Sözcü Gazetesi: Yeni Sosyal Güvenlik Yasası Neleri Değiştiriyor? – 2 – (Yeni Dönemde Emekli Aylıkları Nasıl Hesaplanacak? – Emekliliği hakettim çalışmaya devam etsem mi? – Çocuğum Yeni Kanundan önce sigortalı olsun mu?)

30 Mart 2008

ÇALIŞANLARIN SÖZCÜ’SÜ



 



YENİ DÖNEMDE EMEKLİ AYLIKLARI NASIL HESAPLANACAK?



 



Emekli Aylıkları Oransal Olarak Daha Düşük Bağlanacak



5510 sayılı SSGSS Kanunuyla getirilen sistem bağlanacak emekli aylıklarını düşürecek. 



Aylıkların oransal olarak düşecek olmasının iki nedeni bulunuyor. Bunlardan birisi ABO’nun (Aylık bağlama oranını) düşürülmesi, ikincisi ise 2000’den sonraki yıllar için ortalama kazancın güncelleştirilmesinde kullanılan büyüme hızı katkısının düşürülmesi.



 



Yeni bağlanacak emekli aylıklarını düşürebilecek ilk etken: Düşük ABO



 



SSK’lılarda ABO;



31.12.1999 gününe kadar geçerli olan gösterge sistemi gereğince normal şartlarda 5 bin gün için ABO yüzde 60’dır ve 5 bin günden sonra her 240 gün için yüzde 1 arttırıldığı gibi kadınlar için 50, erkekler için 55 yaşından sonraki her yaş için de yüzde 1 oranında arttırılmaktaydı. Şu anda da 1999 yılı ve öncesi çalışma dönemi için bu oran dikkate alınıyor.



 



01.01.2000 gününden bugüne kadar geçen süre için hesaplanan emekli aylığında ise ABO farklıdır ve 506 sayılı Kanun’un 61 inci maddesine göre; Aylık bağlama oranı, sigortalının toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3 bin 600 gününün her 360 günü için %3,5  sonraki 5 bin 400 günün her 360 günü için %2 ve daha sonraki her 360 gün için %1,5 oranlarının toplamı oluyor.



 



Bağ-Kur’lularda ABO;



Aylık bağlama oranı, 1999 ve öncesi dönemi için 25 yıla göre yüzde 70 olup, 25 yıldan fazla her yıl için yüzde 1 zamlı iken 2000 ve sonrası için sigortalının toplam sigortalılık süresinin ilk on tam yılının her bir yılı için %3,5, takip eden onbeş tam yılın her bir yılı için %2 ve yirmibeş yıldan fazla her bir tam yıl için %1,5 oranlarının toplamı oluyor.



 



Memurlarda ABO;



Memurlarda ise emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıklarının hesaplanmasında fiilî ve itibari hizmet toplamı 25 yıl olanlara % 75 oranında aylık veriliyordu. 25 yıldan az olanlara her tam yıl için % 1 eksiği, 25 yıldan çok olanlara da her tam yıl için % 1 fazlası üzerinden bağlanmaktaydı. Ancak yasanın yürürlük tarihinden önceki memurlar yeni Kanuna dahil olmayıp eskiden olduğu gibi 5434 sayılı Kanun’un emeklilik şartları ile emekli aylığı alacaklar.



 



Yeni aylık bağlama oranı nasıl olacak?



Tasarıda %2 olarak duruyorsa da Emek platformu ile Hükümet arasındaki uzlaşmalar sonrasında yapılan açıklamalara göre; yeni sistemde halen sigortalı olup, yeni Kanun yürürlüğe girdiğinde 10 yıl prim ödeme gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların aylık bağlama oranı, ilk 10 yıl için % 3, 10 yıldan sonraki süreçte ise % 2 olarak; yasanın yürürlüğe girmesinden sonra ilk defa sigortalı olanların malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanacak.



