Sözcü Gazetesi: SSK Kısmî Emekliliğinde Aylık veya Sağlık Yardımları Eksik midir? – Yeni Dönemde İşverenler İşyeri Bildirgelerini Hangi Esaslara Göre Düzenleyecekler? (5)

6 Eylül 2008

ÇALIŞANLARIN SÖZCÜ’SÜ


SSK Kısmî Emekliliğinde Aylık veya Sağlık Yardımları Eksik midir? 


SÖZCÜ’den izlediğime göre yazılarınızda sık sık kısmî emekli olmaktan bahsediyorsunuz. Bu ne anlama geliyor? Maaşı mı düşük oluyor veya sağlık sigortasından mı faydalanamıyor? Kısmî emeklilik ile normal emeklilik arasındaki fark ne oluyor? Biraz açar mısınız? Bir de 06.11.1957 doğumlu 01.07.2000 tarihinde sigortalılığa başlayan ve hala da isteğe bağlı olarak ödemeye devam eden eşim kaç gün prim ödedikten sonra kaç yılında emekli olabilir?  İrfan TÜRKMEN


 


Sayın Okurum,


SSK’dan normal emeklilik için üç koşul bulunmakta. Birincisi erkekler için 25 yıl ve kadınlar için 20 yıllık sigortalılık süresidir. İkincisi ilk sigortalılık tarihine göre tespit edilen yaş koşulu, üçüncüsü de yine ilk sigortalılık tarihine göre belirlenen gerekli gün sayısıdır. Görüleceği üzere burada sigortalılık süresi esas olmakta.


 


Kısmî aylık


Bir de sigortalılık yaşamına geç başlamış, sigortalılığın önemini geç kavramış yurttaşlarımız vardır ki bunların örneğin 45 yaşında ilk defa sigortalı olmuş bir erkek sigortalının 25 yıl sigortalılık süresini beklemesi durumunda yaşı 70’i bulacağından sigortalılık bilincinin zayıflayacağı öngörüsüyle Yasa Koyucu tarafından yaşa endeksli ikinci bir emeklilik tarzı getirilmiş. Bu da yaştan emeklilik, yahut kısmî emeklilik denilen yöntemdir. Kısmî olması mutlaka aylığın yarım veya eksikli olması anlamına gelmiyor.


 


Taban aylığın etkisi


Elbette SSK emekli aylıklarında aylık bağlama oranı önemlidir ve bu oranın hesabında sigortalının gün sayısı önem taşır. Ancak bir de aylık tabanı diye önemli bir olgu da vardır ki aylıklar normal hesapla aylık bağlama oranı ve prim yatırılan ortalama kazançlara göre hesaplansa da bağlanacak aylık belli bir rakamın altına düşürülmemektedir. 


Örneğin iki kişinin aylığı ortalama kazanç miktarları ve prim gün sayısına göre belirlenen aylık bağlama oranı göz önüne alınarak hesaplandığında birinin aylığı 280 YTL, diğerinin 430 YTL de çıksa o dönemde taban aylık kaç ise o rakamdan örneğin şimdiki gibi 598 YTL ise her iki aylık da o rakama çıkartılarak 598 YTL olarak bağlanıyor.


Asgarî ücrete göre belirlenen kazançlar genellikle bu rakamın tabanı olan asgarî ücretten yatırıldığından ve buna göre yapılan aylık hesapları da genellikle taban aylığın altında kaldığından gün sayısı ve ortalama kazanç miktarı farklı sigortalılara da aynı aylık bağlanması söz konusu olabiliyor.


 


Sağlık haklarında da eşitlik var


Aylık bakımından eşitlik olabildiği gibi, sağlık yardımından yararlanma bakımından da kısmî aylıkla tam aylık arasında fark bulunmuyor. Farkı kısmî aylıkla emekli olanların en erken kadınlar için 50-58, erkekler için 55-60 yaşları arasında emekli olabilmeleridir. Oysa tam aylıkla emekli olan kadınlar ilk sigortalılık tarihlerine göre 01.04.1981 öncesinde ilk defa sigortalı olmuşsa yaşa bağlı olmadan, Eylül 1981-1983 arasında ilk defa sigortalı olmuşsa 40 yaşında emekli olabiliyorlar.


