Sözcü-İşveren-Reform Kaçak İşçiliği Çözemeyecek

9 Aralık 2007

 


Reform Kaçak İşçiliği Çözemeyecek


 


Ülkemizde kaçak sigortalılığın en çok yaşandığı sektör inşaat sektörü. Türkiye’deki İnşaatların % 90’ından çoğunu özel sektör yapmasına karşın inşaat sektöründen SSK’ya bildirilen miktar %10’u aşmamakta.


Eğitimsizlik, işsizlik gibi etmenler üretim faktörlerinden emeğin ekonomideki yerini kağıt üzerinde göz ardı ediyor. Özellikle inşaat sektöründe yurtdışına da taşan kıyasıya rekabet koşulları ya malzemeden ya da işçilikten kısma yoluna gidiyor. 1999 Depreminin etkisiyle malzemeden kısma yolu azalırken, işçilikten kısma uygulaması inkar edilemez boyutlarda bulunuyor.  Dürüst şirketleri rahatsız eden bu rekabet koşullarını haksız şekilde etkileyen bu durumun çözümü teftişlere kalmış durumda.


Asgarî İşçilik Uygulaması; denetim elemanlarının yetersiz sayıda kalması nedeniyle İlişiksizlik Belgesi almak için SGK’ya başvuracak işveren işyerlerinin tamamının teftişe alınması yerine, yalnızca; asgarî ölçülerin altında bildirimde bulunulan işyerlerinin müfettiş incelemesine alınarak bir nevi otokontrol sisteminin yerleştirilmesini amaçlayan bir uygulama oluyor.


Asgarî işçilik uygulaması, dürüst çalışarak, primini düzenli ödeyen işveren ile kaçak sigortalı çalıştıran ve prim kaçıran işvereni birbirinden ayırmayı, bunun yanı sıra taahhüt sektörünün işlemlerinin daha çabuk yürütülmesini amaçlıyor.


            5510 sayılı Reform Kanunu öncesi, özellikle inşaat sektörü başta olmak üzere yaşanan kaçak işçilik sorunu çözülmeyi bekliyor. Zira yeni Kanunun birçok alanda olduğu gibi bu alanda da bekleneni vermekten uzak bulunuyor. Reform şu anki haliyle sermaye sahiplerinin önerdiği işçilik primlerine indirim getirmediğinden iş sadece asgari işçilik ve buna ilişkin denetimlere kalıyor.


Kısacası Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki yeniden düzenlenmesinde reform niteliğini hemen hemen kaybeden 5510 sayılı Kanun kaçak işçiliğin çözümü konusunda da yeni bir çözüm getirmiyor.


 


Reform Kanununda Asgarî İşçilik Uygulaması Nasıl Olacak?


 


SSK bugün olduğu gibi 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdikten sonra da asgarî işçilik uygulamasını hem özel sektör bazında yürütülen inşaat işlerini, hem de kamu kuruluşlarının ve bankaların ihale yoluyla yaptırdığı işlerdeki asgarî işçilik kontrollerini sürdürecek.


 


İşverenin, işin nitelik ve kapsamı, işin benzeri ve kapasitesi göz önüne alınarak işin normal zamanında tamamlanması açısından gereken sigortalı sayısının, iş süresinin veya prime esas kazancın altında bildirimde bulunması halinde, olması gereken asgarî işçilik tutarı; SSK’nın denetim ve kontrolle vazifeli memurları tarafından işyerinin büyüklüğü, emsal işletmeler, işin vasfı ve kullanılan teknoloji gibi özellikler çerçevesinde belirlenecek.


 


SGK Asgarî İşçiliği Nasıl Kontrol Edecek?


SGK’nın denetimle görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülecek kontrollerde Kurum alacağı bulunup bulunmadığı, varsa alacağın dayanağı saptanacak.  Kurumun asgarî işçilik alacağının olup olmadığı, yemin dışındaki her türlü kanıtla ispatlanabilecek.


 


Denetim elemanının araştırdığı işle ilgili tüm işveren, sigortalı, iflas memuru, işyeri sahibi gibi bütün kişiler, çağrıldıklarında ve istendiğinde gerek şifahi ve gerekse yazılı her türlü bilgi ve kanıtı vermekle yükümlü olacak.


 


Kurum, denetim elemanları, işin süresi, işyeri şartları, istihkak tutarları gibi işçilik bildirimiyle ilgili tüm verileri, kurum genelgeleri çerçevesinde bizzat mahallinde işi denetleyerek zorunlu işçilik oranını ve miktarını saptayacak.


 


Kaçak sigortalılığın yoğunlaştığını dikkate alan SSK, inşaat sektöründe %25 metodunu uygulamaya devam ediyor. %25 metoduna göre, SSK işverence bildirilmiş olan işçiliğin yaklaşık maliyet bedeli veya toplam istihkak tutarını asgarî işçilik oranlarının %25 eksiği ile mukayese ediyor. %25 indirilmiş asgarî işçilik tutarından da düşük işçilik bildirilmişse incelemeye alınıyor fakat bu defa SSK’nın kaybı hesabında %25 indirilmeden hesaplama yapılıyor.


 


Özel Bina İnşaatlarında Asgarî İşçilik Tutarı Nasıl Hesaplanıyor?


Özel bina inşaatlarında asgarî işçilik tutarı, binanın ruhsatında kayıtlı alanı ile Bayındırlık Bakanlığı birim maliyet bedeli çarpımı sonucu bulunacak yaklaşık maliyet bedeline, işin yapım tarihinde yürürlükte bulunan (SGK’ca belirlenen) asgarî işçilik oranının uygulanması sonucu elde ediliyor. Binanın ruhsatı yoksa binanın alanı mahallinde yapılacak keşifle belirleniyor.


 


İhale Edilen İşlerde Asgarî İşçilik Tutarı


İhale konusu işlerde asgarî işçilik tutarı ise, müteahhide ödenen toplam istihkak tutarının işin yapımı tarihinde yürürlükte olan asgarî işçilik oranı ile çarpımı sonucu bulunacak asgarî işçilik miktarı oluyor.


 


İşveren, bildirdiği işçilik miktarının asgarî işçilik miktarından az oluşunu ileri teknoloji kullandığı iddiasını ispatlamak zorunda. Bu için asgarî işçilik tutarından daha düşük işçilik kullandığını makine ve araçların makine parkında bulunduğunu ve fiilen kullanıldığını somut göstergelerle ispatlamak zorunda. İşverenin bu iddiasını sadece tanık beyanlarıyla kanıtlayamıyor.


 


İşveren yaptığı işin niteliği veya işyerinin büyüklüğüne ilişkin iddialarını da yine tanık beyanlarıyla değil; özel bina inşaatlarında proje, sözleşme, inşaat ruhsatı gibi belgeler, ihaleli işlerde ise proje, ihale, sözleşme, keşif özeti, hak ediş raporları ve sair belgelerle kanıtlamak zorunda bulunuyor. Hesaplamada kar payı, ihale indirimi, işin yapımında kullanılan teknoloji, genel ve yöresel rayiçler de göz önüne alınabiliyor.


 


İşveren Asgarî İşçilik Tutarına Nasıl İtiraz Edebilecek?


Asgarî işçilik tespitine ilişkin Kurum işlemi üzerine resen tahakkuk ettirilen prim borçlarına karşı İşveren tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde Kuruma itiraz edebilecek. İtiraz takibi durduracak. İtirazın reddi halinde, ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde yetkili İş Mahkemesine dava açabilecek. Ama mahkemeye başvurması prim borcunun tahsilini durdurmayacak.