 



Bu da şu an 1 gün dahi sigortalı olanların ileride bağlanacak emekli aylıklarının düşük bağlanmasını büyük ölçüde engelleyecek. Ama yeni Kanundan sonra sigortalı olanların emekli aylıkları düşük bağlanacak.



 



Yani SSK’lılarda ve Bağ-Kur’lularda 10 yıldan (3 bin 600 günden) sonraki çalışmalarda yüzde 2, 25 yıldan (9 bin günden) sonraki yıllarda da yüzde 1,5 oranıyla uygulanan ABO’ SSGSS’den sonra birden yüzde 3 olarak uygulanacak. Öyleyse mevcut kazanç ortalamamızın ne kadarının emekli aylığı olarak verileceğini belirleyen ABO önümüzdeki 10 yıl süresince yüksek olacak.



Yeni sistemde karma aylık hesaplanacak ve yeni Kanunun yürürlük tarihine kadar olan aylık eski sistemden, yeni Kanunun yürürlük tarihinden itibaren geçen prim ödeme gün sayılarına ilişkin aylığı yeni Kanundaki esaslar üzerinden bağlanacak.



 



Elbette şu an için sadece iddia durumundaki bu hususun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini Genel Kurul görüşmelerinden görebileceğiz. Bu konunun gerçekleşmesi çok önemli, çünkü ABO’nun Yasanın yürürlüğünün hemen akabinde %3 olarak uygulanmasıyla büyüme hızından doğan kaybı telafi edebilecek. Ama Tasarıdaki haliyle yasalaşırsa yani %2 olarak sabitlenirse ABO da büyüme hızındaki kayıp gibi yeni bağlanacak aylığı düşürücü etki yapacak.



 



Emekliliği hak ettim, çalışmaya daha devam etsem mi diyenler



Emekliliğini hak etmiş durumda olup yeni Yasanın yürürlüğe girmesiyle kayba uğrayıp uğramayacağını düşünenler yasadaki ABO’nun nasıl çıkacağına bakacaklar. Eğer ilk 10 yıl için %3 oranı uygulanacaksa hemen hiçbir kayıpları olmayacak. Ama %2 olarak uygulanacaksa birden düşürücü etki yapmasa da çalışma yıllarının artması ölçüsünde emekli aylıklarının düşük bağlanmasına neden olacaklar.



 



Çocuğum sigortalı olsun mu diyenler



Yeni yasanın yürürlüğünden önce sigortalılığa başlayanlar şu anki emeklilik koşullarına tabi olacaklarından kuşkusuz kazançlı çıkacaklar. Bununla birlikte eğer şu anki sigortalılar için Yasanın yürürlük tarihinden sonraki ilk 10 yıl için %3 ABO gerçekleşirse yararları duble olacak. Örneğin gelecekte 25 yıllık (9 bin günlük) çalışma ve ortalama 1000 YTL kazanç düzeyi üzerinden 65 yaşında emekli olacak çocuğunuzun SSGSS Yasasından önce sigortalı olması ile sonra sigortalı olması arasındaki fark bugünün değeriyle 100 YTL emekli aylığının daha fazla olması anlamına gelecek.



 



Yeni bağlanacak emekli aylıklarını düşürecek ikinci etken



Emekli aylıklarının düşük bağlanacak olmasındaki ikinci etken, eski sistemde 2000’den bu yana geçen yıllar için prime esas ortalama kazancın güncelleştirilmesinde kullanılan “TÜFE+Büyüme hızının %100’ü” formülünün “TÜFE+Büyüme hızının %30’u” şekline dönüştürülüyor olması.



 



Ancak yeni yasanın öncesi ve sonrasında eski ve yeni sistemin kullanılması nedeniyle kısa vadede bir önemli bir düşüş hissedilmeyecek. Örneğin 24 yıl eski sistemden çalışmış ve 1 yıl da yeni sistemde çalışmış bir sigortalı ülkedeki son yıl büyüme hızının %5 olduğunu varsaysak bile yitireceği %3,5‘luk farkın bağlanacak nihai karma aylığa etkisi %3,5’luk oranın 1/25’i oranında olacak. Ancak yeni Yasa kapsamında çalışıldığı sürece yeni yasanın olumsuz aylık bağlama koşullarından etkilenme de o oranda büyük olacak.



