Sözcü Gazetesi: Özel Sektörde Geçen Hizmetlerin Memuriyetteki Yararları – Malûl Çocuk Ölen Ana-Babanın Her İkisinden Dolayı Yetim Aylığı Alabilir

23 Şubat 2008

ÇALIŞANLARIN SÖZCÜ’SÜ



Özel Sektörde Geçen Hizmetlerin Memuriyetteki Yararları
1977 doğumluyum. İlk kez 1999 yılında sigortaya girişim oldu. 17.04.2001 – 07.01.2004 tarihleri arasında özel sektördeki çalışmalarım karşılığı Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında toplam 901 gün hizmetim bulunmaktadır. 07.01.2004 tarihinden bu yana da Emekli Sandığına bağlı, 657 sayılı Kanuna tabi Devlet Memuru olarak görev yapmaktayım.
Sosyal Sigortalar Kurumundaki mevcut 901 günlük hizmetimin Emekli Sandığı’nda halen devam eden hizmetim ile birleştirilmesinin gelecekte tek çatı altında oluşacak Sosyal Güvenlik Kurumu ve memuriyet hizmetim (kademe / derece – maaş – emeklilik v.s.) açısından avantajlı olup olamayacağı konusundaki ayrıntılı ve aydınlatıcı bilgilerinizi rica ederim. Emre ALBAŞ

Sayın Okurum,
Sorunuzu özel sektörde geçen hizmetlerin memurun kazanılmış hak aylığına, emekliliğe esas derecesine ve yıllık izin kıdemine etkisi bakımından ele alacağım.

Özel sektörde geçen hizmetlerin memurun kazanılmış hak aylığına etkisi
Özel sektörde geçen hizmet sürelerinin Emekli Sandığı’ndan emeklilikte kuşkusuz yarar bulunuyor. Özel sektördeki süreleriniz memuriyete intibak ettirmeseniz dahi emekliliğe esas hizmet süresi olarak yararı var ve emekli olacağınız tarihin hesabında dikkate alınacak.

Özel sektördeki bu hizmetleriniz memuriyet intibakında da iki şekilde değerlendirilebilir. Şayet kamu işyerinde Teknik Hizmetler, Sağlık Hizmetleri, Avukatlık Hizmetleri sınıfları ile Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında ve basınla ilgili kadrolarda çalışanlardan iseniz ve özel sektörde yaptığınız iş de aynı unvan ve özellikte ise memuriyet dışındaki serbest olarak çalışılan veya resmi ve özel sektörde geçen süreler kazanılmış hak aylığınızda değerlendirilir. Kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesiyle emekliliğe esas aylık derecenizi de etkiler. Yani göreceli olarak daha çok aylık alır ve daha çok emeklilik keseneği ödersiniz.

Unutmamak gerekir ki yukarıda zikredilen sınıflarda çalışan personel dahi olsa eğer özel sektörde geçen çalışması aynı görevi ifa ederek geçmemişse sözgelimi kamuda daha sonra mühendislik yapan personelin özel sektördeki çalışması da mühendislik değilse bu hizmet de kazanılmış hak aylığında değerlendirilmez, sadece emekliliğe esas aylığını etkiler. Yani daha çok kesenek öder.

Özel sektörde geçen hizmetlerin memurun emekliliğe esas aylığına etkisi
Emekliliğe esas derecenin artması kişinin memuriyeti esnasında vefat etmesi halinde kalanlarına göreceli olarak daha çok aylık bağlanmasını sağlar.

Memur ve 399 sayılı KHK’ye tabi sözleşmelilerin memuriyet dışı dönemlerinde resmi ve özel sektörde görev yaparak gerçekleştirdikleri bu sürelerin emekliliğe esas aylıklarında değerlendirilmesi, alınan ücret niteliğindeki aylığa esas kazanılmış hak aylığının yükseltilmesinden farklıdır. Zira Sosyal Sigortalar Kanununa tabi görevlerde bulunduktan sonra iştirakçi olanların, emeklilik keseneklerine, personel kanunları gereğince kazanılmış hak olarak aldıkları derece ve kademe aylıkları üzerine, sigorta primi ödemek suretiyle geçirdikleri sürelerin, her yılı bir kademe ilerlemesine ve tahsil durumlarına göre her 2, 3, 4 veya 5 yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece ve kademe aylığının esas alınmasıyla saptanmaktadır.

Söz konusu sürelerin emekliliğe esas aylıkta değerlendirilmesi personelin hizmet sınıfına göre değişmemekte, memurun veya sözleşmeli personelin memuriyet dışında geçen söz konusu süreleri 5434 sayılı Emeklilik Sandığı Kanunu hükümleri doğrultusunda emeklilik aylığına esas derece ve kademelerinde artışa neden olabilmektedir.