 


Eşinizin ilk defa sigortalılığı 08.09.1999 tarihi sonrasında olduğu için 506 sayılı Yasanın 60/A/b maddesine göre 4 bin 500 günle ve 58 yaşında yaştan kısmî emekli olabilir.


 


Sizin gibi bir başka okurum Ayşe TUNCAY da 02.03.1957 doğumlu, 09.12.1976 tarihinde SSK’lı olarak işe başlamış ve 01.03.2000 tarihinden bu yana da isteğe bağlı SSK primi ödemiş olan 3 bin 112 güne sahip ağabeyinin kısmî emekli olurken aylığının yarım mı bağlanacağını soruyor. Okurumuzun ağabeyi zaten isteğe bağlı ödediğinden büyük olasılıkla taban matrah üzerinden prim yatırıyor. Asgari ücrete eşit matrah üzerinden prim yatıran iki kişiden biri 5 bin günle diğer 3 bin 600 günle de emekli olsa alacakları aylığın taban aylık olacağını söyleyebiliriz. Zira her iki sigortalının hesaplanan emekli aylıkları da tabanın altında kalmakta ve tabana yükseltiliyor.


Kısacası kısmî aylık yarım ya da eksik aylık demek değildir. Ancak ortalama kazancı yüksek prim miktarlarında elbette gün sayısı aylık bağlama oranını etkileyecek bu da emekli aylığına yansıyarak farklılık oluşturacaktır.


15.08.1964 doğumlu ve 22.09.1986 ilk sigortalılık girişli ve 4 bin 199 günü olan Ayşe TUNCAY adlı okurumun kendisi de 5 bin 150 günü tamamlar tamamlamaz SSK’dan emekli aylığını bağlatabilecektir.


 



İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI


Yeni Dönemde İşverenler İşyeri Bildirgelerini Hangi Esaslara Göre Düzenleyecekler? (5)


 


Süresinde Verilmeyen İşyeri Bildirgelerinde Uygulama


Süresi içinde verilmeyip, sonradan verilen işyeri bildirgesi elden veya posta yoluyla SGK’ya verilecek. Adi posta veya kargo ile gönderilen veya SGK’ya doğrudan verilen işyeri bildirgelerinde, bildirgenin SGK’nın gelen evrak kayıtlarına intikal ettiği tarih; taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak gönderilenlerde ise postaya verildiği tarih bildirim tarihi olarak kabul edilecek. Sonradan verilen işyeri bildirgelerinin e-sigorta ile kabul edilmesi SGK’nın yetkisinde bulunacak.


 


Bilindiği gibi halen işyeri nakli halinde işyeri bildirgesinin verilmemesinin yaptırımı Yasa ve yönetmelikte yer almıyor ve SSK’nın 16-318 sayılı Genelgesine göre uygulanıyor. Bu da hukuksal açıdan sakıncalı bir durum arz ediyordu.


 


5510 sayılı SSGSS Kanunu işyerinin nakli halinde işyeri bildirgesi düzenlenmemesinin yaptırımını da düzenlemiş ve iller arası işyeri naklinde bildirge düzenlenmemiş olması halinde ceza öngörürken, aynı il içerisinde işyeri nakli durumunda yazı ile bildirim yapılmasını yeterli görerek işyeri bildirgesi zorunluluğu öngörmüyor. 


 


İşyeri bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi, işverenin herhangi bir hak ve yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacak. Keza işyeri bildirgesine bağlı idarî para cezası uygulanması da işyeri bildirgesinin SGK’ya verilmesi yükümlülüğünü kaldırmış olmayacak. Hatta on yıllık zamanaşımı süresi içinde işyerini bildirimde bulunmayan işverenlere idarî para cezası uygulanamasa bile işyeri bildirgesi düzenleme zorunluluğu kalkmış olmayacak.


 


İşyeri bildirgesi düzenlenmemişse işveren-ticaret sicil memurlukları bildirimleri ve SGK’ca re’sen tescil edilebilecek.


 


Süresi içinde verilmeyen işyeri bildirgeleri için SSGSS Yasası gereği;


 1) Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgarî ücretin üç katı tutarında,


             2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgarî ücretin iki katı tutarında,


             3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgarî ücret tutarında,


             idarî para cezası uygulanacak.