 



1999 sonrası sigortalılar için taban aylıklar düşecek



Gelir ve aylıklara alt sınır yenileniyor. Bu durumda yeni Kanuna göre bağlanacak aylıklar, prime esas günlük kazanç alt sınırının (halen asgarî ücret) aylık tutarının % 35’inden az olamayacak. Hâlbuki önceki alt sınır da asgarî ücretin 1/3 ‘ü olarak belirlenirken TÜFE artışlarının asgarî ücret artışlarına oranla taban aylık rakamında daha fazla artış meydana getirmesi nedeniyle bugün 558 YTL’ye ulaşmış durumda bulunuyor. Bu da demek oluyor ki Taslak bu şekilde yasalaşırsa 08.09.1999 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanların emekliliklerinde bugün uygulanan TÜFE’li 558 YTL yerine, Kanunda belirtilen asgarî ücretin 1/3’ü olan 213,57 YTL uygulanacak demektir ki ülkemizde ödenen primlerin büyük çoğunluğunun asgarî ücretten yatırıldığını göz önüne aldığımızda bu durum 08.09.1999 tarihinden sonra sigortalılığa başlamış SSK sigortalılarının emekliliklerinde karşılarına çıkacak en büyük hayal kırıklıklarından biri olacak.



Ayrıca hak sahibi kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise alt sınır aylığının % 80’inden, hak sahibi iki kişi ise % 90’ından az olamayacak.



 



 



YARIN: DUL VE YETİM AYLIKLARI GÜNÜMÜZDE VE SSGSS’DEN SONRAKİ DÖNEMDE KİME NE ORANDA BAĞLANACAK?



 



 



İŞVERENLER İÇİN ÇALIŞMA HAYATI



 



Bağ-kur’dan Malûlen Emekliliğiniz Mümkün



20.01.1972 doğumluyum. 18.10.1992 tarihinde Esnaf Bağ-Kur’a kayıt oldum. Sigortam halen devam ediyor. 1984 ve 1994 yıllarında beyin ameliyatı oldum. Epilepsi hastasıyım. 05.06.1992 yılında İstanbul Askeri Hastanesinden “Askerliğini yapamaz” raporum var. Malûlen emekli olabilir miyim? İki çocuğum var sağlık karnesinden yararlanabilir mi? Öldükten sonra maaşım eşime kalır mı? Emin OK/BURSA



 



Sayın Okurum,



Vermiş olduğunuz bilgilere göre Bağ-Kur’dan malûlen emekli olmak için sağlık raporu dışında gerekli koşullara sahipsiniz. En az beş yıldır sigortalı olmak kaydıyla Bağ-Kur uygulamasında çalışma gücünün en az üçte ikisini (%67 sini) yitirdiği tespit edilen sigortalı malûl sayılır.



Malûllük halinin tespitinde, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Üniversiteler ve Kamu İktisadi Teşebbüslerine ait hastanelerin sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızalar esas alınıyor. Bu raporlar, kurumca oluşturulacak sağlık kurulunda değerlendiriliyor. Raporunuz yeter görülmezse ilgililer Kurumca yeniden muayene ettirilebiliyor.



Durumunuzun tespitinde son muayene raporu esas tutulur. Söz konusu raporlar üzerinde Kurumca verilen karara itiraz edebilirsiniz. İtirazınız halinde Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulu karara bağlar.



Ancak belirtmeliyim ki Bağ-Kur sigortalılığınızın başladığı tarihte hastalığınızın malûl sayılacak derecede bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilirse malûllük aylığı bağlanmaz.



Şayet malûllük aylığı bağlanırsa bu aylık eş ve çocuklarınıza kalır ve sırf malûlen emekli oldunuz diye aylığınız eksik bağlanmaz.



Sağlık karnelerini onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malûl olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocukları kullanabilirler.