Özel sektörde geçen hizmetlerin memurun yıllık izin hakkına etkisi
Kazanılmış hak aylığında değerlendirilen özel sektör çalışma sürelerinin personelin yıllık izin kıdemine de yararı olur. Memurun 30 gün yıllık izin kullanmaya başlamasını sağlayan 10 yıllık kıdem süresinin daha çabuk dolmasını sağlar.

5510 Sayılı Reform Kanunundan Sonra Ne Olacak?
5510 sayılı Kanun şu an çalışanların emeklilik şartlarını ve kazanılmış hak aylığı, emekliliğe esas aylık gibi unsurları düzenleyen 657 sayılı Kanununun bu düzenlemelerini değiştirmediğinden sizin için aynı koşullar 5510 sayılı Kanundan sonra da devam edecek.

Okur Sorularına Kısa Cevaplar
Ahmet KIRIK/KASTAMONU – 506 sayılı Kanunun 121 inci maddesi gereği SSK’dan bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları ve SSK’nın kendi prim alacakları dışında, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez. Bu nedenle yapmanız gereken, haciz koyduran İcra Tetkik Hakimliğine dilekçe ile 506 sayılı Kanunun 121 nci maddesi uyarınca haczin kaldırılması için başvurmanızdır.
Gürsel KARADUMAN/AYDIN – 06.08.1962 doğumlu ve 01.05.1981 tarihinden beri süren SSK sigortalılığında 6 bin 823 günü olan, ilk sigortalılığından önce yaptığı 20 aylık askerliğini borçlanan bir sigortalı olarak SSK’dan emekliliği hak etmiş durumdasınız.




İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI



Malûl Çocuk Hem Ölen Ana-Babanın Her İkisinden Dolayı Yetim Aylığı Alabilir



Kayınbiraderim 1965 doğumlu Serhat Ahmet KESKİN spastik olup “orta derecede zeka geriliği ” hastalığı raporu ile Babası Yunus Keskin’in Bağ-Kur emekli aylığından malûliyet aylığı almaktadır. Kayınbiraderimin, beraber yaşadığı annesi Mahide KESKİN de Bağ-Kur emeklisi olup 28.12.2007 tarihinde vefat etmiştir ve kayınbiraderim yalnız kalmıştır.



Bakıma muhtaç olan Serhat Ahmet Keskin 22.02.2007 tarihinden itibaren Mahkeme kararı ile ablası Serap KAYA’nın velayeti altına girmiştir. Serhat Ahmet Keskin babasından aldığı aylığın yanı sıra annesinin emekli aylığından da maaş alabilecek midir? Aylık bağlatmanın prosedürü nelerdir? Bünyami KAYA



 



Sayın Okurum,



Bağ-Kur emeklisinin ölümü halinde yaşları ne olursa olsun Bağ-Kur ve diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında çalışmayıp buralardan gelir veya aylık almayan malûl çocukları malûllüklerinin devamı süresinde anadan veya babadan; her ikisinin de vefatı halinde hem anadan hem babadan Bağ-Kur yetim aylığı alabilirler. Ablasının velayeti bu aylık hakkını engelleyici bir anlam taşımaz.



Ölüm aylığı (yani ölümden doğan dul ve yetim aylıkları) bağlanabilmesi için gerekli şartların taşınıyor olması halinde “Ölüm Aylığı Talep Formu” , Bağ-Kur Sigortalılık Belgesi ve varsa ödendiği halde hesabına geçmemiş prim makbuzlarının fotokopileri ile birlikte bağlı bulunduğunuz il müdürlüğüne başvurmanız gerekiyor.



 



Bağ-Kur’dan Kısmi Emeklilik İçin 01.10.1999 Tarihindeki Hizmetiniz Önemlidir



1982 yılının 4. ayında Bağ-Kur girişim var. Haziran 1952 doğumluyum. Bağ-Kur sigortalılığımı Nisan 2003 ayında durdurup yaştan emekliliği beklemeye başladım. Bu durumda hangi yıl emekli olabilirim? Ramiz COŞGUN/YOZGAT



 



Sayın Okurum,



Şayet 1982-2003 yılları arasında özellikle de 01.10.1999 tarihine kadar Bağ-Kur sigortalılığınız kesintisiz devam ettiyse yahut dolu dolu 9 yıl ve daha fazla hizmetiniz varsa zaten 56 yaşında (Haziran 2008 ayında) emeklisiniz demektir. Yok eğer sigortalılığınızda kesintiler varsa ve bu kesintiler nedeniyle 01.10.1999 tarihinde 15 yılı doldurmanıza 6-8 yıl kalıyorsa 57 yaşını dolduracağınız tarihte emekli olabilirsiniz.