Sözcü Gazetesi: SGK, Emekli Sandığı’nın “Emeklilik Hizmet Süresi Hesabı” Programını Düzeltmeli – Geçerli Fesih Hangi Noktaları İçermeli?

22 Temmuz 2008

ÇALIŞANLARIN SÖZCÜ’SÜ


SGK, Emekli Sandığı’nın “Emeklilik Hizmet Süresi Hesabı” Programını Düzeltmeli


Doğum tarihim 19.08.1962, memuriyet giriş tarihim 24.10.1984’tür. 03.03.1982 – 02.11.1983 tarihleri arasındaki 20 aylık askerliğimi borçlandım. 30.01.1984 – 24.10.1984 tarihleri arasındaki 8 ay 24 günlük Bağ-Kur sigortalılığım bulunuyor.


Kırklareli İl Özel İdaresinde kadrolu olarak Pehlivanköy Kaymakamlığı emrinde geçici görevli olarak görev yapmaktayım. Benim sorunum emeklilik yaşımın tespiti ile ilgili. Emeklilik yaşı hesabında kırılma noktası olan 23.05.2002 tarihi itibariyle, gün hesabı yapıldığında 25 yılı doldurmaya 5 yıl 7 gün kalıyor ve yaş da 47 gözüküyor. Ancak Emekli Sandığının internet sitesindeki “Hizmet Süresi Hesaplama” linkinde aşağıdaki bilgiler doğrultusunda 26 yıl 01 ay 08 gün hizmetimin olduğu ve 46 yaşımda emekli olabileceğim belirtiliyor. Emekli Sandığı’na hizmet belgemi de ekleyerek göndermiş olduğum 12.05.2008 tarihli dilekçeme cevaben, toplam hizmet süremi ve emekli olabileceğim tarihi kurumumun personel biriminden öğrenmem gerektiği belirtilmiş olup, kurumumda da bu konuda tereddüt hasıl olmuştur.


Hocam; 23.05.2002’den önceki 15.05.2002’de alınan maaşın emekli kesenek ve karşılıkları 20.05.2002’de yatırılmıştır. Bu durumda hizmet süresine (15/05/ – 14/06 arası) 30 gün mü eklenir, yoksa  (15/05 -23/05 arası) 8 gün mü eklenir? Eğer 8 gün eklenirse 25 yılı doldurmaya kalan süre 5 yıl 7 gün oluyor ve 47 yaşa tabi oluyorum. 30 gün eklenirse 25 yılı doldurmaya kalan süre 4 yıl 11 ay 15 gün kalıyor ve 46 yaşa tabi oluyorum.


Sayın Hocam, net bilgi edinemediğim ve benim için büyük önem arz eden emeklilik yaşımın, hesabında esas alınacak tarih sizce hangisidir? Kamil AYKUT/KIRKLARELİ


 


Sayın Okurum


Sorduğunuz enteresan soru için ben teşekkür ederim. Önemli bir hatanın düzeltilmesine belki beraber vesile oluruz. Memurların emeklilik hesabında ana kriter 23.05.2002 tarihinde değiştirilen 5434 sayılı Kanunun geçici 205 inci maddesidir. Bu maddede açıkça 23.05.2002 tarihi mihenk taşı olarak kullanılmakta, 23.05.2002 tarihinde iştirakçilerden erkek olanların 25 yılı, kadın olanların 20 yılı tamamlamalarına kalan süreye göre tabi olacakları emeklilik yaşı tayin edilmektedir.


 


Yasa 23.05.2002 Diyor


23.05.2002 tarihinin yasal olarak baz alınmasını 15.05.2002 – 14.06.2002 ayı keseneklerinin toptan olarak yatırılmış olması değiştirmez, değiştirmemelidir. Zira bu yasaya açıkça aykırı olur. Bence 23.05.2002 tarihi esas alınmalıdır, aksi halde yasaya keseneklerin yatırılma dönem ve şekli göz önüne alınarak 14.06.2002 tarihi belirtilebilirdi. Bu nedenle tabi olduğunuz yaş bence 47 olmalıdır.


Oysa benim de test ettiğim gibi SGK’nın sitesindeki Emekli Sandığı emeklilik hesabında tabi olduğunuz yaş 46 olarak çıkıyor. Anlaşılıyor ki Emekli Sandığı 14.06.2002 tarihini esas alıyor, değilse program yanlış çalışıyor. Emekli Sandığı 14.06.2002 tarihini esas alıyorsa yasaya aykırı bir uygulama yapıyor. Çünkü yasa 23.05.2002 tarihindeki gün sayısını esas almayı amirken Kurum bu süreyi öteleyerek 14.06.2002 tarihine kadar kesenek yatırılmış olduğu gerekçesiyle 14.06.2002 tarihini esas almış oluyor.


