzası,

2- Varsa vergi karnesinin tarih ve numarası;

3- Birim ücreti ( Aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı ücreti);

4- Çalışma süresi veya ücretin ilgili olduğu süre (baş tarafta gösterilmeli)

5- Ücret üzerinden hesaplanan vergilerin tutarı:

Nitekim Yargıtay HGK’nun da 2001/9-11 E. 2001/15 K. Nolu kararında da “Bordrolar davacı tarafından imzalanmış olup ayrıca imzalar da inkâr edilmemiştir. O halde mahkemece bordroya itibar edilmek sureti ile ücretin belirlenmesi gerekir” şeklinde hükmü bulunuyor.

Bir aya ait bordro ertesi ayın yirminci gününe kadar hazırlayıp tarihlenmeli, işveren veya tanzim eden tarafından imzalanmalı.


Çalıştığı dönemde iş korkusundan dolayı eksik aldığı ücrete zamanında itiraz edemediği için işten ayrıldıktan sonra, alamadığı hakkı olan ücreti için işverenini dava eden işçilere sözümüz yok. Ancak böyle olmadığı halde evrak tanziminde fark ettiği eksiklikten yararlanmak isteyen fırsatçılara meydan verememek amacıyla haklı iken haksız duruma düşmek istemeyen işverenlerin ödedikleri ücretin ispatına önem vermeleri gerekiyor. Bu husus bugün İş mahkemelerini en çok meşgul eden hususlardan biri olan “ödenmeyen ücret“ anlaşmazlıklarının azalmasına da vesile olacaktır.