Bilindiği gibi memur ve 399 sayılı KHK’ye tabi sözleşmeli personel sağlık ve tedavi bakımından 657 sayılı Kanunun 209 uncu maddesinde öngörülen tedavi yardımı hakkından yararlanıyordu.

Oysa bu madde 5510 sayılı SSGSS Yasasının 106/7 nci maddesi gereği 1 Ekim 2008 tarihinde geçerli olarak yürürlükten kaldırılıyor.

Yani memurlar da Genel Sağlık Sigortası kapsamına girerek bugünün SSK’lıları veya Bağ-Kur’luları gibi aynı sağlık yardımlarına tabi olmaları yeni Kanunun bir gereği oluyor.

Kanun geçiş sürecinin bir günde değil bir süreç içerisinde gerçekleşmesini öngörmüş bulunuyor.

Bu bağlamda SSGSS Yasasının Geçici 12 nci maddesindeki, “İlgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma bildirilir”

hükmü bulunuyor.

SSGSS Yasasının Geçici 12 nci maddesinin yürürlük tarihi ise 1 Temmuz olarak belirlenmiş durumda olduğundan halen memurların sağlık ve tedavi yardımı ihtiyaçlarını karşılayan kurumlarının memurlar ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerine ilişkin bilgileri SGK’ya bildirme süresi 1 Ekim 2008 tarihinde dolmuş oluyor.

Yani, Kanun memurların Genel Sağlık Sigortası kapsamına devri için üç yıllık bir üst süre öngörse de kurumlara tedavi yardımından yararlandırdığı kişilerin bildirimi için dolmak üzere olan üç aylık bir süre tanımış durumda.

Oysa önemli sayıda kurumun bu yükümlülüğün farkında olmaması bir yana, farkında olanlara da SGK halen yol göstermiş değil. Zira bildirilmesi gereken bilgilerin hangi unsurları içermesi gerektiği, bilgilerin yazılı belge düzenlenerek mi, yoksa elektronik ortamda mı gönderileceği henüz açıklanmış veya duyurulmuş değil.

Resmi kurumlara bu yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için SGK’nın kendi ihtiyacı olan bilgileri nasıl ve hangi içerikte bildireceklerine ilişkin olarak 1 Ekim 2008 tarihinden önce en azından bir yazı veya genelge ile yol gösterici olması gerekiyor.

Mevsimlik İşçiler İçin ek yükümlülük

Kamuda çalıştırılan mevsimlik işçilerle, yılda 10-11 ay çalıştırılan geçici işçilerin akitleri askıya alınarak çalıştırılmadıkları dönem için kurumlara ek yükümlülük geliyor.

Buna göre; kamu idaresine ait işyerlerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda kaldığı aylara ait genel sağlık sigortası primi, prime esas günlük kazancın alt sınırının 30 günlük tutarı (Asgari ücret) üzerinden ilgili kamu idaresince ödenmesi gerekiyor.

Part-time Çalışanların GSS Handikapı

GSS’den yararlanmak için ayda 30 gün prim ödemek şart olduğundan kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışma gibi esnek çalışma yöntemlerine göre çalışanlar ay içinde çalışmadıkları için boşta geçen günlerini ya isteğe bağlı sigortalı olarak veya GSS primi ödeyerek 30 güne tamamlamazlarsa Genel sağlık sigortasından yararlanamayacaklar.

İşsizlik ödeneği alanlar bu sürelerde primleri İş-Kur’ca ödenecek olduğundan GSS’den yararlanabilecekler. Ancak bunlar da nihayet süreli olan bu işsizlik ödeneği hakkını yitirir yitirmez GSS kapsamında kalmak amacıyla ya kalan süreleri isteğe bağlı sigortalılıkla kapatmak yahut yalnızca GSS primi ödeyerek her ay 30 günü tamamlamak zorunda kalacaklar. GSS primi yalnızca Genel Sağlık Sigortalısı olanlarla isteğe bağlı sigortalılar için prime esas kazancın yüzde 12’i olarak ödenecek.

İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI

1 Ekim’den Sonra Ticaret Sicil Memurluklarının 4/b Sigortalılığının Başlangıç ve Bitişlerini Bildirim Yükümlülüğü

4/b sigortalılarının (Bugünün Bağ-Kur sigortalıları) zamanında tescilini sağlamak amacıyla;

Ticaret sicil memurluklarının;

Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının sigortalılıklarını, şirketin ticaret siciline tescil edildiği tarihte başlatmaları ve bu tarihi e-sigorta aracılığıyla onbeş gün içinde SGK’ya bildirmeleri gerekiyor.

Tasfiyenin açılmasına mahkemece karar verilen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde mahkemenin karar tarihinde sona erecek olup bu tarihin sigortalılarca on gün içinde e-bildirge ile bildirilmesi gerekiyor. Sigortalının talebinin olmaması hâlinde tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erecek olan sigortalılığın bu sona eriş tarihinin ticaret sicil memurluğunca ve sigortalılarca on gün içinde SGK’ya bildirilmesi gerekiyor.

Tasfiyesine şirketin ortaklar kurulu tarafından karar verilen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları da sigortalının talebi hâlinde bu kere tasfiyenin başlanmasına karar verildiği tarihte sona erecek olup, bu tarihin de yine sigortalılarca bildirilmesi gerekiyor. Sigortalının talebinin olmaması hâlinde ise tasfiyenin sonuçlandığına ilişkin tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erecek olup bu sona eriş tarihinin sigortalılarca ve ticaret sicil memurluklarınca on gün içinde SGK’ya bildirilmesi gerekiyor.

Münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde şirketin münfesih duruma düştüğü tarih itibarıyla sona erecek olup, bu tarihin sigortalılarca on gün içinde e-sigorta ile bildirilmesi gerekiyor. Sigortalının talebinin olmaması hâlinde münfesih duruma düşen şirketin tasfiyesinin sonuçlandığına dair tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği tarihte sona erecek olup bu sona eriş tarihinin sigortalılarca ve ticaret sicil memurluklarınca on gün içinde SGK’ya bildirilmesi gerekiyor.