 


Bilgi Edinme İle Başvurun


Bence Bilgi Edinme Kanunu kapsamında SGK’ya müracaat ederek Emekli Sandığı’ndan emeklilik kapsamındaki emeklilik yaşı tespitinde 4759 sayılı Kanunla belirlenen milat tarihinin 23.05.2002 tarihi mi yoksa kesenek yatırılmış süre kabul edilerek yasanın aksine 14.06.2002 tarihi mi olduğunu net olarak sormanızı öneririm. Bunun için www.sgk.gov.tr internet adresindeki Bilgi Edinme başlığından yararlanabilirsiniz. Zamanınız çok az kaldığı için bir an önce bu başvuruyu yapın derim.


 


Hizmet Süresi Hesabı Programı İçeriğine Fiili Hizmet Zammı da Eklenmeli


Emekli Sandığı programındaki aksaklık ve eksiklikleri de düzeltmelidir. Örneğin programa fiili hizmet zammı argümanı eklenmelidir. Zira fiili hizmet zammının fiili hizmete eklenmesi gerektiğinden, 23.05.2002 tarihinde erkekler için 25 yılı, kadınlar için 20 yılı doldurmalarına kalan süreye göre fiili hizmet süresi ve buna bağlı olarak tabi olunan yaş değişebilmektedir. Programın altındaki “Fiili hizmet zammı hesaplanan yaştan düşülmelidir” demekle fiili hizmetin bütün etkisi kullanılmış olunmuyor. Bu uyarıyla sadece fiili hizmet zammının ikinci etkisi yerine getirilmiş olunuyor. Oysa örneğin 23.05.2002 tarihinden önce bir yıl yedeksubay olarak askerlik görevi ifa edenlerin üç ay fiili hizmet zamları olduğundan bu sürenin hem 23.05.2002 tarihindeki hizmetlerine eklenmesi hem de buna göre hesaplanarak tabi olunan yaştan indirilmesi gerekiyor.


Aksi halde askerliğini yedeksubay olarak ifa eden birçok iştirakçinin yanında, fiili hizmet zammı bakımından çalıştıkça mütemadiyen fiili hizmet zammı kazanan polis ve askerlerin de sitenin bu bölümünden yararlanmaları mümkün olamıyor.


 


Emekli Sandığı Açıklama Yapmalı


Emekli Sandığı yetkilileri tez zamanda emeklilik yaş hesabında baz alınan tarihin 23.05.2002 tarihimi yoksa 14.06.2002 tarihi mi olduğu konusunda bir açıklama yapmalı ve uygulamanın içeriği noktasında kamuoyunu bilgilendirmelidir.



İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI


Geçerli Fesih Hangi Noktaları İçermeli?


Yargıya konu edilen, performansa dayanarak iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshinin geçerli olması için Yüksek Mahkemenin kararları ışığında aşağıdaki noktaları mutlaka içermesi gerekiyor;


 



  • İşçinin kişisel yetenek ve özellikleri itibariyle, fesih anında iş sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülükleri tamamen veya kısmen yerine getiremeyecek durumda olması, (ki işçinin sözleşmesinin fiziksel ve mesleki yetersizliği nedeniyle geçerli bir şekilde feshedilebilmesi için sahip olması zorunlu olan mesleki ve fiziksel özelliklerindeki eksiklik ve yoksunluğun iş sözleşmesinin feshi anında mevcut olması ve bu yoksunluğun doktor, terapist yardımıyla bu eksikliğin giderilemeyecek durumda olması)

 



  • İşçinin yetersizliğinin, işletmenin normal işleyişinde somut olarak aksaklık ve bozulmalara neden olması ve işçinin yetersizliğinin doğurduğu üretim aksaklığının ancak ek harcama gerektiren önlemlerle giderilebilir olması,

 



  • İşçinin verim düşüklüğünün işçinin yürüttüğü iş için gerekli olan fiziksel veya düşünsel özelliklere sahip olmamasından kaynaklanması,

 


gerekiyor.


İşçinin yetersizliğinden veya davranışından doğan nedenler, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkilediği, çalışanın iş sözleşmesine veya işyeri kurallarına, prensip ve politikalarına aykırı davranıldığının saptanmış olması halinde geçerli nedenlerdir. Stratejik ve tutarlı bir işlem zinciri uygulanmasını gerektiren fesih sürecinde işçinin verimsiz veya hatalı davranışları zamanında ve doğru bir şekilde belgelenmiş olmalıdır.


 


Yarın da bu konulara bakan Yargıtay dairelerinin kararları ışığında iş sözleşmesinin işçinin yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerle feshi için gerekli ölçütleri belirtmeye ve bu konuda Performans Ölçütlerinin somut olarak nasıl izlenmesi gerektiğine dair bilgiler işlemeye devam edeceğiz.