Sözcü Gazetesi: SSK Emekli Aylığı Haczedilebilir mi? – Sigortalılara İstirahatlı İken Ödenen Ücretlerden Prim Kesilir mi?
20 Ağustos 2008
ÇALIŞANLARIN SÖZCÜ’SÜ
SSK Emekli Aylığı Haczedilebilir mi?
İşçi emeklisi olarak SSK’dan almakta olduğum emekli aylığıma konan haczin kaldırılmasını istiyorum. Nasıl yapabilirim? Bu konuda yargı kararı varsa belirtebilir misiniz? Muvaffak KUTER
Sayın Okurum,
506 sayılı S.S.K.’nun 121. maddesi hükmü uyarınca, bu kanun gereğince bağlanmış gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları dışında, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez. SSK’dan aldığınızı belirttiğiniz aylığınıza haciz konmuş ve itiraz etmemişseniz kesilen bu miktarları geri almak için Asliye Hukuk Mahkemesine dava ederek bu durumu düzeltebilirsiniz. Ama öncelikle haciz-kesinti işlemine itiraz etmeli ve itirazdan itibaren İcra Tetkik Hakimliği’nce icra-kesinti işleminin durdurulmasına karar verilmesi için girişimde bulunmalısınız.
Bu konuda;
Yargıtay 12’nci Hukuk Dairesi’nin emekli aylığı ve haczedilemezlik konusunda, özet olarak “Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 121. maddesine göre, bu kanun gereğince bağlanmış gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borcu dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez. Açıklanan nedenlerle, borçlunun SSK’dan aldığı emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması gerekir. Şikâyetin reddine karar verilmesi isabetsizdir” hükmünü taşıyan 2005/16739 Esas ve 2005/20743 Karar numarası taşıyan 25.10.2005 tarihli kararını;
Yargıtay 21’inci Hukuk Dairesi’nin özet olarak “Yaşlılık aylığı, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği” hükmünü taşıyan 2003/10505 Esas ve 2004/574 Karar numarası taşıyan 27.1.2004 tarihli kararını;
Yargıtay 11’inci Hukuk Dairesi’nin özet olarak “506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na göre bağlanan gelir ve aylıklar ile sağlanan yardımlar haciz edilemez. İcra İflas Kanunu 83. maddesi uyarınca borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir… Bu durum karşısında davacının imzaladığı temlik belgesinin, maaşta tasarrufu engelleyici nitelikte bir sözleşme olduğu ve Borçlar Kanunu 19. ve 20. maddeleri uyarınca geçersiz sayılacağının göz önüne alınması gereklidir” hükmünü taşıyan 2001/10143 Esas, 2002/2566 Karar numarasını taşıyan, 21.03.2002 tarihli kararını örnek olarak sayabilirim.
Sonuç olarak SSK emekli aylıklarının ne SSGSS Yasasından önce ne de SSGSS Yasasından sonra nafaka borçları haricinde, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceğini söyleyebilirim.
Okur Sorularına Cevaplar
Bünyamin SÖNMEZ/DİYARBAKIR – 17.11.1952 doğumlu, 20 aylık askerliğini borçlanmış ve 01.01.1986 tarihinden beri Tarım Bağ-Kur sigortalısı olan babanız 25 yıllık sigortalılık süresini tamamlayacağı 01.05.2009 tarihinde Bağ-Kur’a borcu bulunmamak koşuluyla normal emekli olabilir.
Zeki ÖZÇELİK – 10.01.1947 doğumlu, 20.04.1982 – 30.06.1992 tarihleri arasında 2 bin 326 gün Bağ-Kur sigortalısı, 2006 yılından bu yana 618 gün SSK sigortalısı olarak 656 gün daha SSK’ya prim ödeyerek bu sürenin sonunda SSK’dan yaştan emekli olabilirsiniz. Bağ-Kur sürelerinizle çakışan 1986-1987 yıllarında geçen 165 günlük SSK çalışmalarınıza ilişkin primleriniz ise geçersizdir.
İpek SARIHAN – Kadın çalışanların en az bir yıllık çalışma süreleri sonunda işverenlerinden evlendikleri gerekçesinden doğan kıdem tazminatı isteme hakkının kıdem tazminatına ilişkin diğer birçok değişiklikle birlikte kaldırılmasını öngören Kıdem Tazminatı Fonu Yasa Tasarısı belirsiz bir zamana ertelenmiş bulunuyor. Bu konuda yeniden bir girişim olduğunda yasanın çalışanlar açısından olumlu ve olumsuz getirilerini bilerek durumunuzu ve planlarınızı yeniden gözden geçirmeniz için gelişmeleri bu köşeden okuyabilirsiniz. SÖZCÜ’yü takip edin.
İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI
Sigortalılara İstirahatlı İken Ödenen Ücretlerden Prim Kesilir mi?
SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara raporlu bulundukları sürede
işverence iş sözleşmesi, toplu sözleşme veya atıfet kabilinden değişik biçimlerde ödenen ücretlerin sigorta primine tabi olup olmadığı ile tabi olacaksa ne yönde uygulanacağı merak edilen önemli bir husus olmaktadır.
Bu ödemeler;
- Geçici iş göremezlik ödeneği nazara alınmadan tam ücretinin verilmesine devam edilmesi,
- İş ve toplu sözleşmeye istinaden, alınan geçici iş göremezlik ödeneğinin işverene iadesi ile tam aylık alınması,
- İş veya toplu sözleşmeye dayalı olmadan geçici iş göremezlik ödeneği aldığı sürenin ücretlerinin atıfet olarak verilmesi,
biçimlerinde olabileceği gibi,
- Geçici iş göremezlik ödeneği ile ödenek alınan süredeki kazancı arasındaki fark ücretin ödenmesi şeklinde de olabilir.
Sıralanan bu ödeme yöntemlerinden yukarıdaki bu ilk üç maddede yazılı olanlarda,
çalışılan sürelerde olduğu gibi ödenen ücretler sigortalının o ay içinde kazanmış olduğu ücretler kapsamında değerlendirilerek prime tabi tutulmalıdır. Diğer bir deyişle, aylık sigorta prim bildirgeleri ve dönem bordroları ödeme yapılan süreyi kapsayan günleri içerecek biçimde düzenlenmelidir.
Nitekim Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 2001/7902 Esas ve 2001/8459 Karar sayılı içtihadında da “İşçinin geçici iş göremezlik ödeneği aldığı dönemde kendisine toplu iş sözleşmesi gereği yardım yapıldığı ve geçici iş göremezlik ödeneği ile alması gereken ücret arasındaki farkın yardım olarak işçiye ödendiği tartışmasızdır. Şu duruma göre, davacının uyuşmazlık konusu dönemde, çalışarak ücret hak etmediği ve kendisine ücret ödenmediği, salt geçici iş göremezlik ödeneği verildiği anlaşılmaktadır. Geçici iş göremezlik ödeneği ödenen bu süreler prime tabi olmadığı gibi, geçici iş göremezlik ödeneği üzerinden de prim kesilemez. İşverenin yardım niteliğinde yaptığı ödemeler de ücret niteliğinde kabul edilip prime tabi tutulamaz” denilmektedir.
Konuyla ilgili olarak ayni yardımların nakdi olarak yapılması durumunda da yapılan bu ödemelerin ücrete dahil edilemeyecek bir ödeme olduğundan bahisle prime esas kazanç hesabında dikkate alınmayacağını da belirtelim.